Ukrayna’da Rusya’nın geri vitesi yok!

Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalenin düğmesine basmasının üzerinden tam 66 gün geçti.

Avrupa'nın göbeğindeki bir savaş iki aydan fazladır sürüyor ve çatışma bölgesine yakın, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu pek çok ülke bu savaşın durması için gayret ederken, ABD gibi bazı ülkeler ise savaşı körüklemeye devam ediyorlar. 

NATO da her zaman olduğu gibi ABD'nin yanında saf tutmuş durumda.

Bu bağlamda NATO, Rusya'ya gözdağı vermek için bölgede bir dizi tatbikat yapmaya hazırlanıyor. 

Önümüzdeki haftalarda on binlerce askerin katılımıyla Avrupa çapında askeri tatbikata hazırlanan NATO'nun bu hamlesindeki amacın Rusya'yı caydırmak olduğu ifade ediliyor. 

Sahaya daha fazla silah sürmek gerçekten caydırır mı? Bırakın caydırmayı, bence daha da azdırır…

Uçak, tank, topçu ve zırhlı saldırı araçlarıyla destekleneceği ve Finlandiya, Polonya, Kuzey Makedonya, Estonya-Letonya sınırı boyunca gerçekleştirileceği ifade edilen NATO tatbikatlarında NATO üyesi olmayan Finlandiya ve İsveç'i içeren Ortak Sefer Gücü'nden askerlerin de yer alacağı açıklandı. 

İngiliz Korgeneral Ralph Wooddisse'e göre "NATO tatbikatları bu yüzyılda Avrupa'da görülmeyen bir ölçekte olacak."

Tatbikatlara İngiltere'nin 8 bin askerle katılacağı ifade ediliyor. 

İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ise "Avrupa'nın güvenliği hiç bu kadar önemli olmamıştı. Bu tatbikatlar, soğuk savaştan bu yana en büyük ortak konuşlandırma ve güç gösterisi" dedi.

ABD Başkanı Joe Biden da bu hafta Kongre'den 20.4 milyar doları askeri olmak üzere Ukrayna'ya yardım için 33 milyar dolar ek fon talebinde bulundu. 

NATO, ABD ve İngiltere'den gelen bu açıklama ve hamleler, Rusya lideri Putin'in 27 Nisan'da yaptığı, "Ukrayna'da eğer birileri devam eden olaylara dışarıdan müdahale etmek niyetindeyse Rusya'nın yıldırım hızında karşılık vereceğini bilmelidirler. Bunun için hiç kimsenin şu anda övünemeyeceği tüm araçlara sahibiz. Ama biz övünmeyeceğiz, gerekirse onları kullanacağız" açıklamasından sonra geldi. 

NATO'nun tatbikat kararları, ABD'nin bugüne kadar görülmemiş büyüklükte parasal askeri destek paketi çıkarmaya hazırlanması ve İngiltere'den gelen açıklamalar, Putin'in bu açıklamalarına aynı sertlikte rest çekmek anlamına geliyor. 

Rusya'nın BM Genel Sekreteri Guterres'in ziyareti sırasında Kiev'i yüksek hassasiyetli Kalibr füzeleriyle vurması da NATO, ABD ve İngiltere'den gelen yukarıdaki açıklamalara Putin'in verdiği yanıt olarak değerlendirilebilir. 

Bütün bu gelişmeler Ukrayna'daki savaşın uzun süreceğini ve çatışmaların bitmesini istemeyen güçlerin ateşi körüklemeye devam edeceklerini gösteriyor.

Ateş körüklendikçe daha da harlanacak ve içine yeni yeni ülkeleri katarak yayılma tehlikesi de yükselecektir. Belki de asıl istenen de budur…

Unutulmaması gereken en önemli şey ise bu savaşta Moskova'nın geri vitesi olmadığıdır…