ABD krizin dibini bulamayacak

Nedenleri Kapitalizmin başlangıcına dayanan ve deprem etkisi geçtiğimiz yılın sonunda ortaya çıkan ABD finansal krizinin tsunamileri artarak devam ediyor.Hızlı değişen dünya gündemiyle arada sırada arka planda kalsa da bu krizin etkileri sık sık gündemdeki yerini koruyor ve bundan sonra zirvede olmaya devam edecek. Çünkü bu kriz özellikle 1945 yılından sonra dünyayı etkisi altına alan hayali ABD imparatorluğunun temelinden çatırdamaya başladığını haber veriyor. Sanal imparatorluk, sanal nedenlerle yıkılıyor.ABD'li yetkililer de krizin derinliği konusunda herhangi bir tahminde bulunamıyorlar. Krizin dibi gözükmüyor. Daha önce uygulanan yamama yöntemleri de çözüm olmuyor. Kriz hem dipsiz bir derinlikte, hem de çapı sürekli genişliyor, yayılıyor.FED eski başkanı Alan Greenspan, krizin 100 yılda bir yaşanabilecek bir krizin içinde olduğunu ve daha da devam edeceğini açıklıyor. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn ise "Finansal krizin en kötü dönemini atlattığımızı söyleyemem" diyor.FED faiz indirip duruyor ama bu kanser hastasına yara merhemi sürmek gibi kalıyor. ABD'nin 158 yıllık finans devi Lehman Brothers da battı. Bu banka, iki dünya savaşı ve birçok ekonomik, siyasi kriz geçirmiş ve hepsini atlatabilmiş bir banka. Bununla beraber ABD'de 2007'den bu yana batan banka sayısı 13'e yükseldi. Batan bankaların 11'i 2008 yılında battı. Daha birçok dev banka da sallantı halinde?Biz daha önceki yazılarımızda bunun böyle olacağını ifade etmiştik.ABD'de başlayan ve başta AB olmak üzere birçok ülkeyi içine alan bu yangının temel sebebinin Kapitalizmin kendisi olduğunu vurgulamıştık.Bu krizin asıl sebebi, gelir dağılımındaki uçurumdu, kaynakların ve paranın tekelleşmesiydi, insanların yolunacak bir kaz olarak görülmesiydi, üç beş tefeci rahat etsin diye milyonlarca, milyarlarca insanın aç ve sefil olmasıydı.Tefeciler ihtiraslarının kurbanı olarak daha fazlasını, daha fazlasını istediler ve zaten gelir darlığı çeken insanları faizle borçlandırıp tuzağa çektiler ve bu tuzak insanların başını yaktığı gibi dönüp dolaşıp kendilerini de yaktı.Hâlbuki kaynaklar, para paylaşıldıkça artıyor, bereketleniyordu. ABD, AB ve onların arkasındaki küresel aktörler bu gerçeği fark edemezdi. Çünkü buna bozulmuş inançları, bakış açıları, hırs ve ihtirasları müsaade etmezdi ve böyle de oldu.   Hatta hatırlarsanız Bush, bir çözüm paketi açıklamıştı: "Çabuk harcayacakların cebine para konulması". 168 milyar dolarlık bir paket. Ama tutmadı. Çünkü mantık yine aynı mantık, yanlışın temeli olan Kapitalizmi yamamak için Milli Ekonomi Modeli'nden çalıntı yapılıyordu.MEM'de tüketiciyi desteklemek süreklilik arz eder ve tefecilerin, tekelcilerin daha fazla para kazanması, ceplerini doldurması için değil, vatandaşlara insan olduğu için, ihtiyaçlarını karşılayabilsin diye sosyal devlet projeleri uygulanır.Kaynaklar paylaşıldığı için gelir dağılımındaki denge düzelir, tüketim canlanır, üretim canlanır, faiz ya da borsa ile para kazanma değil de çalışarak üreterek para kazanma cazip hale gelir, enflasyon sıfırlanır, işsizlik sıfırlanır, borçlar ödenir, cari açık tarih olur. Bu MEM'in doğal sonucudur.MEM'de ihtirasa, tekelciliğe yer yoktur. Çalışan kazanır, çalışmaya gücü olmayan ise devlet korumasındadır.ABD ve AB, MEM'e muhtaçtır, ama önce kapitalist gözlüğü çıkarmaları ve ihtiraslarını bir kenara koymaları gerekir. Eğer bunu yapmazlarsa, krizin dibine ulaşmaları da mümkün olmayacaktır.