logo
23 NİSAN 2025

Yıkılma sürecimiz

22.12.2003 00:00:00
Türkiye'nin bugünkü durumu şöyle özetlenebilir. Türk düşmanları fütursuz, hak huzursuz, idarecileremiz gurursuz ve şuursuz. Düşmanlarımız gerçekten fütursuz. Osmanlı'yı yıkmakla yetinmediklerini, Türkiye'yi de yıkmak ve parçalamak için çalıştıklarını her fırsatta ortaya koyuyorlar. İdarecilerimiz ise söylenenleri ve yapılanları iyi yönde yorumlamakla meşgul.

Kendileri böyle inanıyor, halkın da böyle inanmasını istiyorlar. Halk ayağa kalkacak, "bu ne zillet, biz bunu kabul etmeyiz" diye haykıracak, bakıyor ki idareciler gayet rahat. İdareciler rahat, halk huzursuz, bu şekilde bekliyoruz. Olaylar da Türk milletinin aleyhine geliştikçe gelişiyor.

Gelişen olayların çoğu ve en önemlileri Osmanlı coğrafyasında. Başka bir deyişle Osmanlı coğrafyasında yıllardır kan ve gözyaşı sel olmuş akıyor.

Zulüm ve işkencelerin ardı arkası kesilmiyor. Bazılarına göre bu, Osmanlı'nın yıkılmış ve çöküşünün hala sürdüğünün göstergesidir. Mesela batılı tarihçi Toynbee bu görüştedir. O, Osmanlı coğrafyasında meydana gelen olayları bu gözle değerlendiriyor. Bu derelendirme hem doğru, hem de batılıların Türkiye'ye genel bakışını yansıtması bakımından ilginçtir.

Sözün özü, batılar Sevr'i unutmuş. Lozan Antlaşması'nı da hazmetmiş değiller. Biliyorum,bunu duyunca bazıları bizleri yine Sevr sendromuna tutulmakla suçlayacaklardır. Ama varsın suçlasınlar. Onların suçlamasından çekinerek gerçekleri söylemekten geri durmayacağız. Başkaları kör ve sağır olabilir, biz olmamakta kararlıyız.

İsveç'in başkenti Stackholm'da 20 Ağustos 2003'te yani bundan birkaç ay önce Sevr'in 83. yıldönümü dolayısıyla bir toplantı yapıldı. Stöckholm'un merkezinde yapılan bu toplantıya kimler katılmadı ki? Sol parti lideri, yeşiler partisinin AB parlamento üyesi, gazeteciler, vakıf başkanları, üniversite öğretim üyeleri ve Kürt temsilcileri. Gazeteci Baksi, bu toplantıda Avrupalılara Sevr'in 62. ve 63. maddelerini hatırlatıyor ve şöyle diyordu: "Avrupalılar Lozan'ın ayıbından, Lozan'ın ihanetinden, ancak Türkiye'ye Sevr Antlaşması'nı dayatarak kurtulabilirler". Sol parti lideri Ulla Hoffman da, "AB, Türkiye'yi üyeliğe alacaksa Lozan Antlaşması ile yapılan hatayı düzeltmeli, Kopenhag Kriterleri Sevr'in yerini tutmalıdır dedi. Şimdi Allah için söyleyin, hangi tarafta hastalık belirtisi vardır? "Sevr'i hortlatmak istiyorlar" diyenlerde mi, yoksa gözü kapalı pupa yelken AB tuzağına koşanlarda mı?

Biz, ne kadar unutursak unutalım, batılılar Sevr'i unutmuyorlar.

Bütün gayretleri Lozan Antlaşmasını geçersiz kılmak içindir. Kıyısından köşesinden Türkiye'nin tapusu mesabesindeki bu antlaşmayı yırtmak, hatta çöpe atmak için uğraşıyorlar. Gerçekten Lozan Antlaşmasını içlerine sindiremediler. Lozan Antlaşmasından sonra Amerikan görüşmecilerinin başkanı Grew şöyle demiştir: "Bu antlaşma, Türklerden koparmak istediğimizden çok fazlasını Türklere verdiğimizin belgesidir". Amerikalılar bu anlayışta oldukları için ABD senatosu 18 Ocak 1927 tarihinde oylanan Lozan Antlaşmasını reddetmiştir. İşte, dostumuz, müttefimiz, stratejik ortağımız dediğimiz ABD bu.

İngiliz dışişleri bakanı Lord Gurzon'un merhum İnönü'ye söylediklerini hatırlayalım. Şöyle diyordu Lord Gürzon: "Bugün verdiklerimizin hepsini yarın birer birer alacağız". Lozan Antlaşmasından sonra batılıların beklentisi böyle idi. Nitekim İngiliz New Conventiol gazetesi Lozan Antlaşması imzalandıktan sonra bu beklentiyi şöyle dile getiriyordu: "Türkiye, teorik bakımdan bağımsızdır. Bu bağımsızlığın ömrü pek kısa olacaktır".

Bu beklentilerin hiçbirisi gerçekleşmedi. Çünkü Türkiye'yi güçlü ve bağımsızlığı herşeyin önünde tutan bir lider ve kadrosu idare ediyordu. O da Atatürk ve arkadaşları idi. ama maalesef, bugün aynı şeyleri söylemiyoruz. İdarecilerimiz "bağımsızlık anlayışı değişti" diyerek kendi elleriyle kölelik zincirini boynumuza takmaya çalışıyorlar. Halbuki değişen hiçbir şey yok.

Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra hatıralarını yazan İngiliz ajanı Lawrence şöyle der: "En büyük ukdem bir Kurt devleti kurmaktı. Eğer bunu başarsaydım Türkleri tarihe gömerdim". Şimdi soralım. O zamandan bu zamana bir değişiklik varmı? Gerçekten olaylar, batılıların Osmanlı'ın yıkılma sürecini devam ettirdiğini gösteriyor. Batılılara göre, Türkiye'de yıkılıp parçalanırsa, yani sevr gerçekleşirse, Osmanlı yıkılma süreci tamamlanmış olacaktır. Bunu böyle bilelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
9 önemli yiyecek önerisi
Atardamarları açmak için en iyi yiyecekler nelerdir?
İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem
Vatandaşlar kendini dışarı attı
Zelenski'ye son teklif
'!Kırım'ı Rusya'ya ver' baskısı
Silivri açıklarında meydana geldi
İstanbul'da korkutan deprem
23 Nisan Atatürk'süz kutlanmaz
AKP'li belediyelerde gelenek oldu!
23 Nisan kutlanıyor
Anıtkabir'de resmi tören
İsrail’de yaşayanlara rahat uyku yok…
Yemen’den füze saldırısı: Ülkenin bir çok yerinde sirenler çaldı
Irak'tan acı haber
1 askerimiz şehit oldu
Şanlı bayrağımız her yerde dalgalansın
Ulusal egemenliğimiz 105 yaşında
Gazzelilerin telefonlarına 'tahliye' mesajları gitti
Bir görüşmeye davet edildiler
İsrail Gazze'de yine okulu hedef aldı
Çok sayıda ölü ve yaralı var
Trump Çin ile tarife savaşlarında frene bastı
"Çin'e karşı sert oynamayacağım"
Bakan Şimşek, ABD'de yatırımcılara konuştu
"Harcama disiplini sürdürülecek"
3 öğretmenimiz 29 yıl önce PKK tarafında kurşuna dizilmişti
Şehit edilen öğretmenler anıldı
Konya’da aslan şov
Galatasaray, kupada 24. kez finalde
9 önemli yiyecek önerisi
Atardamarları açmak için en iyi yiyecekler nelerdir?
İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem
Vatandaşlar kendini dışarı attı
123456789101112131415
9 önemli yiyecek önerisi
Atardamarları açmak için en iyi yiyecekler nelerdir?
İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem
Vatandaşlar kendini dışarı attı
Zelenski'ye son teklif
'!Kırım'ı Rusya'ya ver' baskısı
Silivri açıklarında meydana geldi
İstanbul'da korkutan deprem
23 Nisan Atatürk'süz kutlanmaz
AKP'li belediyelerde gelenek oldu!
23 Nisan kutlanıyor
Anıtkabir'de resmi tören
İsrail’de yaşayanlara rahat uyku yok…
Yemen’den füze saldırısı: Ülkenin bir çok yerinde sirenler çaldı
Irak'tan acı haber
1 askerimiz şehit oldu
Şanlı bayrağımız her yerde dalgalansın
Ulusal egemenliğimiz 105 yaşında
Gazzelilerin telefonlarına 'tahliye' mesajları gitti
Bir görüşmeye davet edildiler
İsrail Gazze'de yine okulu hedef aldı
Çok sayıda ölü ve yaralı var
Trump Çin ile tarife savaşlarında frene bastı
"Çin'e karşı sert oynamayacağım"
Bakan Şimşek, ABD'de yatırımcılara konuştu
"Harcama disiplini sürdürülecek"
3 öğretmenimiz 29 yıl önce PKK tarafında kurşuna dizilmişti
Şehit edilen öğretmenler anıldı
Konya’da aslan şov
Galatasaray, kupada 24. kez finalde
9 önemli yiyecek önerisi
Atardamarları açmak için en iyi yiyecekler nelerdir?
İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem
Vatandaşlar kendini dışarı attı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.