Kasım Süleymani suikastı sonrası gündeme gelen 3. Dünya Savaşı bütün ülkelerin ilgisini çekmiştir. Savaşın olması durumunda askeri güçlerin hangi teknolojileri kullanılacağının araştırılıyor olması durumun ciddiyetini göstermektedir. 21. yüzyılın ezber bozan teknolojilerinden malzeme ve gıda biliminde doğru stratejiyi izlemek ve gerekli parasal güce sahip olmak askeri gücün belirlenmesinde son derece etkili olacaktır.
İran'a karşı ABD'nin gücünün kat kat fazla olduğunu iddia edenlere Prof. Dr. Haydar Baş, ABD'nin gücünün abartıldığına dair bir açıklama yapmış ve dünya ülkeleri paralarının karşılığında ABD dolarına yer vermemeye, milli para uygulamasını hayata geçirmeye başladığını böylece doların eski gücünü kaybettiğini belirtmiştir.
Uluslararası askeri güç verilerini toplayan Global Fire Power tarafından 2019'un askeri gücü en yüksek ülkeler açıklanmıştır. Listenin belirlenmesinde teknolojik yönden gelişmişlik, insan gücü, sahada uzun süre kalma ve hareket kabiliyeti gibi 50'den fazla faktör hesaba alınmıştır. Bu faktörlerden teknolojik yönden gelişmişlik malzeme alanında etkisini göstermiştir. Çünkü malzeme biliminin araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri sayesinde elektronik işlemciler, sensörler, uydular, ölçüm cihazları, kameralar ve diğer optik cihazların kapasiteleri askeri gücü belirgin biçimde artırmıştır.
Asıl geliştirilme amacı insanların faydasına düşünülen nanoteknoloji uygulamaları, aynı zamanda askerî alandaki potansiyel uygulama alanlarının yaygınlaşması ile insanların karşısına bir tehdit unsuru olarak çıkabilecektir. Örneğin, nanoelektronikler bilgi sistemlerinin performanslarını artırabilecek, nanomalzemeler silahları daha hafif hale getirebilecek, nanorobotlar ise kurulan sistemlerin imhasını sağlayabileceklerdir.
Malzeme biliminin ilerlemesiyle en geniş çaplı etkilere sahip silahlar sıralamasında biyolojik silahlar da üst sıralarda yerini almıştır. Peki, biyolojik silahlarda gıdanın rolü nedir?
Gıdaların işlenme, depolama ve tüketimi sırasında gerekli hijyen ve sanitasyon kurallarının sağlanması gıda güvenliği olarak tanımlanmaktadır. Olabilecek bir savaşta güvenli gıdaya erişimin yetersizliği veya açlık nedeniyle ordunun ve halkın gücü zayıflatılabilecektir.
Diğer yandan biyosilahlar taktiksel olarak uzun süreli hastalığa sebep olanlardan seçilmektedir. Bunun nedeni savaşlarda ölen askerlerin geride bırakılması, hasta askerlerin orduyu meşgul etmesidir. Eğer önceden alınmış bir istihbarat yoksa ya da medyadan herhangi bir salgın uyarısı yapılmadıysa saldırılar çok geç fark edilebilir. Bu amaçla nanosensörlerin kullanımı ve yeni paketleme sistemlerinin geliştirilmesi biyolojik belirtileri önceden tespit edilebilmektedir. Bu tür saldırılarda çevrenin ve gıdanın iyi analiz edilmesi gerekir.
Yıllar önce Napolyon Bonapart bir ordunun ayaklarıyla değil midesiyle harekete geçebileceğini söylemiş ve yıllar sonra Kissinger, Bonapart'ı onaylarcasına, "Gıda, müzakere çantamızdaki silahlardan biridir" demiştir. Bu öngörülerin yakın gelecekte gerçeğe dönüşeceği dikkate alınması gereken önemli bir husustur.
- Pekmez kaynatma / 17.07.2020
- Çamaşır suyu ile tavuk yıkamak / 28.06.2020
- Gıda zincirinde meyve ve sebzeler / 14.05.2020
- Bir tohum / 03.05.2020
- Tarlada koronavirüs etkisi / 14.04.2020
- Gıda stoku ile başımız dertte / 25.03.2020
- Ne çok sulu ne de çok koyu / 27.02.2020
- Corona virüs / 09.02.2020
- Asıl silah gıdadır / 14.01.2020