Dünkü yazımızda da belirttiğimiz ABD'nin Asya'daki santraç oyunlarını tek başına oynamaya pek niyeti olduğunu zannetmiyorum. ABD kurulduğundan beri bu ülke üzerinde etkili olan iki grup vardır: 1. Museviler ve daha sonra devletleşen İsrail. 2. ABD'nin kurucuları sayılan Angolasakson kökenli İngilizler.
ABD bugün de Asya'daki kareler üzerindeki bütün bu oyunları bu iki ülke ile beraber oynamakta. Bu nedenle oyunda şah-mat durumunu yakalayabilmesi için kendi tarafında bazı piyon taşlarını kullanması gerekiyor. Bu piyon ilk önce hiç şüphesiz Hindistan'dır. Çünkü Hindistan tarihi misyonu olarak sürekli Müslümanlar'ın hakimiyetinde yaşamıştır. Bundan dolayı Müslümanlar'a karşı bir üstünlük kurma psikolojisiyle yaşamaktadır. Aynı zamanda Asya'da bulunan ve nükleer güce sahip olan ender devletlerdendir. ABD'nin oyununu bozabilecek Çin'e karşı nüfus olarak da karşı koyabilecek tek devlettir. ABD tarafında yer alırsa Keşmir sorununu kendi yöntemiyle çözebilecektir. ABD, İsrail ve İngiltere'nin maddi ve teknolojik desteğini sağlayabilirse Pakistan'a karşı daha güçlü olacaktır. Böylece Hindistan bölgenin en önemli gücü olacaktır. Üstelik Hindistan 150-200 yıl kadar İngiltere'nin sömürgesinde yaşamış bir coğrafyadır. İngiltere buradan her ne kadar çekilmişse de buradaki emellerinden vazgeçmiş değildir. İngiltere, Pakistan ile Hindistan arasında çok önemli bir problem olan Keşmir sorununu bırakıp buradan çekildi. İngiltere çekilirken bile bugünlerin hesabını yaparak çekildi. Bugün bunun sebebine Hindistan'ı kullanabiliyorlar. Bugün Hindistan'ın kuzeyinde Keşmir'de yaşayan Müslümanlar Hindistan'ın %10'luk bir nüfusuna denktir.
Afganistan'a ABD saldırısından hemen sonra Pakistan ön plana çıkmaya başladı. Hindistan bunun üzerine çığırtkan bir şekilde sesini yükseltince İsrail ve İngiltere hemen devreye girdi. Körün istediği bir gözken Allah iki göz birden verdi. İngiltere Başbakanı Blair ile İsrail Dışişleri Bakanı, takib eden günlerde Hindistan'a geldiler ve bir dizi anlaşmalarda bulundular. İsrail, Hindistan'a Phalcon casus uçağı satma anlaşmasını imzaladı. Dahası İsrail Dışişleri Bakanı ağzındaki baklayı çıkararak şunları söyledi: "Biz dünyaya Hindistan ile aynı pencereden bakıyoruz" deyiverdi.
Bütün bu olaylar Çin'in dikkatini çekti ve İsrail ile İngiltere'ye tavırlı yaklaşmaya başladı. ABD ile olan ilişkileri ise hiçbir zaman düzelmedi. Yani ABD, Asya'da sert bir kayaya çarptı.
Çin geçen sene İsrail'le imzaladığı Phalcon casus uçağı satış ihalesini iptal etti. İsrail'le arasını az da olsa aralamış oldu. Dahası geçen hafta İsrail-Çin ilişkilerinin 10. yıl kutlamalarına Çinli yetkililer en alt düzeyde katıldılar. İsrail'in eski Savunma Bakanı Moşe Arens'in başkanlığındaki toplantıda daha ilginç olaylar yaşandı. Toplantıda İsrail bayrağının yerine Norveç bayrağı masaya konuldu. İsrail büyükelçisinin uyarılarına rağmen yemekte Musevilerce yasak olan domuz eti ve karides ikrâm edildi. Üstelik Çin, Hindistan'a satılacak Phalcon casus uçağına şiddetle karşı çıkmaktadır. Bütün bu olaylar olurken ABD, Asya'da 4. bir ortak olan Almanya'yı devreye sokmayı planlıyor. Almanya, İngiltere'den sonra Afganistan'daki güçlere komuta etmeyi planlıyor.
Kısacası ABD'nin hesapları Asya'da tutmayacaktır. Ne diyelim dinsizin hakkından imansız gelirmiş, ABD'nin hakkından da herhalde Çin gelecek. Bu gidişle mat olan ABD ve işbirlikçileri olacak.
ABD bugün de Asya'daki kareler üzerindeki bütün bu oyunları bu iki ülke ile beraber oynamakta. Bu nedenle oyunda şah-mat durumunu yakalayabilmesi için kendi tarafında bazı piyon taşlarını kullanması gerekiyor. Bu piyon ilk önce hiç şüphesiz Hindistan'dır. Çünkü Hindistan tarihi misyonu olarak sürekli Müslümanlar'ın hakimiyetinde yaşamıştır. Bundan dolayı Müslümanlar'a karşı bir üstünlük kurma psikolojisiyle yaşamaktadır. Aynı zamanda Asya'da bulunan ve nükleer güce sahip olan ender devletlerdendir. ABD'nin oyununu bozabilecek Çin'e karşı nüfus olarak da karşı koyabilecek tek devlettir. ABD tarafında yer alırsa Keşmir sorununu kendi yöntemiyle çözebilecektir. ABD, İsrail ve İngiltere'nin maddi ve teknolojik desteğini sağlayabilirse Pakistan'a karşı daha güçlü olacaktır. Böylece Hindistan bölgenin en önemli gücü olacaktır. Üstelik Hindistan 150-200 yıl kadar İngiltere'nin sömürgesinde yaşamış bir coğrafyadır. İngiltere buradan her ne kadar çekilmişse de buradaki emellerinden vazgeçmiş değildir. İngiltere, Pakistan ile Hindistan arasında çok önemli bir problem olan Keşmir sorununu bırakıp buradan çekildi. İngiltere çekilirken bile bugünlerin hesabını yaparak çekildi. Bugün bunun sebebine Hindistan'ı kullanabiliyorlar. Bugün Hindistan'ın kuzeyinde Keşmir'de yaşayan Müslümanlar Hindistan'ın %10'luk bir nüfusuna denktir.
Afganistan'a ABD saldırısından hemen sonra Pakistan ön plana çıkmaya başladı. Hindistan bunun üzerine çığırtkan bir şekilde sesini yükseltince İsrail ve İngiltere hemen devreye girdi. Körün istediği bir gözken Allah iki göz birden verdi. İngiltere Başbakanı Blair ile İsrail Dışişleri Bakanı, takib eden günlerde Hindistan'a geldiler ve bir dizi anlaşmalarda bulundular. İsrail, Hindistan'a Phalcon casus uçağı satma anlaşmasını imzaladı. Dahası İsrail Dışişleri Bakanı ağzındaki baklayı çıkararak şunları söyledi: "Biz dünyaya Hindistan ile aynı pencereden bakıyoruz" deyiverdi.
Bütün bu olaylar Çin'in dikkatini çekti ve İsrail ile İngiltere'ye tavırlı yaklaşmaya başladı. ABD ile olan ilişkileri ise hiçbir zaman düzelmedi. Yani ABD, Asya'da sert bir kayaya çarptı.
Çin geçen sene İsrail'le imzaladığı Phalcon casus uçağı satış ihalesini iptal etti. İsrail'le arasını az da olsa aralamış oldu. Dahası geçen hafta İsrail-Çin ilişkilerinin 10. yıl kutlamalarına Çinli yetkililer en alt düzeyde katıldılar. İsrail'in eski Savunma Bakanı Moşe Arens'in başkanlığındaki toplantıda daha ilginç olaylar yaşandı. Toplantıda İsrail bayrağının yerine Norveç bayrağı masaya konuldu. İsrail büyükelçisinin uyarılarına rağmen yemekte Musevilerce yasak olan domuz eti ve karides ikrâm edildi. Üstelik Çin, Hindistan'a satılacak Phalcon casus uçağına şiddetle karşı çıkmaktadır. Bütün bu olaylar olurken ABD, Asya'da 4. bir ortak olan Almanya'yı devreye sokmayı planlıyor. Almanya, İngiltere'den sonra Afganistan'daki güçlere komuta etmeyi planlıyor.
Kısacası ABD'nin hesapları Asya'da tutmayacaktır. Ne diyelim dinsizin hakkından imansız gelirmiş, ABD'nin hakkından da herhalde Çin gelecek. Bu gidişle mat olan ABD ve işbirlikçileri olacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Recep Sarıhan / diğer yazıları
- Millet zengin olursa, devlet de zengin olur / 07.01.2011
- ABD ile ilişkilerde hazan dönemi / 14.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-III / 12.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-II / 11.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları / 10.07.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-II / 06.04.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-I / 05.04.2003
- AB Uyum Yasaları ve Filistin manzarası / 27.09.2002
- Mukayeseli tarım politikaları / 25.09.2002
- Emir Karatekin diyarından selamlar / 21.09.2002
- ABD ile ilişkilerde hazan dönemi / 14.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-III / 12.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları-II / 11.07.2003
- Dünden bugüne Avrupa'ya uydurulma yasaları / 10.07.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-II / 06.04.2003
- Beyaz goncaların kızıla boyandığı mukaddes topraklar-I / 05.04.2003
- AB Uyum Yasaları ve Filistin manzarası / 27.09.2002
- Mukayeseli tarım politikaları / 25.09.2002
- Emir Karatekin diyarından selamlar / 21.09.2002