Doğalgaz vanasını elinde tutan Rusya önce Kiev'in şimdi de Moldova'nın gazını kesti. Rusya ile bir gün yollarının ayrılacağını hiç düşünmeyen Ukrayna, sürekli devam edeceğini sandığı ucuz doğalgaza bütün sanayisini endeksleme hatasını yapmıştı. Bu kriz, önlenemezse önce Ukrayna'nın en önemli sanayilerinden kimya ve demir çelik sanayiini çökertecek, daha sonra da bu çöküşleri Ukrayna takip edecek. Ukrayna'nın yaşadıklarında başka ülkelere bağımlılığın ne kadar vahim sonuçlar doğuracağını seyretmekteyiz. Türkiye'yi bekleyen tehlike de maalesef budur.Ukrayna turuncu devrimle Rusya ile yolları ayırınca başına gelecekleri hesap etmemiş olamaz. Ukrayna'yı Batı'ya kaptırmak istemeyen Rusya'nın elindeki bütün kozları Ukrayna'ya karşı kullanacağı zaten tahmin ediliyordu. Böyle de oldu. Doğalgaz fiyatı artışı Rusya'nın elinde Ukrayna'ya karşı kullanabileceği tek ama en etkili araçtı. Ukrayna bu krizden önce Rusya'dan aldığı gazın bin metreküpüne 50 dolar ödüyordu. Rusya bu fiyatı 230 dolara artırmak istiyor. Rusya bütün bu adımları atarken Ukrayna armut toplamadı tabii ki. Ukrayna topraklarından geçerek Avrupa'ya taşınan boru hatlarından gaz çalmaya başladı. Bunu "Rusya'nın kendilerine düşük fiyattan gaz satmaması halinde topraklarından geçen borularla taşınan gazın yüzde 15'ine geçiş ücreti olarak el koyacağı" açıklamasıyla da resmiyete dökmüş oldu. Bu krizde bizim üzerinde hassasiyetle durmamız gereken konu şudur; Ukrayna'nın Rusya'ya karşı topraklarında bulunan doğalgaz boru hatları kozu vardır. Ve bunu kullanarak Rusya'ya geri adım attırmaya çalışmaktadır. Belki de kullanabileceği bu kozu olduğu için Rusya'nın gazına kendi sanayisini endekslemekte bir beis görmemiştir Ukrayna. Ukrayna ülkesinden geçen boru hatlarını bir sigorta gibi kullanmaktadır. Ama Türkiye Ukrayna gibi değil. Türkiye'nin elinde Rusya'ya karşı sigorta olarak gerektiğinde kullanabileceği hiçbir koz bulunmamaktadır. Buna rağmen Türk sanayiini Rus gazına mahkûm etmek, emin olun Ukrayna'nın yaptığından çok daha tehlikeli bir yanlıştır. Gelecekte Rusya ile yaşayacağımız herhangi bir krizin Türkiye için Ukrayna'nın yaşadığından daha yıkıcı olacağını Türkiye'nin elinde Rusya'ya karşı kullanabileceği hiçbir koz olmadığından anlayabiliriz. BTP lideri ve Milli Ekonomi Modeli tezinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın "ekonomik sahada kendini gösteren bağımlılık en az askerî konulardaki bağımlılık kadar mühimdir. Ekonomisi çökertilmiş, iktisadî sahada eli kolu bağlı ve dışa bağımlı hale gelmiş bir ülkede savunulacak hiç bir değer kalmamış demektir" sözünün ne kadar doğru olduğunu Ukrayna'nın yaşadıklarından anlamak mümkündür.Ukrayna'nın yaşadıkları, Türkiye'yi her sahada yabancılara bağımlı kılacak adımları atan siyasiler için ders olur mu acaba siz ne dersiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024