"Havasına, suyuna, taşına toprağına;Bin can feda bir tek dostuna?Her köşesi cennetim, ezilir yanar içim; Bir başkadır benim memleketim?''Öyle bir vatanda yaşıyoruz ki, Allah maddi manevi tüm güzellikleri ikram etmiş. İşte bunlardan biri de "minik cerrahlar''. Türkiye adeta bir sülük cenneti. Sülük de ne diyebilirsiniz, bunu büyüklerimiz gayet iyi bilirler. Ben çocukluğumda mahalledeki bir teyzenin, elinde sülüklerin olduğu bir şişeyle avluya oturup bacaklarına sülük tutturduğunu hatırlıyorum. Ama onlarla esas tanışmam doğal tedavilerle ilgili çalışmalarım sırasında oldu. Tanıdıkça da hayranlığım arttı. İlk bakışta pek sevimli görünmeseler de, yaptıkları işi görünce hayran olmamak mümkün değil. Hatta kanı vakumlarken körük gibi açılıp kapanmaları, doğadaki her canlının Allah'ı zikrettiğinin bir ispatı gibi, insanı kendine hayran bırakacak cinsten. Ben seyretmeye doyamıyorum, her seferinde de, "Ey güzel Allah'ım hikmetinden sual olunmaz'' demeden geçemiyorum doğrusu.Halk arasında pis kanı emmeleriyle tanınan sülüklerin asıl hikmeti ağızlarında taşıdıkları salgıdadır. 100 den fazla doğal etken madde ihtiva eden bu salgı, bizim ülkemizdeki sülük cinslerinde çok kuvvetli etkiye sahiptir. Yapıştığı yerde, pıhtılaşmayı önleyen özel bir kesi yapan sülükler, önce vücutlarındaki bu şifalı salgıyı bulunduğu yere zerk ederler, bir süre sonra da vakumlamaya başlarlar. Bu salgının içinde "hirudin'' denilen doğal bir kan sulandırıcı vardır. Kanı sulandırır ve oluşmuş pıhtıyı eritebilir. Ayrıca iltihap giderici, mikrop öldürücü, ödem çözücü, ağrı kesici, kas gevşetici, hücre yenileyici, anti-allerjik, anti-romatizmal, anti oksidan ve daha pek çok şifalı madde ihtiva eder. Kullanılacak sülüğün tıbbi sülük olması, daha önce insan tedavisinde kullanılmamış olması, ehil kişilerce uygulanması, sağlıklı ve güvenilir olması önemlidir. Tıbbi sülük, uygulamadan önce gerektiği gibi hazırlanmalı ve dinlendirilmelidir. Hijyen açısından, hirudoterapi (sülük tedavisi) sonrası sülük mutlaka imha edilmeli bir başka kişide kullanılmamalıdır.Tıbbi sülükler, birçok hastalıkta tek başına veya tibbi tedaviye destek olarak kullanılmaktadır. Birkaç üniversitemizde; kopuk organ tamirinde estetik cerrahi bölümlerinde uygulaması yapılmaktadır. Daha birçok hastalıkta; örneğin ortopedik rahatsızlıklar, dolaşım sorunları (damar tıkanıklıkları, varisler, hemoroid), iltihaplı romatizmalar, kireçlenmeler, cilt hastalıkları (egzamalar, sedef hast., mantar, çıban v.s.), bel ve boyun fıtıklarında başarıyla uygulanmaktadır. Hatta botoks etkisi yaptığı için gençleşmek amacıyla da kullanılır. Sadece insanlarda değil veterinerlik hizmetlerinde de kullanımı vardır.Hirudoterapi; yurt dışında sağlık kuruluşlarında, sağlık personeli tarafından uygulanmaktadır. Ülkemizde de bu doğal tedavi yolunun sahipsiz kalmaması, insanlarımızın bu şifadan doya daya yararlanması, belki birçok hastalığın ameliyatsız ve kimyasal ilaç kullanmadan iyileşmesini temin edebilir. Ayrıca da sülükler ciddi bir milli servettir. Yurtdışına her yıl tonlarca sülük ihraç edilmektedir.Niye Allah'ın bize lutfettiği bu imkanı biz kullanmayalım, sahip çıkmayalım? Ben değerlerimizin kayıp gitmesine daha fazla seyirci kalmak istemiyorum, kendi adıma bu deryada bir damla olmak için hepinize sesleniyorum? Minik cerrahlarımızı tanıyıp, bu doğal şifadan istifade edelim, doğal yaşamın gerekliliğine inanalım?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
YeniMesaj / diğer yazıları
- Gaflette ısrar / 24.01.2015
- 'Namaz kılan kimse felaha ermiştir' / 10.11.2014
- Saftan Başbakan olur mu? / 06.03.2014
- Ulusal devlet üzerine / 03.03.2014
- Anne sütü / 08.02.2014
- Minik cerrahlar / 20.01.2014
- Doğal yaşam / 13.01.2014
- Basit ve sade / 12.05.2013
- Faiz sarmalı / 24.03.2013
- Topraklarımız elimizden alınıyor / 20.03.2013
- 'Namaz kılan kimse felaha ermiştir' / 10.11.2014
- Saftan Başbakan olur mu? / 06.03.2014
- Ulusal devlet üzerine / 03.03.2014
- Anne sütü / 08.02.2014
- Minik cerrahlar / 20.01.2014
- Doğal yaşam / 13.01.2014
- Basit ve sade / 12.05.2013
- Faiz sarmalı / 24.03.2013
- Topraklarımız elimizden alınıyor / 20.03.2013