Gönül, taş kalblere hücumda!Bin yıl önce bir Türk Bilge Yusuf Has Hâcib; "Nâdir olan insanlıktır, insan değil!" Demişti.Bin yıl sonra bir GÖNÜL ADAM; "İnsan; gönüldür, gönül!" şeklindeki ritmik, öz ve özel deyişiyle insanı gönülleştirdi.Ve biz; bu GÖNÜL ADAM Haydar Hoca'nın yeniden canlandırdığı "insanlık" kavramının tohumları olmaya, yeşerip/çoğalıp nüvesi olmaya heveslendirildik!Oysa her yanımızda, hatta hemen kapımızın önünde vahşi yırtıcılıklar var "cihat" adıyla İslâm'a iftiralarla! "Allahüekber" diyerek, "Allahüekber" diye inleyen Müslüman başı kesen vahşîler var! Kaçanın da, kovalayanın da; ölenin de, öldürenin de; "Allah" dediği zâlim bir mürtedler ortamındayız!Sağımızda; yüzlerce yıl sahipsizlik yüzünden inanç ve töresinden uzaklaştırılmaya çalışılmış Ön-Asya ve Asya'nın dirençli Müslüman-Türk toplumları!Solumuzda; Yahudi-Hıristiyan ortaklığı Haçlı'nın yüzlerce yıllık zulmüne, baskısına, soykırımına, katliamlarına rağmen kimlik ve inançlarını muhafazaya direnen Evlâd-ı Fâtihan dediğimiz Balkan Ülkeleri Müslüman-Türk toplumları!Kuzeyimizde; Çarlık Rusyası'nın, Haçlı İşbirlikçisi psikopat toplumların zulmüne, baskısına, toplu katliamlarına direnerek destanlaşan yiğit Müslüman-Türk toplumları!Güneyimizde; başta İngilizler olmak kaydıyla doyumsuz harîs Haçlı Emperyalistlerin korkuttuğu, sindirdiği, hâlâ öldürmeğe, soykırıma devam ettiği Müslüman Türkmenler, en az dört yüz yıl teb'amız olmuş Müslüman Araplar ve Mağrip-Maşrık'ın bedevileri v.s.!Dört yanımızda; dün bizim olan yerlerde bizimkilere yapılan tazyik, baskı, soykırımlar devam ederken içimizdeki basîretsiz, işbirlikçi fıtratlı kolay ve ucuz siyasiler yüzünden ötelemeler, ötekileştirmeler, kutuplaşmalar oluşturulmaya başlandı!Hiç bir kimsede; ötekinde de, berikinde de huzûr yok!Tek başına devriye gezen "Bekçi Baba"nın, saat başı çaldığı düdükle asayişin berkemâl olduğu; kapı-pencerelerin açık bırakılarak uyunduğu; Doğu'da, Güneydoğu'da bacalarda yer yataklarında yatılabilen huzura hasret kaldık!Komutan, komutandan; polis, polisten; savcı, savcıdan; hakim, hakimden; komşu, komşudan; dokunulmaz milletvekili, milletvekilinden korkar halde! Vuran vurana! Titan titana!Huzurumuzu kaçırdı, huzuru yok olasıca!Allah aşkına hepimizin Kürt, Süryani, Rum, Ermeni, Rus komşularımız, arkadaşlarımız yok mu?Kürt Cemal - Fato; Çerkes Danyal - Canset; Ermeni Dikran - Gulizar; Süryani Abay - Şmuni; Rum Stefo - Seema diye arkadaşlarımız, hatta arkadaştan öte dostlarımız yok mu?Böylesine bütünleşmiş/milletleşmiş yüz yılların samimiyetini bozarak aramıza 36 etnik köken farklılığı sokmaya çalışan; işbirlikçi ithal solun onlarca yıllık; "Halklar, Halklara eşitlik, Halklara özgürlük" terânesini, farklı ve güya dîni söylemlerle kaşıyan, BOP Eş Başkanlığı ile övünen bir ucuz işbirlikçinin, şımarıklıklarına son vermeyecek misiniz?Oyunbozan, şirret mahalle çocuğu edasıyla; "Anam bana kör dedi, gelene geçene vur dedi!" diyerek herkese saldıran, kendinden olmayana küfreden; kendi tokatlayıp danışmanına tekmelettiren, Tayyiban Polislerine coplattırıp tazyikli foseptik suyuyla yerlerde sürükleyen şımarığa dur demeyecek misiniz?Anası; "Kör!" demiş ya! "Gelene geçene vur!" Demiş ya!Son yirmi yılı hatırlayan herkes, bir an düşünse; "Eğer bir gün duyarsanız ki Tayyip Erdoğan çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir..." dediğini; aynı adamın, sürç-i lisanla; "Evlatlarıma helal lokma yedirmediğim halde..." dediğini de hatırlayacaktır!Bu şirret mahalle oyunbozanına her şey serbest ama yandaş "dolma kalemler"in çapraz sorduğu bir soru ile şaşırttıkları Ekmel Beğ'e, sürç-ü lisan da yasak, farkında mısınız? Bu şirret oyunbozan mahalle çocuğunun, her şey söylemeye yapmaya hakkı var, başkasının asla! Ne tahsil yaptığını kendisi de bilmeyen diplomalı bir cahile; Profesör ûnvanlı, dört lisan bilen, deneyimli bir diplomat Ekmel Beğ'e; "Cahil!" diyecek kadar nobran, nadan birine haddini bildirmeyecek misiniz?"Ben okumam! Danışmanlarım özetini getirir!" diye övünecek kadar kaba birinin Türk Milletini ve Türk Devletini uçurumdan, orman yangınının içine yuvarlamasına izin verecek misiniz?Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir araya gelmiş olan muhalefet partileri; bu nobrana, nadana, yobaza haddini bildiremeyecek mi?Kızgın güneş altına toplanan, taşıma kalabalığa neden yandaş televizyon ve basın haricinde kimse sokulmaz, merak etmez misiniz? Ankara'da İ. Melih Gökçek'in taşıdığı yevmiyeli kalabalıktan bir kadına uzatılan mikrofona; "Gılıçdar'ın peşindeyik, Gılıçdar'ın!" dediğini ne çabuk unuttunuz?Tarihte, destanlarda ve masallarda bile binlerce koyunun bir kurda saldırdığı duyulmamışken; "Go.ünün gılıyıx!" sıfatlı zavallı kalabalıktan korkana, muhalefet mi, Kurt mu, Devrimci mi, Ülkücü mü denir?Hadi Allah aşkına Türk Milleti!10 Ağustos'ta; şirretliğini şımarıklığına maske etmiş bu nobrana sandıkta haddini bildirin!Allah korusun aksi olursa 10 Ağustos'tan sonra da bize, şu ankinden başka bir şey yapamaz ama; "Bin oyum olsa vermem! Sandığa gitmem!" diyerek nobran Tayyip değirmenine su taşıyan en/tellek/tüellere de biz üzülürüz! Milletten önce kaybeden onlar olacaklar çünkü!"TÜRK, TÜRK'Ü - ATATÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ!" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017