Akilü'l-küll Akiller

Yine mi cambaza bakıyoruz? Üç beş tane gölgesiz meczûbun veya doyumsuz âkilin, 63 çapulcunun, yani yiyicinin ağız şapırtılarından iğrenenler var, bu ne geveliyor diye merak eden var! Oysa dünyanın her yerinde horozlar ötmez mi? itler ürümez mi? ingiliz'in iti, ingilizce ürümez değil mi? Fransız horozu, Fransızca ötmez değil mi? PKK'nın sıkıyönetim ilan ettiği, Kürt yoğunluklu illerde Türkçe açılım propagandası yapanların, ithal ineklerden farkı ne Allah aşkına? Bu ithal ineklerin, hayâli hızlı trenleri seyretmesini seyredenleri alkışlamanın veya hayvanın rahatını bozmanın; kime, ne yararı var? GDO'lu gıda malzemelerini yemeğe devam ederek GDO'yla kavga etmenin; bir kilo rakı içip rakının haramlığından bahsetmekten farkı ne? Bu GDO'lu kuklalarla veya duvardaki gölge karakteri yakalamaya uğraşacağımıza; kuklacıyla hesaplaşmayı niye düşünmeyiz? BOP Eş Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı; "Demokrasi, gereken durakta inilecek bir tramvaydır" tezini ispatlamak için bir daha çıkmamak üzere sandığa gömmeden demokrat olsak ne olur, olmasak ne?.. BOP Eş Başkanı Başbakan'ın görevlendirdiği âkilü'l–küll/herşeyi yiyen sıfatlı âkiller; gittikleri her yerden kovuluyorlar! ızmir'de, Kayseri'de, Kocaeli'nde ve hemen her yerde Türk Milleti mensûbu yöre halkından gerekli dersi alan âkiller; hiç bir yerde toplantı yapamadan, bölücülük zehrini hiç kimseye zerk edemeden kendilerini bitiriyorlar! Damat Ferit ve kabinesinin, işgâl edilmiş ıstanbul'da oturup işgalcileri ve işgalci taşeronu Yunan paryalarını kızdırmasınlar diye Anadolu Türklüğünü iknâ için milletin içine saldığı adamların işini, bugün âkillere yaptırmak istiyorlar! Bizim de, yani Türk Milletinin de bu kuklaların duvardaki veya beyaz camdaki gölgeleriyle uğraşmamız isteniyor! Bu 63 akılsız âkil, yeriyle ateş olsalar ne yazar? Millî vicdânlı "Türkoğlu Türk"ün ve ikinci Kuvay–ı Milliyecilerin Ehl–i Beyt Rûhu ile Anadolu'yu karış karış gezdiğini, haber eden medya yok! II. Kuvay–ı Milliye Önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ın hastalığını, yüksek derecedeki ateşini hiçe sayarak, kendini Türk Milletinin bölünmezliği ve bağımsızlığına fedâ ederek verdiği can–hırâş mücâdeleden bahseden yok! Güya haberlerde varsa yoksa; güneşin batış sürecine göre gittikçe uzayan gölgelerin, gittikleri yerlerde yöre halkınca dinlenmeyen sözlerinin sayfa sayfa, ekran ekran tekrârı!... "Gölgelerin gücü adınaaa!" çocuk naralarıyla gölgelerle dövüşmenin mantıksızlığını anlatarak Anadolu'yu adım adım gezen, sîne–i millete gitmenin zamanı olduğunun farkında olan Haydar Baş Hoca, milletin arasında! Türk Milleti de; Allah ile aldatarak oylarını alan, bilgisayar müdahaleleriyle seçim sonuçlarıyla oynadıkları söylenen, 40.000 kişinin katili bir câni ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağımsızlığı ve istikbâli ile oynama cür'etini gösteren Haçlı Müslümanlara haddini bildirmek konusunda kararlı görünüyor! BOP Eş Başkanı Başbakan'ın çılgınca sağa–sola saldırmasının nedeni bu! Prof. Dr. Haydar Baş'a, II. Kuvay–ı Milliyecilere, mütedeyyin Ehl–i Beyt Rûhu ile dînini yaşayan Müslüman Türk oğlu Türklere gösterilen ilgi ve hüsn–ü kabûl, BOP Eş Başkanı'nın ödünü koparıyor! Millî Birlik ve millî değerlere sahip çıkan Yeni Mesaj Gazetesi yazarlarına ve Türk Milletine "üç–beş çapulcu" diye hakâretin altında yatan, hâinlerin korkak oldukları gerçeği ve korkak suçlunun şirretliğinden başka bir şey değil! şükürler olsun ki Türk Milleti de, II. Kuvay–ı Milliyeciler de, korkunun ecele bir hayrının olmadığını, biliyorlar! Söylediğini ve yaptıklarını inkârda oldukça mâhir olan işbirlikçi AKP, Türk Milletinin sinir uçlarına dokunulunca gösterdiği tepkiler üzerine geri adım da atıyor! Mesela sosyal medyada "T.C." kısaltmasının kaldırılması uygulamasından gösterilen tepki üzerine vazgeçilmesi, Başbakan'ın; "Benim haberim yok!" açıklamasının, inandırıcılığı olmadığı gibi tehlikesi de var! Okur–yazar nüfusun büyük bir çoğunluğunu, sosyal medyada bu gibi işlerle meşgûl ederken, milleti de içine salınan âkillerle uğraştırıyorlar! Son günlerdeki yapılanlarla Türk Milleti'nin sabrını test ediyorlar! Milleti; "Bir kereyle bir şey olmaz!" aymazlığına alıştırıyorlar! Onlarca yıldır sistem diye dayatılan sistemsizliğin icadı, iktidar ve muhalefet partileri ile bu oyunlar bozulamadı, bozulamaz! Yeniden Ehl–i Beyt Rûhu ile, Hünkâr Hacı Bektaş kucaklayıcılığı ve Atatürk'ün bağımsızlık karakteri ile sîne–i millete dönmüş, "Milletle el–ele millet için mücâdele" yi başlatmış olan Prof. Dr. Haydar BAş Hoca'yı dinlemek, dinlenenleri karınca gayreti ile her yere ulaştırmaktan başka çâre yok! Uyuyanı uyandırmak kolaydır ama korkudan gözlerini kapatıp uyuyor taklidi yapanı, uyandırmanın zorluğunu da bilerek milletle buluşmaktan başka yol, yok vesselâm! "OLAMAZ TÜRK'E BAş, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Selâm, sevgi, duâ...