İnsanımız aslını tatmadığı, tanım ve tarifini unuttuğu veya bilinçli olarak unutturulan kavramların peşinde, bildik birileri tarafından sağa, sola çekiliyor, kutlamalara, eylemlere katılıyor. Güncel olduğu için iki kavramdan bahsedeceğim. Biri "ulusal egemenlik" diğeri "hak, emek ve işçi hakları".Evet, bu kavramların özünü, mahiyetini unuttuğumuz için dublör olarak kutlamalarını vs. yapıyoruz. Ülkemizde hangi akıl sahibi, ulusal egemenliğin tam tezahüründen bahsedebilir. Ekonomin, silah sanayin, iç ve dış politikan, tarım ve hayvancılık alt yapı ve pazarın vs. hep dış kaynaklı ve yaptırımlar altında? Böyle bir ülkenin nasıl ulusal bağımsızlığı olabilir ki! Adam! Vanayı kapatırsa üşürsün, şarteli indirirse karanlıkta kalırsın, sıcak parasını çekerse maaş ödeyemezsin, F-16 şifrelerini değiştirirse, kendi kendini vurursun vs. Sen bağımsızsın öyle mi! Hepsi bir tarafa, devletin yöneten anlayış en başından beri ulusalcılığa karşı? Yapılan ve planlanan icraatlar, ulusal bütünlüğümüzü açıkça tehdit ediyor? Ülke ve coğrafyamızın hali ortada? Hak, emek ve işçi haklarına gelince? Özellikle 1 Mayıs yaklaşınca bu kavramlar sloganlaşır. İyi de! Hak nedir? Emek nedir? İşçi hakları nasıl olmalıdır? Vs. bu soruların cevaplarını hangi platformdan olursa olsun verebilen var mı? Her yıl resmi veya özel araştırma şirketleri açlık ve fakirlik sınırı rakamları açıklar. Bu rakamlar, her daim hükümetlerin belirlediği asgari ücretin üzerinde olmuştur. Hele AKP iktidarlarında uçurum iyice büyümüştür. Daha önceki iktidarlar ve AKP iktidarları bu gerçeği ısrarla görmemezlikten gelmiş, "asgari ücret iyi para, alın, sesinizi çıkartmayın" mealinde yaklaşım artı yaptırımlar sergilemişlerdir. Ülkemiz gerçeklerini hepimiz yaşıyoruz. Kredi, kredi kartı borçları 400 katrilyonu aşmış durumda. Bir evde en az iki, üç kişi (anne, baba, çocuk) çalışmak zorunda. 18 milyon insanımız asgari ücretle çalıştırılıyor. Kazandıkları parayla bir yandan hayatta kalma mücadelesi verirken diğer yandan bankalara borçlarını ödemeye çalışıyorlar. İşsizlik oranı çift haneli ve bunların çok önemli bir kısmı diplomalı işsiz? Okulda olması gereken çocuklar fabrikalarda, merdiven altı atölyelerde çalışıyor. İş kazaları ve ölüm oranlarında Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü olmuşuz. Bu tabloyu iktidarda biliyor, diğer siyasi partilerde, sendikalarda, sivil toplum örgütleri de vs. Siyaset kurumu malum! Seçimden önce oyunu almak için bin bir takla atar, seçimden sonra takla sırası sana, bana gelir?Anlamadığım ise bu sendikalar ne iş yapar? Hak, emek, özgürlük diyorsun da, bu kavramların mahiyetini anlıyor musun, anlatıyor musun? Bu kavramlara hayat verecek mantığın sahibini, plan ve projelerini neden gizliyorsun? İktidar 840 TL asgari ücret, diyor, sen, yok olmaz, 1100 TL olsun. Al kardeşim! Hepsi senin olsun? Ne farkın var senin iktidardan!Siyaset kurumu, ülkemizi, coğrafyamızı ve insanlığı kurtaracak siyasi, sosyal ve ekonomik projeler sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ı görmekten, anlamaktan kaçtı, kaçıyor da. Artı güç ve iktidarlarını korumak için Haydar Baş gerçeğini, milletimizden gizlemek için her türlü yola başta vuruyorlar?Peki, kendini işçi hakları, özgürlük, insanca yaşam sloganları ile milletimizin önüne atan sivil örgütler ve sendikalar, bu gerçekten neden kaçtı ve kaçıyorlar? Oysa bu gerçeği dünya gördü ve itiraf etti. Bizler, neden görmemekte ısrar ediyoruz? Bu kavramlara hak ettiği değeri Prof. Dr. Haydar Baş vermiştir. Nasıl? (yarın)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025