Rusya bu hafta Herson'dan güçlerini Dinipro kentinin sol yakasındaki savunma hattına çekme kararını duyurdu. Dün itibarıyla da Moskova'dan çekilmenin tamamlandığı açıklaması geldi.
Ukrayna savaşında Rusya'nın bu kararına gelinceye kadar bir dizi dikkat çekici gelişme oldu bu hafta.
Önce bu gelişmeleri hatırlayalım.
Malumunuz Ukrayna lideri Zelenskiy, müzakerelere kapıyı tamamen kapatmış ve Rusya'nın başında Putin olduğu müddetçe müzakere edilmeyeceğini açıklamıştı.
Bu açıklamadan kısa süre sonra ABD Başkanı Joe Biden, örtülü bir tehdit anlamı da çıkarılabilecek bir açıklamayla müzakere sürecinin devam etmesi gerektiğini söylemişti.
Hatta ABD'den gelen bu konuyla ilgili açıklamalarda Ukrayna'ya destek veren ülkelerin artık yorulduğu ve silah desteğinin devam etmesi için müzakere kapısının açık kalması gerektiği yumuşak bir dille, ama tehdit içeren imalarla ifade edilmişti.
ABD'nin açıklamasının hemen ardından çark eden Zelenskiy bir duyuruyla 5 madde halinde sıraladığı şartlar yerine gelirse Rusya'yla müzakere yapılabileceğini söylemişti.
İşte Zelenskiy'nin bu açıklamasından sonra Rusya'da Herson'dan çekilme hamlesi geldi.
Rusya bu hamlesi ile Herson'a bağlı Dnipro kentini ikiye bölen Dinyeper Nehri'nin güneyinde çekilecek. Bu nehir bu aşamadan sonra aynı zamanda Rusya güçleriyle Ukrayna güçleri arasında doğal bir sınır da olmuş olacak.
Ancak Rusya'dan dün yapılan açıklamalarda 'çekilme kararı Herson'un Rusya toprağı olduğu gerçeğini değiştirmiyor' ifadelerine yer verildi.
Moskova'nın bu sözlerini, 'çekilme hamlesinin karşılığı alınmazsa yeniden buralar işgal edilecek' şeklinde okumak mümkün.
Çekilme kararının duyurulmasının hemen ardından da Rusya'dan sahadaki mevcut gerçekler ışığı altında Ukrayna ile müzakere etmeye hazır olduklarını bildiren bir açıklama geldi.
Ben peş peşe yaşanan bütün bu gelişmeleri Ukrayna savaşında sona yaklaşıldığının işaretleri olarak görüyorum.
Malumunuz kısa süre önce ABD ile Rusya arasında Ukrayna bağlamındaki müzakerelerin hiç kopmadığı, üst düzeyde sürekli irtibatın devam ettiğine dair karşılıklı açıklamalar gelmişti.
ABD'nin Zelenskiy'nin kulağını çekmesi ardından Ukrayna liderinin bir açıklamayla geri adım atması, hepsi perde arkasında çok önemli kararların verildiğinin göstergesi mahiyetinde.
Bu durum bugüne kadar savaşın en büyük kışkırtıcılarından biri olan ABD'nin artık bu savaşı bitirmek istediğini işareti gibi geliyor bana.
Bu gelişmeler bana göre Herson'da yeniden konuşlandığı Dinyeper Nehri'nin güneyindeki bölge dahil olmak üzere Kırım toprakları ve Kırım'dan Rusya ana karasına kadar Azak Denizi boyunca uzanan koridor Rusya'da kalmak koşullarını kabul etmek için Ukrayna'nın bir barışa zorlanacağı anlamına geliyor.
Üstelik bu barışı Ukrayna'ya bugüne kadar Kiev'e milyarlarca dolarlık silah gönderen Batılı dostları dayatacak.
ABD'nin tamam dediği, savaşın oluşturduğu sorunların artık canına fazlasıyla tak eden Avrupa'nın da onaylamakta tereddüt etmeyeceği acı bir barış anlaşmasına Ukrayna'nın hayır deme gibi bir lüksü artık yok.
Zira silahı kim veriyorsa, savaşı bitiren düdüğü de o çalacaktır.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024