AKP hükümeti, esnaf ve işadamlarından yükselen feryadı bastırmaya dönük, kredi paketleri sunmaya çalışıyor. Seçim atmosferine girdik çünkü? Kömür ve makarna paketlerinin artık iş göremeyeceğini, hükümet de fark etmiş olmalı. Düşünün? Halk ve esnaf, şu anaları ağlamış vaziyette iken, AKP'li vekiller halkın yüzüne nasıl çıkacaklar? Nasıl oy isteyecekler, ne diyecekler? Vatan topraklarını yabancılara babalar gibi sattık. Yetinmedik devlet ve millete ait ne kadar işletme ve fabrika var idiyse cümlesini ecnebilere devrettik; çalışanları kapı dışarı ettik. Her şeyi sattık ama borçlarımızı da hiç azaltmadık; hatta 600 milyar dolar gibi bir rakama doğru borcumuzu fırlattık. Tarımı şöyle bitirdik. Çiftçiyi-köylüyü şöyle şöyle perişan ettik. İşsizler ordusunu şöyle çoğalttık. Dış ticaret ve cari açık rekorlarımızı şöyle egale ettik. Vergiler koyduk, zamlar yaptık, yapmaya devam edeceğiz.? Buna mukabil IMF, AB ve ABD'li ortaklarımızı şöyle memnun ve mutlu ettik?AKP'li vekiller ve yerel yöneticiler, halkın arasında bunları mı anlatacaklar? Bunlardan başka diyebilecek nesi var AKP'nin!O zaman da bu, taziye merasiminde, cenaze sahibine, oh oh, ölmüş de çok iyi olmuş, ne güzel olmuş? demek değil mi?!AKP'nin artık halktan kopmuş ve "marjinal kalmış" elemanları, vatandaşlardan kendilerine gelebilecek tepkinin neler olabileceğini hesap etmediklerini mi düşünüyorsunuz? Ne yapacağız, anaları ağlatılmış halka ne diyeceğiz, diye uykuları kaçmış vaziyetteler.Hükümet kurmaylarının açıkladığı, 5 bin esnafa 25 bin YTL'lik kredi paketi, işte bu tedirginliğin semeresi?AKP, 5 bin esnafa kredi sağlasa ne yazar? Bugüne kadar kredi alan esnafın kaçı ayakta kalabildi? Batanların yüzde 100'üne yakını, krediye bulaşanlar değil mi? Türkiye 5 bin esnaflık bir ülke mi; ya gerisinin durumu??!Bunların hali, hani şu yalancı peygamberin, tek gözü kör olan bir adamın yüzünü iyileştireceğim diye sıvazladığında diğer gözünü de kör etmesine benziyor. AKP'nin kredisi, esnafı batırma kredisi olacak; esnafı tamamen kör edecekler? Göreceksiniz.2003'un Temmuz-Ağustos aylarında, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, İzmir'den Yalova'ya birçok esnaf ve sanayi odalarını ziyaret etmişti. Çok iyi hatırlıyorum; o program kapsamında Kocaeli'ne de uğramıştı. O günlerde yine revaçta olan şu meşhur "esnaf kredi"si hususunda, esnaf ve sanayi odası başkanlarını ikaz etmişti; "bu krediye yanaşmayın, sizi hepten batırır" demişti? Çünkü Türk ekonomisinin problemi üretim, imalat veya pazarlama darlığı değildir; tüketici darlığıdır, müşteri yokluğudur, tüketici kesimin meteliğe kurşun atmasıdır diye teşhiste bulunmuştu.Şöyle devam etmişti, o gün Prof. Dr. Baş; eğer iktidar, tüketici kesimi ayağa kaldıracak çözümler üretmez, halkın cebine para girmezse, esnaf kime mal satacak, mal satamayıp deposunda stoklandığında kredi borçlarını nasıl ödeyecek, ödeyemez? Böylece hükümetin kredisi, "esnafın mezarı", "esnafın batağı" olur. Nitekim öyle de oldu. Daha sonra ilgililerden öğrendik ki, o dönemde krediye yanaşmayalar kurtuldu; alanlar, ödeyemedi, battı gitti.O günden bugüne piyasa çok daha daraldı. Yaprak kımıldamıyor. Milyonlarca tüketici, kredi batağında can verdi, can çekişmeye devam ediyor. Binlerce esnaf ve sanayici battı. Milyonlarca çiftçi-köylü haciz ve icra ile boğuşuyor? İki dönemlik AKP iktidarında tüketici kesim, gerçekten öldü; bir tek salâ okuyanı yok. Böyle bir ekonomi atmosferinde esnafa verilecek kredi, olsa olsa son kalan üç-beş bin esnafı da batırma kredisi olacaktır. Çünkü müşterisi olmayan, malını satıp parasını alacağı kimsesi bulunmayan esnaf, bugün aldığı kredilerin taksitleri geldiğinde, ödeyemeyecektir. Kapısına icra ve haciz dayanacaktır; batıracaktır. Dolayısıyla esnaf kesimi, paranın sıcak yüzüne aldanıp AKP'nin "esnaf kredisi" namıyla dağıttığı "seçim zokası"nı yutmasın; kursaklarında kalır.AKP hükümeti de, ona destek verenler de, artık ecnebiden alma akılla gittikleri bu yanlış yoldan vazgeçmelidirler; onların zararı, Türk milletinin tamamına dokunuyor, tüm Türkiye ve Türk milleti hacizlik ve icralık oluyor.Esnaf, sanayici, işçi, çiftçi, köylü, dar gelirli? vs, gerçekten kurtulmak istiyorsa; yapacağımız iş, Prof. Dr. Baş'ın tüketim eksenli analizle ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'ni işbaşına getirmektir. Gerisi, "kredi" de olsa, "esnaf yardımı" da olsa, "seçim katkısı" da olsa fark etmez; hacizdir, icradır, yokluktur, kıtlıktır, batmaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019