Orta Doğu'da demokratik bir gelişme olmalıdır Diğer taraftan Dünyanın birçok düşünürüne göre, demokrasinin bir ülkenin dışarıdan zorla benimsetilmesinin mümkün olmayacağı üzerinde de hassasiyetle durulmaktadır. Ancak çeşitli destekleme, teşvik ve yardımların bu hususta zorlama olmadan faydalı olabileceği üzerinde durulmaktadır. Bölgede zaten ABD'ye karşı haklı şüpheler mevcuttur. Bunları daha da fazla alevlendirmek ise ABD'ye ancak zarar verebilir. Hatta bu zarar hem bu eylemlerin yapıldığı ülkeye hem de ABD ye büyük kayıplar şeklinde yansıyacaktır. Her ülkenin kendine öz yapısı vardır. Her ülkenin kendi özel gelişme çizgisi mevcuttur. Eğer bu çizgi dışardan müdahale edilerek bozulursa ülkedeki denge aniden sarsılacaktır. O dengesizlikten ise tüm halk büyük şekilde zarar göreceğinden dolayı başarı yerine başarısızlık ve nefret kazanılacaktır! İnançlar - kavramlar ve bazı kurallar İnsanlar genellikle kurallar denilince daima kendi iradeleri dışında koyulan kurallar anlaşılmaktadır. Bu kurallar arasında genel olarak idari merkezlerin ve idarecilerin koyduğu kurallar veya yasalarla çizilmektedir. Öte yandan, tabii ki bu kurallar maddi özelliklerle sınırlı kalmaktadır. Bu kurallar genellikle hareketlerimizi, davranışlarımızı ve yaşama tarzımızı kısıtlayabilmektedir. Ancak bu kurallar maneviyatımıza yani iç dünyamızdaki hislerimize dönük sınırlamalara gidememektedir. Dış kurallar iç hayatımızdaki bazı manevi duygularımıza hakim olamamaktadır. Mesela sevme kuralları, düşünme kuralları, saadet kuralları veya fikirlerimizi sınırlayan, karşımıza yasalarla sınır konulamamaktadır. Ancak bazı idareciler bu maneviyat kurallarının konulamayacağını bilmiyorlar. Çünkü maneviyat iç yapıya, insanın ruhuna ve benliğine bağlıdır. Kimse zorla sevilemez-sevdirilemez. Kısacası bu kurallar bizim iç dünyamızı, sezgilerimizi, sevgilerimizi, nefret ve hayranlıklarımızı ne yasaklaya bilmekte ne azaltabilmekte ne de çoğaltabilmektedir. Ancak zorlanan insanların infiali, nefreti, kini, öfkesi çoğalabilmekte ve içten içe kaynamaktadır. Bu durum ise günün birinde patlamaya kadar gelebilmektedir. Nitekim son zamanlarda İslam'a yapılan hakaretler de bunu göstermektedir. Peygamberimize ve Kur'an-ı Kerim'e ve İslam'a yapılan saygısızlıklar da son zamanlarda tüm İslam alemini ayağa kaldırarak çok şiddetli protestolara sebep olmaktadır. Müslümanların yaşadığı Dünyanın her yerinden, Danimarka'dan aşılanan ve bazı AB ülkelerinde de yayınlanan bu aşağılayıcı karikatürlere karşı, çok çarpıcı ve yoğun nefret, kin, öfke protesto ve saldırlar husule gelmektedir. Bazı yerlerde tahrip edici yangınlar ve ölümler de görülmektedir.Toplu yaşayan insanlar maneviyazsız ve inançsız kalamazDünya bu hususu Sovyetler'in dinsiz yaşamının nasıl yıkıldığını gözleriyle gördü ve şahit oldu. Çünkü insanlar maneviyatsız olurlarsa diğer yaratıklardan pek fazla farklı olmazlar ve zaten de olamazlar. Maneviyat insanı insan yapan ve sosyal ilişkilerin temelini atan en önemli unsurdur. İnsanların sosyal davranışları eğer maneviyat olmazsa daima çıkara bağlı olmaktadır. Çıkar ise insanın kendine dönük düşünce tarzını geliştirmekte ve yükseltmektedir. Böylece insanlar birliktelikleri ve toplulukların de bu çıkarlara göre ayarlamaktadır. Çıkarlar ise sosyal ve toplu yaşamda sık- sık çakışmaktadır. O zaman güçlüler güçsüzlere karşı daima dominant duruma gelmektedir. Nitekim şimdiki gelişmiş ülkelerdeki düzenin esas özü bu çıkara bağlı olarak seyretmekte ve gelişmektedir. İnançlı insanların davranışları ve yaşayış sistemleri ise maneviyata ve sosyal yaşama uygun olarak devam etmektedir. Topluluğun bekası da böylece ona bağlı kalmaktadır. Maneviyat ise iç dünyamızdır. Demek maddiyatçı kurallar sadece dış dünyamızı kontrol edebilmektedir. İç dünyamızı ise kendi kimliğimize bırakmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006