Dünyanın en stratejik konumunda bulunan Kıbrıs'la alakalı gündem yoğunlaşıyor. ABD-İsrail ikilisinin Kıbrıs ile ilgili sessiz sedasız yürüttüğü şer planları yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor.
Kıbrıs ile ilgili gelişmeler, sadece Doğu Akdeniz'i, Ortadoğu'yu ya da garantörü olduğumuz KKTC'yi ilgilendirmiyor elbette ki, bu olumsuz gelişmeler ülkemizin yer aldığı Anadolu coğrafyasını da tehdit ediyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Kıbrıs'ın Türkiye için stratejik önemini anlattığı şu hadise oldukça dikkat çekicidir:
Atatürk, Antalya bölgesinde yapılan bir askeri tatbikatta subaylara, "Türkiye'nin yeniden işgal edildiğini ve Türk kuvvetlerinin sadece bu bölgede mukavemet ettiğini farz edelim. İkmal yollarımız ve imkânlarımız nelerdir?" şeklinde bir soru yöneltmişti.
Subayların görüş ve düşüncelerini dinleyen Atatürk, haritada Kıbrıs adasını işaret ederek, "Efendiler; Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece, bölgenin ikmal yolları tıkanmıştır. Kıbrıs'a dikkat ediniz. Bu ada bizim için mühimdir" demiştir.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ABD ve İsrail'in gözünün Kıbrıs'ta olduğunu belirterek şu uyarılarda bulundu:
"Çok yakında Kıbrıs gündeme gelecek. ABD ve İsrail'in gözü Kıbrıs'ta. Öcalan vs. işin sosu, esas konu Doğu Akdeniz. Emperyal güçler Kıbrıs'ı istiyor. Ayık olalım."
Yaşanan gelişmeler Kıbrıs'la ilgili tehlikenin çok uzakta olmadığını gösteriyor.
ABD, Kıbrıs Rum Kesimi ile son dönemlerde her türlü işbirliğini artırmaya devam ediyor. Son olarak geçtiğimiz hafta çok önemli bir anlaşma daha yapıldı.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı James O'Brien ile Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos arasında stratejik işbirliği anlaşmaları imzalandı.
Rum Bakan Kombos, anlaşma sonrası, "ABD'nin güvenilir bir stratejik ortağı olduk. Ortadoğu'daki gelişmeler uluslararası alanda bu beraberliği gösterme fırsatı da doğurdu" dedi. Anlaşma kapsamında şu hususlar var:
ABD Rum Kesimi vatandaşlarına her seyahat için 90 gün süreyle vizeyi kaldırıyor. FBI ve DEA, Rum polisine terör, ekonomik suçlar, siber güvenlik, asayiş ve narkotik uzmanlık eğitimi verecek. ABD bir süre önce de Güney Kıbrıs'a 33 yıldır uyguladığı silah satışı kısıtlamasını kaldırmıştı.
ABD askeri akademilerinde Rum subaylarına eğitim ve burs verilecek. Savunma bakanlıkları arasında gizli bilgiler paylaşılacak. Güney Kıbrıs, ABD'deki siber güvenlikle ilgili küresel programına alınacak. Rum deniz subaylarına, ABD Sahil Güvenlik Akademisi'nde eğitim verilecek.
İki ülke arasında, suçluların iadesi anlaşması da imzalanırken adada Mari (Tatlısu) bölgesinde ortak bir helikopter üssü kurulması ve ABD'nin Chinook helikopterlerinin konuşlanması öngörüldü. Mari, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı öncesi Türklerin yoğun yaşadığı yerlerden biriydi.
Esasen fotoğrafın biraz büyüğüne baktığınızda, Türkiye'nin etrafının tam bir kuşatma altına alındığını görürsünüz. ABD, Suriye'de PKK/PYD'ye silah ve lojistik destek sağlarken, Yunanistan'da da üsler kuruyor. Dedeağaç gibi kritik merkez haline getirilen üssün dışında ABD'nin Girit'te, Larisa, Selanik, Kavala ve Stefanovikio'da üsleri bulunuyor. Girit'teki Suda Üssü'nde F-35 uçaklarının konuşlandırılması planlanıyor. Şimdi de Kıbrıs adasına askeri yığınak yapılıyor.
Bu gelişmeleri lütfen, Türkiye'nin de bir işgal projesi olan Büyük Ortadoğu Projesi ve büyük İsrail devleti projesi kapsamında olduğunu düşünerek değerlendirelim.
ABD ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, eylül ayında ikili savunma iş birliği için önemli bir adım atarak, yeni bir savunma anlaşması imzalamıştı. Anlaşma, ABD Uluslararası Güvenlik İşleri Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallander ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Savunma Bakanı Vasilis Palmas arasında gerçekleştirilmişti.
Wallender "adayı Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'nun kesişme alanında güvenli bir liman" olarak nitelemiş ve Güney Kıbrıs'ın kilit role sahip olduğunu belirtmişti. ABD Savunma Bakanlığı'nın Pentagon da anlaşma sonrası yayımladığı açıklamada "Avrupa ve Doğu Akdeniz'in istikrar ve güvenliği ABD ve Güney Kıbrıs için hayati önem taşıyor" demişti.
ABD-Güney Rum Kesimi arasındaki ilişkilerin tarihi sürecine baktığımızda:
ABD Güney Kıbrıs ile 2018'de Savunma İşbirliği Niyet Beyanı imzaladı; 2021'de Güvenlik Diyaloğu İşbirliği Mekanizması kurdu; Güney Kıbrıs'a 1987'den beri uyguladığı silah ambargosunu Eylül 2022'de kaldırdı; Rum Ulusal Muhafız Ordusu'nu New Jersey Eyaleti Ulusal Muhafızı ile eşleştirerek Devlet Ortaklığı Programı başlattı; 17 Haziran 2024'te stratejik diyalog anlaşması yaptı ve şimdi de "İkili Savunma İşbirliği Yol Haritası" anlaşmasını imzaladı…
Peki, ABD bu anlaşmalarla neyi hedefliyor olabilir?
İsrail'i Güney Kıbrıs'tan da koruyarak güvenliğini artırmak. Güney Kıbrıs'tan Süveyş Kanalı'nın girişini tutmak. Güney Kıbrıs'tan İskenderun Körfezi-Levanten Kıyıları hattını tutmak. İsrail'i Körfez ile Doğu Akdeniz arasında enerji ve ulaşım hatlarının merkezi yapmak. Bu şekilde Avrupa'nın doğalgaz ve petrol ihtiyacını Rusya'dan bağımsız bir şekilde temin ederek, Rusya'nın etkisini azaltmak…
Ayrıca şu da bir gerçek; Kıbrıs adası, ABD'nin BOP'unun, İsrail'in de arzı mevut projesinin kapsama alanında hatta merkezinde bulunuyor.
Bu kadar stratejik olan Kıbrıs adası ile ilgili politikalarımızı mutlaka gözden geçirmeli ve adada egemen olduğumuz bölgeleri kurda çakala kaptırmamalıyız.
- BTP’den örnek Cumhuriyet kutlaması / 30.10.2024
- Bağımsızlık yürüyüşü Cumhuriyetle taçlandı / 29.10.2024
- Türk milleti gerçek Atatürk’ü O’ndan öğrendi / 26.10.2024
- İmtiyaz bölünmeyi getirir, terörü bitirmez / 25.10.2024
- Bahçeli, açılımda vites yükseltti! / 23.10.2024
- FETÖ elebaşı öldü, fitnesi devam ediyor / 22.10.2024
- Hz. Ali’nin Hz. Hüseyin’e vasiyeti / 19.10.2024
- Çözüm süreci, ‘çözülüm’ süreci mi? / 18.10.2024
- Bütçenin özeti: 1 trilyon açık, 912 milyar faiz ödemesi / 16.10.2024