"Ahir zaman" tabirini hepimiz kullanırız ve ahir zaman hadislerini de tabiri caizse gözlerimizi açarak dinler, vay be diye de iç geçiririz.
Nedir ahir zaman? Ahir; son demektir. Neyin sonun? Zamanın sonu. İnsan için ayrılan sürenin sonuna ölüm, diyoruz. Ama bu; zamanın sonu. Yani kıyamet, yani mahlukatın, yani yaratılmışların yani, insanlığın, dünyanın, güneşin, samanyolunun, galaksilerin sonu.
Ama bu mutlak sondan ibret alması gereken, kendine çeki düzen vermesi, kendini korumaya alması gereken tek mahluk insan. Çünkü diğer mahlukların (güneş, ay, gezegenleler, hayvanlar vs. gibi) "son" diye bir dertleri yok. Daha doğrusu "son" onlar için gerçekten son. Ama insanoğlu için sonsuzluğun başlangıcı olan bir son.
Peygamberimiz (s.a.a) ahir zamanda fitnelerin artacağını hatta öyle bir artış ki, yağacak diye ifade ediyor; "Karanlık gecenin zifiri parçaları gibi fitneler yağacaktır." (Müslim, İman, 186).
Nedir fitne? Sözlükte; karışıklık, kargaşa, geçimsizlik, huzursuzluk diye tariflendiriliyor. Fitne; Kur'an'da da imtihan, deneme, şaşırtma, şaşırtıcı, günaha sebep olan, kargaşa veren, anarşi, terör, karışıklık, bozgunculuk, harbe sebep olan, eziyet, kötülük, azap, eza, cefa, belâ, musibet gibi değişik manalarda kullanılmış.
Tabi burada fail her zaman ki gibi insan.. Yani fitneyi çıkaracak olan insan.
Peki, günümüzde fitne var mı? Yani kargaşa, huzursuzluk, geçimsizlik, terör, savaş ve savaş tehlikesi, anarşi, her türlü eza, cefa var mı? Var. Açıktan günah işleniyor mu? İşleniyor. Açıktan günaha davet var mı? Var.
Öyle ise sen, ben ahir zamanda mı yaşıyoruz? (?)
Peygamber Efendimizin (s.a.a) ahir zamandaki Müslümanlar için kullandığı ifadeleri hepimizin aynaya bakara düşünmesi lazım.
Mescitlerde veya camilerde ne yapılır? Namaz kılınır. Namazı kim kılar? Müslümanlar.
Peygamberimiz (s.a.a) diyor ki; "Mescitler, binerli binerli gruplarla hatta daha çok sayıda cemaatlerle dolup taşacak; lakin içlerinden tek bir mümin çıkmayacaktır." (Gümüşhanevî, Ramuz, 2/3742).
"İnsanlara bir zaman gelecek ki, camilerde toplanıp namaz kılarlar ama aralarında mümin bulunmaz!" (Ramuz 360/8; 503/7; Ömer Çelakıl, Kuranı Kerimin Sırları, s. 190; İstanbul, 2003)
Bugün 10 bin, 20 bin, 30 veya 100 bin kişilik camiler yapıldı ve yapılıyor ve bu camiler dolup, taşıyor.
Müslümanlar ne yaptı veya yapmadı ki, bu dinin Peygamberi, "Onlar, mümin değildir" diyor?
Müslüman dinini satar mı? Peygamberimiz (s.a.a) satacaklar, diyor; "Müslüman geçinenler dinlerini beş paralık dünya menfaati karşılığında satacaklardır." (Müslim, Sahih, İman, 186)
Şimdi düşünelim! İnsan, dinini nasıl satar? Mesela; alenen hakkı batıla tercih ediyorsa veya hakka davetçiyi yalanlıyor, karşı koyuyor, batıla çağıran kişilerin arkasından koşuyorsa veya dünyalık bir menfaat karşılığı imanından fedakarlık (!) yapıyorsa bunun bir adı olmalı. Dinini satmak olabilir mi?
Fitne, menfaat, gizli ve açık şirk, fuhşiyat, faiz, kan, terör vs. her tarafı sarmış. Atacağımız tek yanlış adımın neticesi ne olur? Allah, bizi korusun.
Hz. Peygamber (s.a.a) buyurdu ki; "Müslümanların gönül dünyalarına gecenin zifiri karanlığı gibi fitneler yağacaktır. Kişi mümin olarak sabahlayacak, akşamına kafir olarak çıkacaktır; dinini-imanını da beş paralık dünya menfaati karşılığında satacaktır" (Tirmizî, Fiten 30, (2196) ; Ramuz, c. 2, 3768).
Allah, bizi korusun?
Nedir ahir zaman? Ahir; son demektir. Neyin sonun? Zamanın sonu. İnsan için ayrılan sürenin sonuna ölüm, diyoruz. Ama bu; zamanın sonu. Yani kıyamet, yani mahlukatın, yani yaratılmışların yani, insanlığın, dünyanın, güneşin, samanyolunun, galaksilerin sonu.
Ama bu mutlak sondan ibret alması gereken, kendine çeki düzen vermesi, kendini korumaya alması gereken tek mahluk insan. Çünkü diğer mahlukların (güneş, ay, gezegenleler, hayvanlar vs. gibi) "son" diye bir dertleri yok. Daha doğrusu "son" onlar için gerçekten son. Ama insanoğlu için sonsuzluğun başlangıcı olan bir son.
Peygamberimiz (s.a.a) ahir zamanda fitnelerin artacağını hatta öyle bir artış ki, yağacak diye ifade ediyor; "Karanlık gecenin zifiri parçaları gibi fitneler yağacaktır." (Müslim, İman, 186).
Nedir fitne? Sözlükte; karışıklık, kargaşa, geçimsizlik, huzursuzluk diye tariflendiriliyor. Fitne; Kur'an'da da imtihan, deneme, şaşırtma, şaşırtıcı, günaha sebep olan, kargaşa veren, anarşi, terör, karışıklık, bozgunculuk, harbe sebep olan, eziyet, kötülük, azap, eza, cefa, belâ, musibet gibi değişik manalarda kullanılmış.
Tabi burada fail her zaman ki gibi insan.. Yani fitneyi çıkaracak olan insan.
Peki, günümüzde fitne var mı? Yani kargaşa, huzursuzluk, geçimsizlik, terör, savaş ve savaş tehlikesi, anarşi, her türlü eza, cefa var mı? Var. Açıktan günah işleniyor mu? İşleniyor. Açıktan günaha davet var mı? Var.
Öyle ise sen, ben ahir zamanda mı yaşıyoruz? (?)
Peygamber Efendimizin (s.a.a) ahir zamandaki Müslümanlar için kullandığı ifadeleri hepimizin aynaya bakara düşünmesi lazım.
Mescitlerde veya camilerde ne yapılır? Namaz kılınır. Namazı kim kılar? Müslümanlar.
Peygamberimiz (s.a.a) diyor ki; "Mescitler, binerli binerli gruplarla hatta daha çok sayıda cemaatlerle dolup taşacak; lakin içlerinden tek bir mümin çıkmayacaktır." (Gümüşhanevî, Ramuz, 2/3742).
"İnsanlara bir zaman gelecek ki, camilerde toplanıp namaz kılarlar ama aralarında mümin bulunmaz!" (Ramuz 360/8; 503/7; Ömer Çelakıl, Kuranı Kerimin Sırları, s. 190; İstanbul, 2003)
Bugün 10 bin, 20 bin, 30 veya 100 bin kişilik camiler yapıldı ve yapılıyor ve bu camiler dolup, taşıyor.
Müslümanlar ne yaptı veya yapmadı ki, bu dinin Peygamberi, "Onlar, mümin değildir" diyor?
Müslüman dinini satar mı? Peygamberimiz (s.a.a) satacaklar, diyor; "Müslüman geçinenler dinlerini beş paralık dünya menfaati karşılığında satacaklardır." (Müslim, Sahih, İman, 186)
Şimdi düşünelim! İnsan, dinini nasıl satar? Mesela; alenen hakkı batıla tercih ediyorsa veya hakka davetçiyi yalanlıyor, karşı koyuyor, batıla çağıran kişilerin arkasından koşuyorsa veya dünyalık bir menfaat karşılığı imanından fedakarlık (!) yapıyorsa bunun bir adı olmalı. Dinini satmak olabilir mi?
Fitne, menfaat, gizli ve açık şirk, fuhşiyat, faiz, kan, terör vs. her tarafı sarmış. Atacağımız tek yanlış adımın neticesi ne olur? Allah, bizi korusun.
Hz. Peygamber (s.a.a) buyurdu ki; "Müslümanların gönül dünyalarına gecenin zifiri karanlığı gibi fitneler yağacaktır. Kişi mümin olarak sabahlayacak, akşamına kafir olarak çıkacaktır; dinini-imanını da beş paralık dünya menfaati karşılığında satacaktır" (Tirmizî, Fiten 30, (2196) ; Ramuz, c. 2, 3768).
Allah, bizi korusun?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025