Polonya kökenli Amerikalı siyaset bilimci, devlet adamı, Carter'in ulusal güvenlik danışmanı, Obama'nın hocası, Rockefeller'in siyasetteki sesi Zbigniew Brzezinski 1998'de haftalık haber dergisi Le Nouvel Observateur'da mülakatı yayınlanıyor.
Muhabir: "Amerikan istihbaratçılarının, Afganistan'a Sovyet askerlerinden önce girdiği iddiası doğru mudur?"
Brzezinski; "Resmî tarih görüşüne göre Afgan mücahitlere CIA yardımı, Sovyet ordusunun Afganistan'a 24 Aralık 1979'da girmesinden sonra ve 1980'de başlamıştır.
Gerçek tamamen farklıdır. Başkan Carter, Kabil'deki Sovyet yanlısı rejimin muhaliflerine gizli destek verilmesi talimatını 3 Temmuz 1979'da imzaladı. Ben de tam o tarihte Başkan'a, bu yardımın Sovyet askerî müdahalesine yol açacağını öngören bir not yolladım."
Gazeteci: "Demek ki Sovyetlerin savaşa gireceğini bilerek onları tahrik ettiniz. Sovyetler ise Amerikalıların gizli müdahalelerine karşı koymak amacıyla Afganistan'a girdiklerini ileri sürmüşler; kimse de onlara inanmamıştı. Haklı oldukları anlaşılıyor. Şimdi pişman değil misiniz?
Brzezinski; "Rusların müdahale olasılığını artırmak için, bilerek bu adımı attık. Niye pişman olacağım? Bu gizli operasyon çok güzel bir fikirdi.
Rusları, Afgan tuzağına çekmiş olduk. Sovyetler sınırı geçtiği gün, SSCB için de bir Vietnam savaşı yaratma fırsatımız doğmuştu; bu görüşümü Başkan Carter'a aktardım. Gerçekten de bu sayede Moskova, Sovyet imparatorluğunun dağılmasına yol açacak on yıllık bir savaşa sürüklenmiş oldu."
Gazeteci: "Geleceğin teröristlerini silahlandırarak, eğiterek köktenci İslam'ı desteklemiş olmaktan da pişman değil misiniz?"
Brzezinski; "Dünya tarihinde hangisi daha önemlidir; Taliban mı, Sovyet imparatorluğunun çöküşü mü, birkaç tedirgin Müslüman mı, Orta Avrupa'nın kurtarılması ve soğuk savaşın son bulması mı?"
Anlamayanlara başka şekilde de anlatalım. Ruslar 1979'da Afganistan'a geldi. 10 yıl kaldı ve 1989'da 50 bin ölü milyarlarca dolar para bırakarak geri döndü.
Üçüncü bir yılında başında ABD, NATO'yu da yanına alarak Afganistan'a geldi. 2 trilyon dolar ve kendi açıklamalarına göre 2500 ölü bırakarak bugün çekiliyor.
Her şey bir tarafa SSCB ve ABD'nin güvenliği sağlayamadığı bir coğrafyada, Türkiye neyin ve kimin güvenliğini sağlayacak?
Pakistan Başbakanı, ABD Afganistan'dan çekildikten sonra, CIA'ye Pakistan'da üs vermeyeceğiz, diyor.
Rusya, Neden ülkenin ana havaalanının güvenliği Afgan güvenlik güçlerine bırakılamıyor diye soruyor.
Sayın Erdoğan ne diyor? "Eğer Afganistan'dan çıkmamız istenmiyorsa, özellikle orada belli bir desteğin verilmesi isteniyorsa diplomatik, lojistik bunun yanında mali konularda Amerika'nın bize vereceği destek büyük önem arz ediyor."
Yani yeter ki, masrafları karşılayın biz her göreve hazırız.
Fransa'nın en önemli havacılık ve uzay dergisi "Air & Cosmos" Türk askerinin, ABD ve NATO güçlerinin çekilmelerinden sonra Afganistan Kabil havaalanında görev yapması için Erdoğan ve Biden'ın 130 milyon dolar karşılığında el sıkıştıklarını açıkladı.
Tablo 50'lerin tablosu. O zaman Menderes sırf ABD ile dost olabilmek, NATO'ya girebilmek için bakanlar kurulu kararıyla çoğu insanımızın bilmediği coğrafyaya asker gönderdi.
Şimdi ise ABD ile dost kalabilmek için her göreve hazırız, diyoruz.
Erdoğan, "Bu zirvede bir kez daha görülmüştür ki Türkiye'siz bir NATO'nun bırakınız mevcut gücünü korumayı, varlığını sürdürmesi dahi oldukça güçtür" dedi.
ABD, AB, NATO bu devlet ve bu millet için hayırlı rüya gördüğüne şahit olan var mı?
Biz, Kurtuluş Savaşı'nı kime karşı vermiştik? Şimdi kimin jandarmalığını yapma hevesindeyiz?
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025