Geçen gün bir bankanın ATM’sine uğradım. Önümde iki kişi vardı, avans çekme işlemi yapıyorlardı. Merakımı çekti. 800 TL para avans alıp, 4 taksitte geri ödeme şeklinde işlem yaptılar. Toplam 878 TL ödemeyi (4x219.50) kabul edip, “evet” tuşuna bastılar. Parayı çekip gittiler.
Bir müddet öylece bakakaldım.
800 TL avans yani krediye (219.50x4) taksitte ödese de, parayı sadece 2 ay kullanmış olur) 78 TL faiz müthiş! 800 TL’ye 2 ay için 78 TL faiz yıllık yüzde 58.5 faize denk geliyor. Millet nasıl da soyuluyor, haberimiz yok.
Bankaların vatandaşın parasına ödediği faiz yıllık yüzde 6-8 iken, müthiş bir soygun söz konusudur.
Kendimize bir soralım: bu vatandaşın cebinde para olsa idi 800 TL borç niye alsın? 800 TL’ye 2 ay kullanma için 78 TL faiz niçin ödesin?
Vatandaş böyle soyuluyor. Darda kalmış vatandaş, “ne yapayım, mecbur kaldım” dese de korkunç faiz söz konusudur. Vatandaş, “78 TL faiz önemli değil, sıkıntımı atlatayım” dese de sorun çözülmemekte sadece ötelenmektedir. Sonuçta millet soyulmaktadır, emeği sömürülmektedir.
Bankalar vitrinlerine poster asıyor. Cazip faiz oranları beyan ediyor. Yüzde 0.39 – yüzde 0.49 rakamını görünce içeriye dal diyor gibi. Vatandaş heves ediyor içeri giriyor şok oluyor. Yıllık toplam ortalama faiz yüzde 16.75’lerde seyrediyor.
Enflasyon ve yabancı paraların durumu ortada, bu faizler dünyada görülmemiş soygunu ifade etmektedir.
Bir de faizler düştü deniyor ya vatandaşın faizi düştü. Vatandaş faize para yatıracaksa aylık bazda (yıllık faiz yüzde 1), yıllık bazda (yıllık faiz yüzde 4). Vatandaşa verdikleri hiç hükmünde...
Bankalar alırken kesiyor, verirken soyuyor. Dünyanın hiç bir ülkesinde böyle vatandaşı soyma-soydurma operasyonu yok.
Milletin işlerini görmek için para denen nesneye ihtiyacı var. Piyasada para darlığı var. Uzun yıllardır bu böyle devam ediyor.
Suçlu kim?
AKP daha iktidara gelmeden IMF ile 18. stand-by antlaşması imzalamıştı. O gün bugün IMF programlarıyla devam ediyoruz. Sıkı para politikaları uygulanıyor. Milletin paraya ihtiyacı var. Merkez Bankası basıp piyasaya sürecek ki, ihtiyaç giderilsin. Basmıyor. Piyasaya para sürmüyor. Para ihtiyacını halletme işini bankalara bırakmıştır. Millet bankaların insafına (doğrusu insafsızlığına) terk edilmiştir. Her işi birilerine terk ettiği gibi.
Piyasada yeterince para olmalıdır.
Miktarına gelince, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız GSMH’nin yüzde 30 - 35 olması gerekir ki, değiş tokuş dengeli bir şekilde olabilsin. GSMH 1.5 trilyon TL olduğuna göre tedavülde 450-500 milyar TL olmalıdır. Aksi takdirde para darlığı malın değerini düşürür, alışverişin hızını keser. Aşırı miktardaki para bolluğu enflasyonu oluşturur.
Merkez Bankası verilerine göre emisyon miktarı 59 milyar TL’dir. 76 milyon vatandaşa bölersek kişi başına 776 TL düşer. Bu miktarla ev, araba, beyaz eşya, mobilya alamazsın. Hayatını zar zor sürdürebilirsin.
Para zenginler elinde olduğunu varsayarsak fakirin elinde çok daha az bir miktar olacaktır. Azıcık bir parayla bir iş yapmanın mümkün olamayacağı aşikârdır.
Kişi 776 TL para ile sanayiler nasıl kurabilir? İş makineleri nasıl alınabilir? Uçak vesaire nasıl alınabilir? İnşaatlar nasıl yapılabilir?
Para için bankaların kapısında kuyruğa girmeden nasıl olacak? Olmuyor, olmadı, olmayacak. Paranın kaynağı banka olunca, faiz maliyeti de eklenince, millet bankalara çalışacak. Hep bankalar kazanacak. Kar patlaması yapacaklar.
Millet sürekli mağdur, mahkûm, zelil, emeği sömürülen, ezilendir ve bu durum daha da kötüleşecektir.
Bir de işe faiz karışınca, iş murdar olunca, bereket kaybolunca nasıl olacak?
Ey millet, bir Türk evladı Prof. Dr. Haydar Baş sana bir kurtuluş kapısı açtı. Seni boğulmaktan kurtaracak reçeteyi yazdı.
Alsana...
Faydalansana...
Bir müddet öylece bakakaldım.
800 TL avans yani krediye (219.50x4) taksitte ödese de, parayı sadece 2 ay kullanmış olur) 78 TL faiz müthiş! 800 TL’ye 2 ay için 78 TL faiz yıllık yüzde 58.5 faize denk geliyor. Millet nasıl da soyuluyor, haberimiz yok.
Bankaların vatandaşın parasına ödediği faiz yıllık yüzde 6-8 iken, müthiş bir soygun söz konusudur.
Kendimize bir soralım: bu vatandaşın cebinde para olsa idi 800 TL borç niye alsın? 800 TL’ye 2 ay kullanma için 78 TL faiz niçin ödesin?
Vatandaş böyle soyuluyor. Darda kalmış vatandaş, “ne yapayım, mecbur kaldım” dese de korkunç faiz söz konusudur. Vatandaş, “78 TL faiz önemli değil, sıkıntımı atlatayım” dese de sorun çözülmemekte sadece ötelenmektedir. Sonuçta millet soyulmaktadır, emeği sömürülmektedir.
Bankalar vitrinlerine poster asıyor. Cazip faiz oranları beyan ediyor. Yüzde 0.39 – yüzde 0.49 rakamını görünce içeriye dal diyor gibi. Vatandaş heves ediyor içeri giriyor şok oluyor. Yıllık toplam ortalama faiz yüzde 16.75’lerde seyrediyor.
Enflasyon ve yabancı paraların durumu ortada, bu faizler dünyada görülmemiş soygunu ifade etmektedir.
Bir de faizler düştü deniyor ya vatandaşın faizi düştü. Vatandaş faize para yatıracaksa aylık bazda (yıllık faiz yüzde 1), yıllık bazda (yıllık faiz yüzde 4). Vatandaşa verdikleri hiç hükmünde...
Bankalar alırken kesiyor, verirken soyuyor. Dünyanın hiç bir ülkesinde böyle vatandaşı soyma-soydurma operasyonu yok.
Milletin işlerini görmek için para denen nesneye ihtiyacı var. Piyasada para darlığı var. Uzun yıllardır bu böyle devam ediyor.
Suçlu kim?
AKP daha iktidara gelmeden IMF ile 18. stand-by antlaşması imzalamıştı. O gün bugün IMF programlarıyla devam ediyoruz. Sıkı para politikaları uygulanıyor. Milletin paraya ihtiyacı var. Merkez Bankası basıp piyasaya sürecek ki, ihtiyaç giderilsin. Basmıyor. Piyasaya para sürmüyor. Para ihtiyacını halletme işini bankalara bırakmıştır. Millet bankaların insafına (doğrusu insafsızlığına) terk edilmiştir. Her işi birilerine terk ettiği gibi.
Piyasada yeterince para olmalıdır.
Miktarına gelince, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız GSMH’nin yüzde 30 - 35 olması gerekir ki, değiş tokuş dengeli bir şekilde olabilsin. GSMH 1.5 trilyon TL olduğuna göre tedavülde 450-500 milyar TL olmalıdır. Aksi takdirde para darlığı malın değerini düşürür, alışverişin hızını keser. Aşırı miktardaki para bolluğu enflasyonu oluşturur.
Merkez Bankası verilerine göre emisyon miktarı 59 milyar TL’dir. 76 milyon vatandaşa bölersek kişi başına 776 TL düşer. Bu miktarla ev, araba, beyaz eşya, mobilya alamazsın. Hayatını zar zor sürdürebilirsin.
Para zenginler elinde olduğunu varsayarsak fakirin elinde çok daha az bir miktar olacaktır. Azıcık bir parayla bir iş yapmanın mümkün olamayacağı aşikârdır.
Kişi 776 TL para ile sanayiler nasıl kurabilir? İş makineleri nasıl alınabilir? Uçak vesaire nasıl alınabilir? İnşaatlar nasıl yapılabilir?
Para için bankaların kapısında kuyruğa girmeden nasıl olacak? Olmuyor, olmadı, olmayacak. Paranın kaynağı banka olunca, faiz maliyeti de eklenince, millet bankalara çalışacak. Hep bankalar kazanacak. Kar patlaması yapacaklar.
Millet sürekli mağdur, mahkûm, zelil, emeği sömürülen, ezilendir ve bu durum daha da kötüleşecektir.
Bir de işe faiz karışınca, iş murdar olunca, bereket kaybolunca nasıl olacak?
Ey millet, bir Türk evladı Prof. Dr. Haydar Baş sana bir kurtuluş kapısı açtı. Seni boğulmaktan kurtaracak reçeteyi yazdı.
Alsana...
Faydalansana...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
YeniMesaj / diğer yazıları
- Gaflette ısrar / 24.01.2015
- 'Namaz kılan kimse felaha ermiştir' / 10.11.2014
- Saftan Başbakan olur mu? / 06.03.2014
- Ulusal devlet üzerine / 03.03.2014
- Anne sütü / 08.02.2014
- Minik cerrahlar / 20.01.2014
- Doğal yaşam / 13.01.2014
- Basit ve sade / 12.05.2013
- Faiz sarmalı / 24.03.2013
- Topraklarımız elimizden alınıyor / 20.03.2013
- 'Namaz kılan kimse felaha ermiştir' / 10.11.2014
- Saftan Başbakan olur mu? / 06.03.2014
- Ulusal devlet üzerine / 03.03.2014
- Anne sütü / 08.02.2014
- Minik cerrahlar / 20.01.2014
- Doğal yaşam / 13.01.2014
- Basit ve sade / 12.05.2013
- Faiz sarmalı / 24.03.2013
- Topraklarımız elimizden alınıyor / 20.03.2013