Mustafa Kemal Paşa başkanlığındaki Türk halkını seçime kadar temsil etme yetkisine sahip kurul 5 Ocak günü sabahtan beri beşinci toplantısını yaparak Türk halkının ulusal insanlık haklarını korumak için karar alarak önlemler alınmasını duyurur. Ankara’da o gün için Ege bölgesi kuva-yı milliye dernekleri olmadıklarından daima tek ulusalcı bir örgüt yapısına sahip ve vatan toprakları ile Türk halkının bağımsızlığının sorumluluğu ile hareket eden askeri birlikleri görevlendiriyor. Yoksa bugünkü cemaatçi basının yaygarası darbe marbe girişimi değil. Emperyalizme ve yabancı sermaye ile Osmanlı işbirlikçilerine karşı, Damat Ferit Paşa gibi sütü bozuk o günün dışişleri bakanına karşı. Paris Barış Görüşmelerinde Ege Bölgesi ve İzmir’in işgal hakkı İtilaf devletleri ve Yunan ordusuna veren kimdir? Biz böyle insanlara sütü bozuk deriz.
Sayın okurlarım bu günlerde de; aynı 5 Ocak 1920 tarihinde oynanan kirli siyasi oyunlar Antalyamızda da devam etmektedir. Dünkü protestoda gerçekleri görünce, Mustafa Kemal Paşa’nın 5 Ocak 1920 tarihinde aldığı karar aklıma geldi. Hükümetin çıkardığı 2B kararları ile topraklarımız sermaye guruplarına ve yabancı sermayederlere satış için ihale edilmiştir. Halkımızın içerisinde ev bark yaptığı, meyve bahçesi ve camekan yaparak turfanda sebze yetiştirdiği topraklar hasat mezat satılmaktadır. Şikayetçi olanları dinleyip gerçekleri öğrendikten sonra ülkemde emperyalizmin bu hükümet zamanında da devam ettiğini gördüm.
Tarihi gelişimi şöyle bir süzgeçten geçirerek Türkiyemizde yine aynı oyunların oynandığını gördüm. Üzülmemek elde değil. Efendim ben soy olarak bir Yörük çocuğuyum. Bu topraklara on ve onbirinci yüzyıllarda gelmişiz. Anne tarafım Kara Keçili Yörüklerindendir. Baba tarafım ise sarı Keçili SARI yörüklerinden ve Elmalı yöresindeki Söle Yaylasına yerleşmiş Hemitli yörüğüdür. Tarih bölümünde okuduğum zaman annem tarafından Kara Keçili Türkmenleri ile ilgili Tekelioğlu Beyliğinin Antalya yöresine nasıl geldikleri ve yurt tuttukları ile ilgili belgeleri rahmetli hocam Bahaettin Ögel Bey’e götürdüm. Onun değerlendirmesine göre Tekelioğullarının ve Türkmenlerini Anadolu topraklarına ilk yerleşim bölgelerinin Artukoğlu boyu beyi Hakari bey komutasında Mardin-Diyarbakır bögesine yerleştiğini, Anadolu Selçuklular döneminde Gıyaseddin Keyhüsrev tarafında fethedilen Antalya yöresinin Aksu Çayından, bu günkü Istanoz’un kuzey batısındaki Koru Dağı yaylalarına kadar uzanan sahaları Kurt Baba komutasındaki beyin idaresinde yurt verdiğine dair belge sonucunda bu bölgeye yerleştiğimizi anlattı.
Sene 1207. Kurt Baba’nın mezarı bugünkü Korkuteli kazasının güney doğusundaki tepenin zirvesinde bulunmaktadır. 1212 Tarihinde bu böğe tekrar Rum tekfurların eline geçince Anadolu Selçuklu Hükümdarı Süleyman Şah ikinci bir sefer daha yapar. Bizans’tan geri alır ve bölgenin Türkleşmesi için bu bölgeye Garipçe Dede, Çomaklı Dede Ali Fahrettin Dede, Kureş Dede, Yaren Dede, Daren Dede gibi beyleri gönderir.
Bu bölge Türklerindir. Türk yurdudur. Baba ve dede ünvanları da Yörüklerin Hoca Ahmet Yesevi yolunda gitikleri için aldıkları açıklanmıştır. Atalarımızın toprakları sütü bozulmuş insanlar tarafından esas sahiplerinden alınarak Eski Kundu Çiftliğinde olduğu gibi yerli ve yabancı sermayeye satılmaktadır. Tüm halkımızı bu tip davranışlara karşı siyasi ve kültürel mücadeleye davet ediyorum.
Sayın okurlarım bu günlerde de; aynı 5 Ocak 1920 tarihinde oynanan kirli siyasi oyunlar Antalyamızda da devam etmektedir. Dünkü protestoda gerçekleri görünce, Mustafa Kemal Paşa’nın 5 Ocak 1920 tarihinde aldığı karar aklıma geldi. Hükümetin çıkardığı 2B kararları ile topraklarımız sermaye guruplarına ve yabancı sermayederlere satış için ihale edilmiştir. Halkımızın içerisinde ev bark yaptığı, meyve bahçesi ve camekan yaparak turfanda sebze yetiştirdiği topraklar hasat mezat satılmaktadır. Şikayetçi olanları dinleyip gerçekleri öğrendikten sonra ülkemde emperyalizmin bu hükümet zamanında da devam ettiğini gördüm.
Tarihi gelişimi şöyle bir süzgeçten geçirerek Türkiyemizde yine aynı oyunların oynandığını gördüm. Üzülmemek elde değil. Efendim ben soy olarak bir Yörük çocuğuyum. Bu topraklara on ve onbirinci yüzyıllarda gelmişiz. Anne tarafım Kara Keçili Yörüklerindendir. Baba tarafım ise sarı Keçili SARI yörüklerinden ve Elmalı yöresindeki Söle Yaylasına yerleşmiş Hemitli yörüğüdür. Tarih bölümünde okuduğum zaman annem tarafından Kara Keçili Türkmenleri ile ilgili Tekelioğlu Beyliğinin Antalya yöresine nasıl geldikleri ve yurt tuttukları ile ilgili belgeleri rahmetli hocam Bahaettin Ögel Bey’e götürdüm. Onun değerlendirmesine göre Tekelioğullarının ve Türkmenlerini Anadolu topraklarına ilk yerleşim bölgelerinin Artukoğlu boyu beyi Hakari bey komutasında Mardin-Diyarbakır bögesine yerleştiğini, Anadolu Selçuklular döneminde Gıyaseddin Keyhüsrev tarafında fethedilen Antalya yöresinin Aksu Çayından, bu günkü Istanoz’un kuzey batısındaki Koru Dağı yaylalarına kadar uzanan sahaları Kurt Baba komutasındaki beyin idaresinde yurt verdiğine dair belge sonucunda bu bölgeye yerleştiğimizi anlattı.
Sene 1207. Kurt Baba’nın mezarı bugünkü Korkuteli kazasının güney doğusundaki tepenin zirvesinde bulunmaktadır. 1212 Tarihinde bu böğe tekrar Rum tekfurların eline geçince Anadolu Selçuklu Hükümdarı Süleyman Şah ikinci bir sefer daha yapar. Bizans’tan geri alır ve bölgenin Türkleşmesi için bu bölgeye Garipçe Dede, Çomaklı Dede Ali Fahrettin Dede, Kureş Dede, Yaren Dede, Daren Dede gibi beyleri gönderir.
Bu bölge Türklerindir. Türk yurdudur. Baba ve dede ünvanları da Yörüklerin Hoca Ahmet Yesevi yolunda gitikleri için aldıkları açıklanmıştır. Atalarımızın toprakları sütü bozulmuş insanlar tarafından esas sahiplerinden alınarak Eski Kundu Çiftliğinde olduğu gibi yerli ve yabancı sermayeye satılmaktadır. Tüm halkımızı bu tip davranışlara karşı siyasi ve kültürel mücadeleye davet ediyorum.
YeniMesaj / diğer yazıları
- Gaflette ısrar / 24.01.2015
- 'Namaz kılan kimse felaha ermiştir' / 10.11.2014
- Saftan Başbakan olur mu? / 06.03.2014
- Ulusal devlet üzerine / 03.03.2014
- Anne sütü / 08.02.2014
- Minik cerrahlar / 20.01.2014
- Doğal yaşam / 13.01.2014
- Basit ve sade / 12.05.2013
- Faiz sarmalı / 24.03.2013
- Topraklarımız elimizden alınıyor / 20.03.2013
- 'Namaz kılan kimse felaha ermiştir' / 10.11.2014
- Saftan Başbakan olur mu? / 06.03.2014
- Ulusal devlet üzerine / 03.03.2014
- Anne sütü / 08.02.2014
- Minik cerrahlar / 20.01.2014
- Doğal yaşam / 13.01.2014
- Basit ve sade / 12.05.2013
- Faiz sarmalı / 24.03.2013
- Topraklarımız elimizden alınıyor / 20.03.2013