Erdoğan: Hudutlarımızın güvenliğini namusumuz bilip koruyacağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Düzensiz göç baskısıyla yüzleşen her devlet gibi elbette Türkiye de illegal göç akınlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdürecektir. Hudutlarımızın güvenliğini namusumuz bilip koruyacağız. İlave tedbirlerle daha da tahkim edeceğiz." dedi.
Anadolu Ajansı
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Uluslararası MÜSİAD Ticaret Fuarı'nda konuşan Erdoğan, göç ve göçmenlik olgusuna aşina bir millet olunduğunu, hem uzun yıllar farklı kaynaklardan göç alındığını hem de vatandaşları göçmen olarak farklı ülkelere gönderdiklerini anımsattı.
Bu tecrübenin, son yıllarda iş çevreleri dahil milletin farklı kesimlerini meşgul eden göç meselesini daha sağlıklı bir zeminde değerlendirmelerine imkan sağladığını belirten Erdoğan, "Bakınız kimi ülkeler göçmen konusuna sadece menfaat penceresinden yaklaşabilir. Kimi ülkeler bunu etnik ve kültürel bir tehdit olarak ele alabilir. Kimileri ise bu meseleyi sadece güvenlik ekseninden okuyabilir. Ama biz Türkiye olarak göç olgusuna çok boyutlu bir şekilde, özellikle insani değerleri merkeze alan bir yaklaşımla bakmak zorundayız. Şimdiye kadar sayısız toplantıya, araştırmaya, sempozyuma konu olan bu meseleyi bütünlüklü bir anlayışla okumak, buna göre doğru, kalıcı ve uzun vadeli politikalar geliştirmek mecburiyetindeyiz." ifadelerini kullandı.
Göç başlığı her açıldığında konuyu hemen düzensiz göçle mücadele parantezine alıp güvenlikleştirmenin doğru bir tavır olmadığını anlatan Erdoğan, "Düzensiz göç baskısıyla yüzleşen her devlet gibi elbette Türkiye de illegal göç akınlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdürecektir. Hudutlarımızın güvenliğini namusumuz bilip koruyacağız. İlave tedbirlerle daha da tahkim edeceğiz. Aynı şekilde kayıt dışılığın sıfırlanmasına yönelik kararlı politikalarımızdan geri adım atmayacağız." diye konuştu.
"Sığınmacılar ve göçmenlerle ilgili nefret söylemleri ve provokasyonlara 'eyvallah' diyemeyiz"
Geçici koruma altındaki kardeşlerinin doğdukları topraklara gönüllü, güvenli, onurlu geri dönüşlerini teşvik ettiklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Suriye'de huzur ve güven ortamı güçlendikçe inanıyoruz ki hem gönüllü geri dönüşler hızlanacak hem de gönüllü dönenlerin sayısı artacaktır. Fakat tüm bunları yaparken kör bir husumetin tuzağına da düşmeyeceğiz. Avrupa'sından Amerika'sına herkesin ciddi katma değer sağladığı göç, göçmen konusuna kategorik olarak karşı çıkamayız. Özellikle de sığınmacılar ve göçmenlerle ilgili nefret söylemlerine, faşizme, ırkçı vandallığa ve provokasyonlara 'eyvallah' diyemeyiz. Hiç kimse kendi sığ sularına ülkemizi hapsedemez. Türkiye, bu hususta doğru olanı, insani olanı, üretimi, sanayisi, ticareti, turizmi için en isabetli olanı yapmak durumundadır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MÜSİAD'ın göç-göçmen konusuna bu geniş perspektiften bakmasını çok değerli bulduğunu dile getirerek, MÜSİAD dışındaki diğer kuruluşların da göç olgusunu ırkçı, lümpen söylemlere mahkum etmek yerine ön yargılardan uzak, fırsatları da ihtiva eden bütüncül bir yaklaşımla ele almasını temenni etti.
Salgınla beraber küresel ekonomi ve ticaretin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük şoklarından birini yaşadığını kaydeden Erdoğan, "Bunun hemen ardından Rusya-Ukrayna Savaşı ve fiyat baskıları, küresel ekonomide yavaş, dengesiz bir toparlanmaya yol açtı. Ticarette artan korumacılık ve bölgemizde bir türlü sonlandırılamayan çatışmalar, belirsizlikleri derinleştirmek suretiyle küresel ekonomiyi yeni risklerle karşı karşıya bırakıyor. Bu gelişmelerin de etkisiyle küresel ekonomi 2023 yılında yüzde 3,3 büyüyerek tarihi ortalamalarının altında bir performans gösterirken, ticaret hacmiyse yüzde 1,1 oranında küçüldü." değerlendirmesinde bulundu.
"Büyümemiz önemli oranda net mal ve hizmet ihracatındaki artıştan kaynaklanmaktadır"
Bütün zorluklara rağmen Türkiye ekonomisinin üretimde, istihdamda ve dış ticarette güçlü bir performans sergilediğine dikkati çeken Erdoğan, "2023 yılında zayıf dış talep ve deprem felaketlerine rağmen yüzde 5,1 oranında büyüme kaydettik. Ekonomik büyüklüğümüz 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolara yükseldi. Kişi başına milli gelirimiz de buna paralel olarak yüzde 24,2 oranında artarak 13 bin 243 dolara çıktı. Nereden nereye' 2024 yılının ikinci çeyreğinde ise yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 202 milyar dolar ekonomik büyüklüğe ulaştık." dedi.
Türkiye ekonomisinin 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, "2024 yılının ilk yarısında büyümemiz yüzde 3,8 olarak gerçekleşti. Bu sabah açıklanan üçüncü çeyrek rakamlarında ise yıllık bazda yüzde 2,1 büyüme oranına ulaştık. Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin büyümesinin önemli oranda net mal ve hizmet ihracatındaki artıştan kaynaklandığına işaret eden Erdoğan, "2021 yılında ilk defa yüzde 1 seviyesini aşan küresel mal ihracatından aldığımız pay, 2023 yılında yüzde 1,07'ye yükseldi. Benzer şekilde küresel hizmet ihracatından aldığımız pay da 2023 yılında yüzde 1,35'i buldu. Mal ihracatımız 2024 yılının ekim ayı itibarıyla rekor kırarak, son 12 ayda 262,3 milyar doları yakaladı. Yıllıklandırılmış hizmet ihracatımızda ise eylül ayı itibarıyla 112 milyar doları aştık." şeklinde konuştu.
Erdoğan, 2024'ün 10 aylık döneminde 54 milyon 700 bin turist rakamıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7'lik bir artış gördüklerini belirterek, "Eylül ayında istihdam edilenlerin sayısı yıllık bazda 1 milyon 129 bin kişi artarak 32,8 milyon kişiye çıktı. İşsizlik oranımız ise yüzde 8,6 olarak gerçekleşti." dedi.
Bu verilerin, Türk ekonomisinin yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine emin adımlarla ilerlediğini gösterdiğini kaydeden Erdoğan, bu başarılarda MÜSİAD üyelerinin çok büyük payı olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, 1990'dan bu yana Türkiye'nin ekonomisi, ihracatı, istihdamı ve demokrasisine yeri doldurulamaz katkılar yapan MÜSİAD'a, ülkesi ve milleti adına teşekkür ederek, her ne pahasına olursa olsun kazanmak, zenginleşmek yerine helalinden kazanmayı şiar edinen MÜSİAD'la iftihar ettiğini söyledi.