ABD-İsrail ikilisi savaş hazırlığında

ABD-İsrail ikilisinin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) konusunda sabırsızlık yaşadığı kesin.Siz buna İsrail'in arzı mevut hedefi kapsamında dini inançları deyin, siz buna ABD'nin Ortadoğu'nun kaynaklarına daha hızlı sahip olma isteği deyin, siz buna küresel kriz yaşayan ABD'nin sarsılan imajını yeniden toparlama gayretleri deyin, siz buna değişen iklim şartları sebebiyle ABD'nin kendine Ortadoğu'yu bir an önce vatan edinme arzusu deyin?Ne derseniz deyin, Ortadoğu'da sular ısınıyor, savaş rüzgarları esiyor.Değişik basın organlarının yayınladıkları haberlere göre; İsrail, Suudi Arabistan'la yeni bir anlaşma yaptı ve bu anlaşmayla Suudilerin hava sahalarını İsrail'e açacakları belirtildi.18 Haziran'da 11 Amerikan firkateyni ve bir uçak gemisi Süveyş Kanalı'ndan Kızıldeniz'e geçti ve yanlarında bir de İsrail firkateyni vardı. İfadelere bakılırsa uçak gemisi nükleer silah taşıyan SS Harry Truman'dı. İsrail helikopterleri yine 18 Haziran'da Suudi Arabistan'da bulunan Tabük Havaalanı'na inerek silah ve bomba yükü bıraktı.Gündemde İsrail ve ABD'nin İran'a karşı savaş hazırlığına başladığı ve hatta İsrail'in saldırıyı Gürcistan üzerinden yapacağı yer alıyor.Olur mu olmaz mı şu an için bir şey demek mümkün gözükmüyor ama Irak işgali öncesi hazırlıklara benzerliği dikkat çekiyor. ABD'nin önündeki en büyük engel bugüne kadar Birleşmiş Milletleri İran konusunda ikna edememiş olmasıydı ama yaşanan son gelişmelerle ABD BM'de İran'a yaptırım kararı çıkarmayı başardı. ABD bir nebze de olsa kendisine göre bir işgal gerekçesi bulmuş oldu.Bu tür konularda en ufak bir gerekçeyi bile fazlasıyla değerlendiren bir ABD var karşımızda?ABD'nin bir dayanağı da, Rusya, Çin ve Brezilya'nın İran konusunda eski korumacı tutumlarından vazgeçmeleri.Çin'e ekonomik baskılar, Rusya ve Brezilya'ya ise Türkiye üzerinden verilen rüşvetler yerini buldu anlaşılan?ABD ve İsrail'in İran'a direkt karadan girmesi mümkün gözükmüyor. İran askeri gücü güçlü olan savaşçı bir ülke? Yakın zamanda da ciddi bir savaş tecrübesi yaşadı ve yıllardan beri yaşadığı ambargolar da bu ülkeyi kendi teknolojisini oluşturmaya yöneltti. ABD-İsrail ikilisi bu gerçekleri bildiği için önce İran'ın karşısına Türkiye'yi çıkarmayı planladı ama Türkiye'den bugüne kadar olumlu bir yanıt alamadı. Türk yetkililer şunu gayet iyi biliyor ki, böyle komşu bir ülkeye yapılan saldırıya ortak olmak Türkiye'nin sonunu hazırlar. ABD-İsrail çekilir gider, sorun bizim sırtımızda kalır. Üstelik bizim İran'la ilgili şu ana kadar hiçbir sorunumuz yok. Ticari anlaşmalarımız artarak devam ediyor.  Hatta en temel konularda -enerji, hammadde- ABD ve İsrail'den çok daha fazla bize kapısını açıyor. Bunları bize temin ederken bizden siyasi herhangi bir yaptırım da istemiyor. Türkiye, ne bugün ne de yarın böyle kirli bir savaşın içinde İran'a karşı yer almamalıdır. ABD'nin ve İsrail'in ipiyle asla kuyuya inilmez.Onların böyle bir tezgahı kimin için planladıkları meçhul; İran için mi, Türkiye için mi?Unutmayalım, Birinci Dünya savaşı'na sudan sebeplerle girdik ama sonradan öğreniyoruz ki hedef Osmanlı'nın parçalanması ve topraklarının pay edilmesiymiş. Yani hedef Almanya gözükse bile asıl hedef Türk milletiymiş. Aynı senaryo bugün de yaşanıyor olabilir.