Umur Bey

Aydınoğlu Mehmet Bey’in ikinci oğludur. 1309 doğumludur. Ayasuluk’un (Selçuk) fethinden sonra amcası Osman Bey ile beraber burada oturmuş ve eğitimini burada yapmıştır. Denize merak sarmış ve çocukluğundan itibaren gemi yapımı ve denizcilikle ilgili eğitim almıştır.
İyi ve sağlam yapılı bir genç haline gelince babası Aydınoğlu Mehmet Bey’in kara ve denizden yaptığı bütün seferlerine katılmıştır. Sefer katılmadığı zamanlarda Ayasuluk’ta donanmayı geliştirmek için çalışan Umur Bey, gemileriyle kıyılarda korsanlara karşı devriye görevi yaparak deniş savaşları ile eğitimini ve bilgisini geliştirdi. Sefere çıkmadığı zamanlarda 12 yaşından itibaren Kızıl Çullu Deresi üzerinde yaptırttığı liman ve tersanede her gün ustalarla birlikte gemi yapmak için bizzat çalışmış ve ustalardan aldığı derslerle kendisini ayni zamanda iyi bir deniz mühendisi olaraktan yetişmiştir.
1320 yıllarında Aydınoğlu Beyliği’nin Ege Denizi kıyıları Helenlerin ve diğer Avrupalı korsanlarla birlikte, Rodos Adasındaki Saint Germain korsanlarının İzmir Limanına yerleşmiş koloniyel olarak oturan Venedik ve Cenevizlilerin yağma tehditleri altındaydı. Bu durum karşısında Umur Bey, 1320 tarihinden itibaren daha 11 yaşındayken donanması ile denize açılıp Aydınoğlu Beyliği kıyılarında devriye gezerek korsanlarla savaşmaya başladı. Bu konuda Saruhanoğlu ve Menteşe Beyliği donanmaları ile işbirliği yaparak Teke Sancağına kadar uzanan kıyılardan korsanları uzaklaştırdı. Bir çok vuruşmalara katıldı. Hepsinde de zafere ulaşarak korsanları uzaklaştırdı.
Yine belgelere göre 1328 yılında İzmir’e saldırd Gavur İzmir bölgesi hariç Ege kıyılarına egemenliğini kabul ettirdi.
1329 yılında Bizanslı korsanların ve Bizans donanmasının Akdeniz’e çıkmasını önlemek için Çanakkale Boğazına saldırdı. Çetin vuruşmalara katılarak Ege ve Akdenizde kahramanlıkları ile ün yaptı. Avrupalı tüccar gemicilerin, Asya kervan ticareti ile İzmir ve Anadolu kıyılarına gelen malların meydana getirdiği ticareti daha verimli hale getirmek için Çanakkale Boğazını kapatmayı düşündü ve Gelibolu Yarımadasına asker çıkararak işgale başladı. Amacı Boğazı kapatarak ticareti daha da gelştirmekti. Sonuçta Bizans İmparatoru Kantakuzen, Umur Bey ile anlaşarak Türklere zarar veren bir siyaset yerine, işbirliğine girişen bir siyaset izlemeyi tercih etti.