Aslanla ceylanın yeniden barışı

Bir bayram daha geldi geçti!Başkasının gölgesine sığınmış, kocaman gölgesizler, yine "İzinde!" ydiler!Yeni bayramlar gelip geçecek diyeceğim ama önümüzdeki bir yıl içinde dîni bayram yok! Yeni Osmanlıcılar, II. Cumhuriyetçiler, Türk ve Atatürk Düşmanları, Atatürk'ün millete armağan ettiği Millî Bayramları yok sayıyorlar!İkindi güneşini arkalarına alarak gölgelerinin boyuna göre cesâmet sergileyen kocaman kocaman cüceler, yıllardır bir sloganla dolaşır, yaşarlar: "İzindeyiz Atam!" veya; "Atam, izindeyiz!"Haklarını teslim etmeliyim ki bu kocaman gölgeli cüceler, sloganlarının hakkını da verirler! İzinden izine, bayramdan bayrama, tatilden tatile dolaşırlarken bile görevlerini asla ihmal etmezler! Ben de onlara uydum! Dinci siyâsilerce tatilileştirilen 9 günlük bu Bayram'da; "İzindeyiz" cileri izledim, "izinde" kileri gözlemledim!Boyalı Basın'ın Kaptan Gemisi sıfatıyla anılan gazetenin, AKP tarafından kontrole alındığı gün, -güya- işlerinden olan kocaman gölgeli cüceler; yaklaşan Yerel Seçimler'le ilgili kanaat ve yönlendirmelerini yaparlarken; ya Y-CeHaPe' yi tenkit ettiler, ya da Y-MeHaPe'yi!Anayasa'yı kevgire çeviren AKP 'ye ve silah zoruyla dokunulmazlık almış, siyasallaşmış PKK olduğu bilinen BDP'ye bir şey söylemediler, söylemezler!Hadi onlar, BOP Eş Başkanı'nın tabiri ile biri Anamuhalefet, diğeri "Yavru Muhalefet" olduğu için ve taktiksel hatalarından dolayı tenkidi hak ediyorlar diyelim!Pekiii! Bağımsız Türkiye Partisi 'nden ne isterler Kardeşim?Hadi kocaman gölgeli cüceler, kaba güçe teslim olmuş patronlarının talimatıyla öyle yapıyorlar, öyle yapmazlarsa Başbakan'ın talimatıyla kapı önüne koyulmak endişesi ile "Dolma kalem"lik yapıyorlar, diyelim!Ya Anamuhalefet ve Yavru Muhalefet'in kalemlerine ne oluyor?Daha önce; "Dört eğilimi birleştirme" iddiası ile üç dönemlik ANAP devrini yaşamıştık! Güya "En Devrimci" lerle, "En Ülkücüler" hem de kabinede görevlendirilerek istihdam edilmemişler miydi?Şimdi de AKP'nin "Demokrasi Tramvayı Vatman Köşkü" kadrosunun yakınlarında;"En Devrimciler" le "En Ülkücüler" köşe kapma mücadelesinde değiller mi?Daha fazla AB'ci, daha fazla ABD'ci, daha fazla Haçlı İşbirlikçiliği ile övünen ve kendilerine "Millî veya Ulusal Parti" diyen, siyasal aşureler yaparsa doğru olan; iki uç eğilimi, yani Devrimciler ve Ülkücüleri bir araya getirmek düşüncesi, bu "Dolma Kalemler" e neden yanlış gelir?Baştürk Haydar Hoca'nın; 1200 yıllık Emevist yanlışların İslâm diye uygulanmasına; Sünni-Şia çekişmesi, hatta düşmanlığı üzerine inşa edilmiş siyasete kafa tutmasının, neresi yanlış gelir?Son beş yıldır Türkiye'yi adım adım dolaşarak Ehl-i Beyt Sempozyumları, Milli Kahramanları Anma Programları ile ülke gündemini belirleyen; Yeni Mesaj Gazetemizin, II. Kuvay-ı Milliyecilerin, Bağımsız Türkiye Partililerin, Baştürk Haydar Hoca' nın gayretlerini tenkit ederek Haydar Hoca ve ekibine neden saldırırlar?AKP'den kurtulmak, Seçim Sandığı ile olmayacak mı? Başka bir yol var mı? Varsa meşrû mu? Vicdanlarda meşrû olsa bile bin yıldan fazladır "Aslanla ceylanı muhabbet kucağı" nda buluşturan Anadolu Türklüğüne ters davranmanın, siyasi akılla bir ilgisi olabilir mi?Yıllarca; BOP Eş Başkanı Başbakan ve şürekası, Pensilvanya ikâmetli Gülen A.Ş. Ceosu, bu memleketin asıl sahipleri Anadolu Alevileri'ne, Anadolu Şiaları'na, Türkmenlerine, Caferilerine; kendi mezheplerinden, tarikatlerinden, cemaatlerinden olmadıkları için; "Dinsiz, Ermeni, din dışı" diye iftira ve hakaretler etmediler miydi?Anadolu Alevilerinin, Bektaşilerinin, Caferilerinin çok belirgin olarak ve özellikle Gâzi Mustafa Kemal'e sadâkatleri dolayısıyla CHP'ye oy vermeleri yüzünden, siyaseten hep dışlanmamışlar mıydı?Baştürk Haydar Hoca ve kadrolarının; özellikle Sünni kaynaklardan belgeler sunarak Haçlı ve İngiliz organizesi tarikatleri fâş etmeleri üzerine, meselâ; Nakşî'liğin gerçek yüzü ve yapılanmasını açığa çıkarmaları üzerine; Muhteşem Türk Atatürk'ün İstiklal Harbi sırasında Bektaşi Dergâhı ile yakınlığını ve işbirliğini ortaya koymaları üzerine; dört yandan, ağızlarından tükrük saçarak, iştahla Âlevî-Bektaşî-Caferî cemaatlere yaklaşmaları, niyeki?Baştürk Haydar Hoca'nın; "Gerçek ülkücülerin ve Devrimcilerin yeri, Bağımsız Türkiye Partisi'dir." davetine, en sert muhalefeti; Anamuhalefet ve Yavru Muhalefet'in yapması, tesadüf müdür?"Hocaam! Ülkücü ile Devrimci, bir arada olur mu?" diye, neden yırtınırlar? Allah'ın Arslanı, Hz. Peygamber'in Amcası Hz. Hamza(r.a.)'yı şehit edip ciğerini yiyen Vahşî ve Hind'in müslümanlığı, sahabi ile bir arada olmaları, sahâbiliği mümkün oluyor da; Ülkücü ile Devrimci neden bir arada olamasınmış?Hâce Ahmet Yesevi Dergâhı'ndan aldığı; "Aslanla ceylanı barıştırmak!" görevini yapan ve başaran Hünkâr Hacı Bektaş'ın buralara gelişi, Anadolu Selçukluları'nın çökmeğe başladığı, siyasi, ekonomik ve kültürel yapının bozulmağa yüz tuttuğu, acımasız taht kavgalarının yapıldığı, bölünme ve parçalanmaların yaşandığı bir kara döneme denk düşer! Bu karmaşa ve Anadolu Türklerinin dağılma tehlikesine düşmesi, Bütün Müslüman-Türk Ulularını endişeye düşürür ve Anadolu'daki bu dağılmaya bir çözüm üretmek için de Hünkâr, Anadolu'ya gönderilir.Hünkâr'ın Anadolu'ya gönderiliş sebepleri ve şartları ile günümüz Türkiyesinin yaşadığı şartlar arasındaki benzerlik ve de tam bu sırada Baştürk Haydar Hoca'nın yeniden; "Aslanla ceylanı barıştırma" mantığı ile "Gerçek ülkücü ve devrimcileri" aynı muhabbet safına daveti arasındaki benzerlik, tesâdüf müdür?Ömrünü Türk'çe yaşamış, ömrünce Türkçe söylemiş-yazmış bir Müslüman Türk Milliyetçisi olarak benim bu müthîş Türk'çe daveti duymuş olmam, nasip değilse nedir?Türk Milleti! Tanrı aşkına kendine dön ve kendinden olan Baştürk'e, Türk Milletinin istikbalini kurtarsın diye yetki verecek kadar sahip çık! Ki sahip çıktığın Vallahi kendin olacaksın...TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...