Malumunuz önümüzdeki pazar Anneler Günü. Son on beş?yirmi gündür günde birkaç kez telefonuma Anneler Günü kampanyaları ile ilgili mesajlar geliyor. Bir alana bir bedava, yüzde bilmem kaç indirim, şu kredi kartına şu kadar taksit falan? Televizyonu açıyorum. Sürekli Anneler Günü kampanyalarını anlatan reklamlar... Aslında bu tarz günler kapitalizmin insanlara daha çok para harcatmak için kullandığı günler haline geldi. Her şeyin en iyisini hak etmekle birlikte aslında annelerimizin bizlerden büyük büyük hediyeler bekledikleri falan yok. İstedikleri tek şey hatırlanmak, belki bir buket çiçek, bir tatlı gülüş. Ayrıca senede bir gün, anneleri hatırlamak için kesinlikle yeterli olamaz. Onlara sevgimizi saygımızı her zaman göstermeliyiz. Yanı sıra, isteyen annesine istediği hediyeyi de alabilir, alsın da? Ama bu tüketim ve kazanç sağlama mantalitesi bazı konularda duyarsızlaşmamıza mı sebep oldu? Bunun sorgulanması lazım. Siz fazladan üç beş ürün satacaksınız diye bangır bangır reklam yaparken, televizyonu başında annesini yeni kaybetmiş bir çocuk bu reklamı izliyor olabilir mi acaba? Ya da annesi hapiste olan, belki annesi onu terk edip gitmiş olan bir çocuk izliyor olabilir mi? Ya da çocuk özlemiyle yanan ama çocuk sahibi olamayan bir kadın? Ya da bir huzurevinde evlatları tarafından oraya bırakılmış ve hiç aranıp sorulmayan bir anne izliyor olabilir mi? Ben çocukken anneler ve babalar gününde kendini evine kapatıp bütün gün adeta yas tutan bir komşumuz vardı. Hiç evlenmemiş, tek çocuk, annesi ve babası yıllar önce ölmüş, yalnız yaşayan bir kadıncağızdı. Anası babası yok, kardeşi yok, çocuğu yok. Bu reklamları izlerken o teyze geldi aklıma.Sonra düşündüm acaba şehit anneleri Anneler Günü'nde ne hisseder diye... Çoğunun o günü oğullarının mezarı başında ağlayarak geçirdiklerini biliyoruz. Onlar evlatlarının yanlarında olmasını hiçbir hediyeye değişmezlerdi herhalde.Sonra yıllar önce televizyonda yetiştirme yurdunda büyüyen çocukları konu alan bir haber programda yetişkin, koskoca bir adamın ağlayarak isyanı geliyor aklıma. Kendisine uzatılan mikrofona diyordu ki: "Bankalar niye güvenlik için annemizin evlenmeden önceki soyadını soruyorlar? Ben annemi hiç tanımadım, adını bile bilmiyorum ki; evlenmeden önceki soyadını nereden bileyim. Başka sorulacak soru mu yok?" Her geçen gün biraz daha tüketim toplumu olurken sadece paramızı, satın aldıklarımızı ve doğayı tüketmiyoruz; insanlığımızı, duyarlılığımızı da tüketiyoruz. Bu sene Anneler Günü'ne bu pencereden bakmaya çalışarak tüm annelerimizin Anneler Günü şimdiden kutlu olsun!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020