Türkiye'nin AB'de yeri olmadığı AB Konseyi binası önündeki 28 bayrak arasında bulunan Türk bayrağının bir süre önce yapılan AB anayasası zirvesi öncesi indirilmesiyle anlaşılmıştı.İspanya'nın önde gelen gazetelerinden ABC, Türk bayrağının indirilmesini "müzakere sürecinin geleceği konusunda bir önsezi olabilir" diye yazmıştı. Bu önsezi gerçek oldu ve müzakerelerin daha başlamadan Türkiye'yi süründürmeye başladılar. Müzakereler başladıktan sonra başımıza gelecekleri varın siz düşünün.Bernard Levy, Fransa Başbakanı, sosyalist Alain Juppe'ye yıllar önce "Bosna katliamı için Batı adına utanç duyuyorum" dediğinde Fransa Başbakanı Juppe, "ne istiyorsunuz yani? Avrupa'nın göbeğinde Müslüman bir ülkenin kuruluşunu kabul mü edelim?" diye cevap verdiği bilinir.Almanların eski ve ünlü başbakanı Helmut Kohl, 1992'de, "Avrupa kültür ve medeniyeti, Hıristiyanlığın bir semeresidir, bizim bu kültür ve medeniyet dairemize girmek isteyenler bu temeli kabullenmek zorundadırlar" demiştir. AB Türkiye'ye olan bakışını hiç saklamadı. AB'nin saklamadığı bu yaklaşımını bizdeki AB sevdalıları görmek istemediler.Aslında hiçbir anlamı olmayan müzakerelerin başlamasında bile Türkiye konusunda ortaya koydukları tutum, AB'nin çifte standartlarının hiç bitmeyeceğini göstermektedir.AB ve özellikle Avusturya Türklerin yine Viyana kapılarına dayanacağını sanmaktalar. Oysa Türkler Viyana kapılarına dayandıkları zaman taviz vermeyen idareciler tarafından yönetilmekteydiler. Bundan dolayı yeni nesil Türk politikacılar varken Avusturya'nın Viyana korkusu çok anlamsız kalmaktadır. AB teslimiyetçi politikacılara değil, Türk milletine güvenmemektedir. Türk milletinin beklenmedik bir zamanda içinden yeni bir Atatürk çıkarabileceğinden endişe etmektedirler.Eğer başlarsa müzakerelerde bir muhatabımız olacak olan Danimarka'nın eski Başbakanı Anker Jorgensen, Terör örgütü PKK yanlısı Mezopotamya TV'nin onursal başkanlığını beş yıldan bu yana yürütüyor. İşte Türkiye PKK sevdalısı bu Avrupa'yla müzakere masasına oturmaya hazırlanıyor. Şimdi aynı Avrupa'nın Viyana'yı bile tarihte zorlamış bir millet olan Türklere kapılarını tamamen açmasını beklemek ne kadar gerçekçi olacaktır sizce? Türkiye'de AB sevdalıları gerçekçi olamıyorlar ama AB çevreleri, kendilerine göre tutarlı bir gerçekçilik içerisinde politika üretiyorlar. Müzakereleri başlatmada bile bu kadar tartışmaları bundan dolayıdır.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024