Türkiye'de din eğitimi her zaman sorun olmuştur. Bu eğitim temel bir insan hakkı olduğu halde bunun üzerinden siyaset yapan birtakım politikacılar yüzünden istismar edilmiş ve milletimiz evlatlarına gerektiği şekliyle İslam inancını öğretememeyle karşı karşıya kalmıştır.
Bizde din eğitimi gerektiği şekliyle verilmemesine rağmen batı kendi evlatlarına ve hatta Avrupa'daki gurbetçi soydaşlarımızın çocuklarına bile Hıristiyanlık inancını öğretmektedir.
Avrupa'da din eğitimi ülkelere göre farklılıklar gösterse de temel olarak Hıristiyan bir genç yetiştirmeyi hedeflemektedir. Türkiye'de özellilikle AKP hükümeti dönemiyle din eğitiminde bazı reformlara gidilmiş ve Müslüman Türk milletinin evlatlarına eşitlik adı altında Hıristiyanlık, Musevilik ve İslam eşit olarak öğretilmeye başlanmıştır.
Temmuz 2004'te şu an görevde olan üst düzey bir siyasi yetkili, din eğitimindeki yeni anlayışı ile ilgili olarak bazı açıklamalarda bulunmuştur. "Din kültürü ve ahlak bilgisi dersini kaldırıp din eğitimi adı altında yeni bir sistematik din eğitimi uygulayacağız. Abdest, Namaz, sure ezberleme, Gusül abdestini öğretme gibi konuların yeni din eğitiminde yeri olmayacak İslamiyet gibi Hıristiyanlık, Yahudilik, Putperestlik, Alevilik de din eğitimi dersinde yer alacak. Din eğitiminde bütün dinler eşit olarak anlatılacak genç istediği dini seçebilecek" şeklindeki açıklamalarla Türk milli eğitimindeki din eğitimi anlayışı yeni hükümetle bu şekilde değiştirilirken isterseniz AB ülkelerinde din eğitimindeki durumun nasıl olduğuna bakalım.
Almanya: Almanya'da okullardaki din eğitimi ile ilgili uygulamaların temeli 1949 tarihli Anayasanın 7. maddesine dayanmaktadır. Bremen eyaletinde bir nevi İncil tarihi bağlamında genel bir Hıristiyanlık din dersi verilmektedir. Din dersi verecek öğretmenler devletin belirlediği öğretmenlik formasyonunu almalarının yanında, ilgili kilisenin de onayını almak zorundadır.
Almanya'da anaokullarının büyük bir bölümü kiliselere aittir. Devlete bağlı ana okullarda da dinî motifler sürekli kullanılmaktadır. Bunun yanında Kiliselere bağlı yüksek okullar ve akademi adı verilen halka yönelik okullar da bulunmaktadır.
Avusturya: İlk ve orta dereceli okullarda öğrenciler din dersi ya da ahlâk derslerinden birisini okumak zorundadır.
Belçika: Okul öncesi, ilk ve ortaöğretimde özelikle Katolik okullarda öğrenciler arasıra kiliseye götürülerek dini ayinler yaptırılmaktadır. Katolik ana ve ilkokullarında dersler çoğunlukla dua ile başlamaktadır. Yine bu okullarda ve her sınıfta haç vb. dinî resim ve levhalar bulunmaktadır.
Danimarka: Ülkede, din dersi ilköğretim okullarının 9. sınıfına kadar "Hristiyanlık", 10 sınıfta ve liselerde "Din Bilgisi" adı altında okutulmaktadır.
Fransa: Laiklik ülkede ilk defa eğitimde uygulanmıştır. Bunun sonucu, J. Ferry kanunlarıyla 1881 yılında 6-14 yaş arasında ilköğretim zorunlu hâle gelmiş ve ilköğretimde din dersleri okul programlarından çıkarılmıştır. Yerine "Ahlâk ve Yurttaşlık Bilgisi" dersi konulmuştur. Ancak ülkede, din eğitim ve öğretimini yasaklayan bir hüküm olmadığı gibi, 1886'da özel okul açma izni verilmiştir. Kilise okulları devlet yardımı almaktadırlar. İlkokul öğrencilerinin yaklaşık % 40-45'i Katolik din eğitimi almaktadır.
İngiltere: Din dersleri ilk ve orta dereceli devlet okullarında düzenli dersler arasında yer alır. Okullarda güne toplu dua ile başlamak yasa emridir.
İtalya: Ülkede, üniversiteler hariç devlet okulları ve özel okullarda din dersleri haftada 1-2 saat olarak okutulmaktadır. Dersleri kontrol etmek ve öğretmenleri tayin etmek Katolik Kilisesinin elindedir.
Yunanistan: Ülkede, Ortodoks mezhebi ağırlıklı din eğitimi anaokullarından başlamaktadır. Din bilgisi dersleri, ilk ve orta dereceli okullarda zorunlu dersler arasındadır.
Avrupa'nın diğer ülkelerinin din eğitimine de göz attığınız takdirde Avrupa'da verilen eğitimdeki Hıristiyanlık hâkimiyeti gerçeğiyle karşılaşacaksınız.
AB üyeliği uğruna Türk milli eğitiminde ortaya konulan bazı icraatlar, sanki Avrupa eğitim sistemindeki baskın Hıristiyanlık anlayışının Türk eğitim sistemine de hâkim kılınmaya çalışıldığı izlenimi edinilmesine sebep oluyor. Hükümetin üst düzey yetkililerince "dinler bahçesi" adı altında bazı açılışların yapılıp, ilköğretim öğrencilerinin uygulamalı din dersi adı altında buralardaki kilise ve havralara götürülmesi bu kapsamda değerlendirilebilir.
Bizde din eğitimi gerektiği şekliyle verilmemesine rağmen batı kendi evlatlarına ve hatta Avrupa'daki gurbetçi soydaşlarımızın çocuklarına bile Hıristiyanlık inancını öğretmektedir.
Avrupa'da din eğitimi ülkelere göre farklılıklar gösterse de temel olarak Hıristiyan bir genç yetiştirmeyi hedeflemektedir. Türkiye'de özellilikle AKP hükümeti dönemiyle din eğitiminde bazı reformlara gidilmiş ve Müslüman Türk milletinin evlatlarına eşitlik adı altında Hıristiyanlık, Musevilik ve İslam eşit olarak öğretilmeye başlanmıştır.
Temmuz 2004'te şu an görevde olan üst düzey bir siyasi yetkili, din eğitimindeki yeni anlayışı ile ilgili olarak bazı açıklamalarda bulunmuştur. "Din kültürü ve ahlak bilgisi dersini kaldırıp din eğitimi adı altında yeni bir sistematik din eğitimi uygulayacağız. Abdest, Namaz, sure ezberleme, Gusül abdestini öğretme gibi konuların yeni din eğitiminde yeri olmayacak İslamiyet gibi Hıristiyanlık, Yahudilik, Putperestlik, Alevilik de din eğitimi dersinde yer alacak. Din eğitiminde bütün dinler eşit olarak anlatılacak genç istediği dini seçebilecek" şeklindeki açıklamalarla Türk milli eğitimindeki din eğitimi anlayışı yeni hükümetle bu şekilde değiştirilirken isterseniz AB ülkelerinde din eğitimindeki durumun nasıl olduğuna bakalım.
Almanya: Almanya'da okullardaki din eğitimi ile ilgili uygulamaların temeli 1949 tarihli Anayasanın 7. maddesine dayanmaktadır. Bremen eyaletinde bir nevi İncil tarihi bağlamında genel bir Hıristiyanlık din dersi verilmektedir. Din dersi verecek öğretmenler devletin belirlediği öğretmenlik formasyonunu almalarının yanında, ilgili kilisenin de onayını almak zorundadır.
Almanya'da anaokullarının büyük bir bölümü kiliselere aittir. Devlete bağlı ana okullarda da dinî motifler sürekli kullanılmaktadır. Bunun yanında Kiliselere bağlı yüksek okullar ve akademi adı verilen halka yönelik okullar da bulunmaktadır.
Avusturya: İlk ve orta dereceli okullarda öğrenciler din dersi ya da ahlâk derslerinden birisini okumak zorundadır.
Belçika: Okul öncesi, ilk ve ortaöğretimde özelikle Katolik okullarda öğrenciler arasıra kiliseye götürülerek dini ayinler yaptırılmaktadır. Katolik ana ve ilkokullarında dersler çoğunlukla dua ile başlamaktadır. Yine bu okullarda ve her sınıfta haç vb. dinî resim ve levhalar bulunmaktadır.
Danimarka: Ülkede, din dersi ilköğretim okullarının 9. sınıfına kadar "Hristiyanlık", 10 sınıfta ve liselerde "Din Bilgisi" adı altında okutulmaktadır.
Fransa: Laiklik ülkede ilk defa eğitimde uygulanmıştır. Bunun sonucu, J. Ferry kanunlarıyla 1881 yılında 6-14 yaş arasında ilköğretim zorunlu hâle gelmiş ve ilköğretimde din dersleri okul programlarından çıkarılmıştır. Yerine "Ahlâk ve Yurttaşlık Bilgisi" dersi konulmuştur. Ancak ülkede, din eğitim ve öğretimini yasaklayan bir hüküm olmadığı gibi, 1886'da özel okul açma izni verilmiştir. Kilise okulları devlet yardımı almaktadırlar. İlkokul öğrencilerinin yaklaşık % 40-45'i Katolik din eğitimi almaktadır.
İngiltere: Din dersleri ilk ve orta dereceli devlet okullarında düzenli dersler arasında yer alır. Okullarda güne toplu dua ile başlamak yasa emridir.
İtalya: Ülkede, üniversiteler hariç devlet okulları ve özel okullarda din dersleri haftada 1-2 saat olarak okutulmaktadır. Dersleri kontrol etmek ve öğretmenleri tayin etmek Katolik Kilisesinin elindedir.
Yunanistan: Ülkede, Ortodoks mezhebi ağırlıklı din eğitimi anaokullarından başlamaktadır. Din bilgisi dersleri, ilk ve orta dereceli okullarda zorunlu dersler arasındadır.
Avrupa'nın diğer ülkelerinin din eğitimine de göz attığınız takdirde Avrupa'da verilen eğitimdeki Hıristiyanlık hâkimiyeti gerçeğiyle karşılaşacaksınız.
AB üyeliği uğruna Türk milli eğitiminde ortaya konulan bazı icraatlar, sanki Avrupa eğitim sistemindeki baskın Hıristiyanlık anlayışının Türk eğitim sistemine de hâkim kılınmaya çalışıldığı izlenimi edinilmesine sebep oluyor. Hükümetin üst düzey yetkililerince "dinler bahçesi" adı altında bazı açılışların yapılıp, ilköğretim öğrencilerinin uygulamalı din dersi adı altında buralardaki kilise ve havralara götürülmesi bu kapsamda değerlendirilebilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024