'Müteahhitlere araç geçiş garantisi verenler, çiftçilere ürün alım garantisi vermiyor' diyen Bağımsız Türkiye Partisi Lideri Hüseyin Baş, tek cümle ile AKP'nin ekonomi mantığını, insana ve emeğe bakışını özetledi.
Hükümet, kendi adına darda, zorda. Bir taraftan malum üslubuyla diğer siyasi partileri damgalamaya çalışırken, kendilerine oy vermeyen insanımızı ötelerken diğer taraftan da yaptıklarına yeni kılıflar biçmeye çalışıyorlar.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, "Biz, yap-işlet-devret modeliyle 38 proje yaptık. Devletin cebinden bir kuruş çıkmadan 37,5 milyar dolar yatırım yaptık" dedi.
En başta şunu ifade edelim: Milletin parasıyla, birilerine üstelik kesin kazanç garantisiyle iş yaptırıp, bunu 'biz yaptık' diye millete pazarlayan tek hükümet, AKP hükümetidir.
Diğer taraftan devlete ait kurumları 70 milyar dolara (yok pahasına) satıp, başkasının 37,5 milyar dolarlık yatırımıyla övünmek aklı bilmem ama mantık işi değildir.
Öte yandan bu ülkede işi bilen ve kapitalistlere verilmiş bir sözü olmayan bir iktidar olsaydı 20 yılda bir tane değil 20 tane Çanakkale Köprüsü, 30 tane İstanbul Havalimanı yapardı.
Nasıl mı? Çok basit. BTP Lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi, 'sıkıştıklarında değil de iktidara geldiklerinde gaz çıkarsalardı, altın, bor, toryum, mermer gibi nice madenlerimizi çıkarsalardı ve devlet-millet ortaklığıyla işletip, ekonomiye kazandırsalardı bugün 5'li çetenin avukatlığını soyunmaz ve gerçekten de hem halkın, hem de Hakkın takdirini alırlardı. Ama onlar, Mehmet Cengiz'in takdirine razı oldular.
Komediye bakar mısınız?
İstanbul'un bazı noktalarına Ulaştırma Bakanının afişlerini asmışlar: 'Avrasya tünelinin 4 yılda ekonomiye katkısı 8 milyar TL.'
Allah! Allah!
Bir kez dahi günlük araç geçişini tutturamamış haliyle de hazineden milletin vergilerini vakumlayan tünel, ekonomiye 8 milyar TL kazandırmış.
Nasıl mı? TÜİK mantığıyla. Tünelden geçen arabalar tünel olmasaydı, köprülerden geçecekti. O zaman şu kadar yakıt, şu kadar zaman harcayacaklardı. Ölç, biç, topla, eşittir: 8 milyar TL. Gerçekten 'Cin Modeli'.
Aynı cin modeli, Çanakkale Köprüsünde de ortaya konuyor. Köprünün ihalesi tartışmalı, maliyeti tartışmalı, ihale bedeli Türkçe değil. Ama yaptırdılar ve açtılar.
Açılış töreninde ekranlara dikkat ettiniz mi? Yandaş kanallarda, 'köprü geçiş ücreti 200 TL' yazıyordu.
Geçiş ücreti eleştirilerine Sayın Erdoğan, '200 liracık, pahalı mı' diye soruyor! Ucuz mu?
Birincisi köprünün geçiş ücreti 200 TL değil. Çünkü anlaşma, Euro üzerinden yapılmıştır. 'Bizim paramız belli, o da Türk Lirası'dır' sözlerini de çabuk unuttular.
Başka?
'Eğer buradan aldığı aylık ve yıllık bedel, yüklenici firmanın aleyhineyse, farkı kim ödeyecek; onu devletin kasasından biz ödeyeceğiz' diyor. Alkışlar gırla gidiyor.
Peki, devletin kasasını kim dolduruyor? Vatandaş. Özetle sahibi olduğun malı yine sana pazarlayan bir siyaset anlayışı var karşımızda.
Hem de ne pazarlama! Bu köprü ile yıllık toplam 415 milyon avro tasarruf edilecekmiş! Nasıl? Zamandan, akaryakıt tüketiminden, 3.234 ağaca eş değer, karbon salımındaki azalmadan ve çevresel faktörlerden dolayı.
Dedim ya! 'Cin Modeli'.
Bir diğer cinlik ise eleştiriler üzerinden yapılıyor. 'Yap-işlet-devret' mantığına karşı rakamlarla ispatlı batık projelerine karşı yapılan icraatları hükümet, 'bunlar havalimanı karşı, yola, köprüye, hastaneye, büyüyen Türkiye'ye karşı' diyerek vatandaşın önüne atıyorlar.
Lafı uzatmaya gerek yok. Yukarıda da dediğim gibi bu ülkede işi bilen ve kapitalistlere verilmiş bir sözü olmayan bir iktidar olsaydı 20 yılda bir tane değil 20 tane Çanakkale Köprüsü, 30 tane İstanbul Havalimanı yapardı. Hem de millete fatura çıkarmadan.
Çiftçilere gelince!
(yarın devam edelim)
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025