Türk'sen Müslümansın

"Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzün, milli bütünlüğümüz ise dini bütünlüğümüzün teminatıdır." Prof.Dr.Haydar BAŞ

Ne kadar köklü bir bir kültür ve medeniyetin nişanesi bir tesbit. Hayatı boyunca hemen her konuda yapılmış bu türden tesbitlerine sayısız kere şahit olduk Prof.Dr Haydar BAŞ hocamızın.

"Sen Türk'sen bil ki Müslümansın" tesbiti gibi bir saptama, Haydar BAŞ bey dışında hiçbir ağızdan duyulmamış. Türklüğü ile onun kadar övünen ikinci bir insan, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatük!tür. Biri Asker Atatürk, diğeri ise hoca Atatürk. Peki hiç merak edeniniz oldu mu neden bu iki yüce Türk,Türk'lük konusunda bu kadar hassas olmuşlar ve mensubiyetiyle de en büyük övünç kaynağımızdır demişler.

ÇÜNKÜ: Erken Türk Tarihi alanında 36 kitabi bulunan ve bana göre itibar edilecek yegane kaynakça Kazım Mirşan, bütün alfabelerin Türk alfabesinden doğduğunu, Etrüsklerin de Türk olduğunu ve kağıdı Türklerin bulduğunu tüm kanıtlarıyla ortaya serdi. Mirşan, Floransa'ya gidip büyük Etrüskologlardan Camporealli ile konuşur ve tartışır. Sonunda Camporealli Etrüsklerin Türk kökenli olduklarını kabul eder. Bugün İslamiyet'i kabul etmeyen ve hala yasayan Türkler de var: Çuvaş Türkleri, Karainler, Karaylar, Gagavuz Türkleri, Yakut Türkleri….

Macaristan'ı kuran 13 kabileden 9'u Türk boyudur. Kuman ve Peçenek Boyudur, 4'ü Pinegol boyudur. Devlete hakim olan Pinegoller olduğu için devletin resmi dili Macarca olmuştur. 1000 yılında Kral Istvan'i Hıristiyanlığı kabul etmesiyle Macaristan'da kullanılan Türk soylu yazı yasaklanmış, Türk Dini yasaklanmış, yasaklanan törelerle birlikte bozunma ve Macarlaşma da olmuştur. Çok açık bir şekilde görülmektedir ki, Türk kalmanın en temel şartı Müslüman olarak kalmaktır.

Öte yandan Mısır Piramitlerinden 2000 yıl önce Çin'de Türk boylarının yaşadığı bir bölgede gizli Piramitler var. Bugün Çin bu bölgeyi Turistlere yasaklanmış durumda. Mısır Piramitlerinden 2000 yıl önce yani günümüzden 7000 yıl önce Türklerin yaptığı Piramitler ortaya çıkarsa tarih yeniden yazılacak demektir.
Bu durumda o bölgede 7000 yıl önce 300 metreyi bulan Piramitleri yapan Türkler, Mısır'a gidip büyük Piramitleri de inşa etmiştir. Batı dünyası her ne kadar bilime açıksa da 16. Yüz yıla kadar Aristo'nun her dediğini kabul etmiş yani 1000 yıl Üniversiteler dahil her kurum Aristo'yu tek kaynak olarak kabul ettikten sonra zamanla onun yanlışları ortaya konarak bilim gelişim sürecine girebilmiştir.

Demek ki bilim denilen mefhum ancak Türkler tarafından ele alındığında tam anlamıyla sınırlarını aşmayı başarabilmiştir. Dünya Uygarlığının temelinde Yunan uygarlığı değil, Türk Uygarlığının yatığı tesbiti bütünüyle bilimsel bir sonuçtur. Kağıdı Türkler buldu. Kağıdı Türkler bulduğuna göre de dünya uygarlığının temelinde Türkleri var olduğu anlamı ve sonucu çıkıyor. Latin Alfabesinin ve bugünkü Avrupa Uygarlığının temelinde de Türkler olduğu, Avrupa Uygarlığını Türklerin kurduğu gerçeği ortaya çıkıyor.

Türkler inançlarına sahip oldukları ölçüde daima toprak bütünlüklerine de sahip olabilmişler. Bu bir kanun gibidir.
O yüzdendir ki çağın bilgesi büyük devrimci Prof.Dr.Haydar BAŞ bey;
"Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzün, milli bütünlüğümüz de Dini bütünlüğümüzün teminatıdır"
Şeklinde tarifsiz ve eşsiz bir tanımlamayı Türk varlığına miras olarak bıraktı.

Selam olsun o iki yüce Türk'e.
Prof.Dr.Haydar BAŞ'a
Mustafa Kemal Atatürk'e