Türkiye'nin önünde en acil ve en hayati üç temel problem var; biri milli birliğin çözülmesi, diğeri terör ve üçüncüsü de batmış ekonomi?Bu üç temel konuda netice getirecek sözü olan, somut çare sunan, çözümü bulunan ne devlet adamı var, ne siyaset adamı.Hakkı teslim etmek lazım, yüreğiyle, projeleriyle, çözüm paketi ve modeliyle bir tek BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey var.Evet, herkes konuşuyor, deyim yerinde ise hiç kimse mangalda kül bırakmıyor. Ama yıllar birbirini kovalıyor, bir arpa boyu yol alınamıyor. Her geçen yaralar daha da derinleşiyor, daha da kronikleşiyor. Her geçen gün can veren vatan evlatlarının sayısı katlanarak artıyor.Siyasetteki çözümsüzlük ve duyarsızlık, toplumu kendi devleti karşısında öyle bir raddeye sürüklüyor ki; vatanı uğruna evladını şehit veren ailelerden "Nerede devlet, bu ne biçim devlet, bu ne biçim devlet adamlığı?" feryatları yükseliyor. Devlet ile millet arasında böyle bir kasvetli duvar örülüyor. İşin daha da vahimi, toplumdaki birlik ve kardeşlik örseleniyor. Dağda, bayırda, şehirde evlatlarımız vuran terör ve terör odaklarını kullanan eller, köyde, şehirde milletimizi yüreğinden vuruyor, birliğini örseliyor, kardeşliğini ortadan kaldırıyor. Milli birliğimizin çözülmesi, terör ve batmış ekonomi, çözümü olmayan siyaset yüzünden birbirini tetikliyor. Buna bir de müttefik adı altında, vatanımız ve milletimiz üzerinde hesabı olanlarla işbirliğinde ısrar edilmesi aymazlığı eklenince, devlet ve milletimizi tehdit eden problemler alıp başını gidiyor.AB, ABD ve IMF taleplerinin karşılanmasını milletimize dayatanlar ve bu bağlamda demokrasiyi ve milli iradeyi hatırlarına getirmeyenler; bir de bakmışsınız, teröre karşı tedbir alınması hususu konuşulmaya başlayınca, demokrasi havarisi kesiliveriyorlar.Türkiye, temel problemlerini halletmek istiyorsa, bu ezberi bozmalıdır.Bugün, somut çözüm ve milli projeleriyle ezber bozan tek siyaset, ekonomi, bilim ve devlet adamı vardır, o da Prof. Dr. Haydar Baş beydir.Prof. Dr. Baş'ın dışındaki herkes aynı ezberi, aynı nakaratı tekrar edip duruyor; milletimiz ise can vermeye, ekmeğini, işini-aşını kaybetmeye devam ediyor.Vatanımız, topraklarımız ve milletimiz üzerinde hesabı olanlarla müttefik olamayız, onların aklıyla teröre karşı tedbirsiz davranamayız, diyor Prof. Dr. Baş? Demokrasi havarisi kesilerek, nasıl şeker hastasına bal, tansiyon hastasına tuz yediremiyorsak; terör karşısında da demokrasi havarisi kesilerek keyif bağışlayamayız, diyor. İnsanımızı, ekonomimizi ve topraklarımızı, üzerimizde hesap kuran devletlerin iştahları karşısında tedbirli olmalıyız, ayık olmalıyız. Vatanımız ve milletimiz üzerinde gözü olmayanlarla işbirlikleri oluşturmalıyız, diyor.Hem terörün, hem milli birliğimizin çözülmesi, hem de ekonomideki batışımızın halli için, bu temel dış politika esasına muhtaç olduğumuz aşikardır.Devletimizi, Sosyal Devlet kıvamına kavuşturmalıyız, diyor Prof. Dr. Baş? Oy avcılığıyla verim alabilmek için "sadaka devleti" uygulamasıyla değil, Prof. Dr. Baş'ın ortaya koyduğu bilimsel esaslar ekseninde gerçek Sosyal Devlet olmalıyız diyor Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Emiroğlu hoca.İnsanlar, sadece İstanbul ve Ankara'da para kazanmamalı; oralarda kazanacağı parayı Diyarbakır'da da, Muş'ta da, hakkari'de de kazanabilmeli; devlet bu ekonomik yapıyı oluşturmalı diyor Prof. Dr. Baş. Vatandaşlık maaşını acilen devreye koymalıyız, diyor. Prof. Dr. Ruşen Guliyev, bunun adı vatandaşlık maaşı değil "insanlık maaşı"dır; dünyanın her yanında milyarlarca insan Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın projelendirdiği bu maaşa muhtaç, bu maaşı bekliyor, diyor. Devletin vatandaşlık maaşı alan ana, baba ve çocuklar, ailesinden dağa çıkmış eşkıyayı kendi elleriyle dağdan indirecek diyor Prof. Dr. Baş. Ben bunu yapacağım, bu eşkıyayı ben adam edeceğim, diyor. Bugün Türk milletinin birliğinin sağlanması ve terörün sona erdirilmesi için yerli ve yabancı hesapları bozacak bu Sosyal Devlet karakterli "devlet baba" ile olacaktır. Türk ekonomisin ayağa kalkması, IMF ve sair ecnebilerden devşirme akılla değil veya kapı kulu siyasetçilerle değil, gücünü Türk milletinin yüreğinden , kaynaklarından ve mukaddes vatanından alarak evrensel bir tez halinde namı dünyayı tutan Milli Ekonomi Modeli ile olacaktır. Bursa Ovaakça'daki 5. Uluslar arası Sempozyum'da bilim adamları işte bu temel gerçeğe dikkat çektiler.Türkiye'nin artık vakit kaybetme lüksü yok; bu bağlamda vakit kaybı, hakikatte can kaybıdır, kan kaybıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019