Aylar sonra ilk kez halkına seslenen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hiç de yakında ülkesinin başından gidecek gibi bir lider olarak durmuyordu. Bilakis koltuğunu iyice sağlamlaştırmış, sırtını sağlam dayanaklara dayamış bir liderin güveni vardı Esad’ın konuşmasında.
Konuşmasında Suriye’nin egemenliğine ters düşmeyen her türlü öneriye açık olduğunu yineleyen Suriye Lideri Beşar Esad, Arap Birliği’ni ve dış güçleri Suriye’nin iç işlerine müdahale etmekle suçladı.
Başbakan Erdoğan Suriye konusundaki konuşmalarında sürekli Esad’ı kendi insanına karşı savaştığı için eleştiriyordu. Beşar Esad, isim vermeden sivillere ateş edilmesi yönünde hiçbir talimat vermediğini ifade etti. Konuşmasında yeni bir anayasa yapılacağını söyleyen Suriye Devlet Başkanı, Mart ayında referandum yapılmasının planlandığını söyledi.
Beşar Esad, konumunu güçlendirdikçe karşısında yer alan başını ABD’nin çektiği blok da kan kaybediyor.
Arap Birliği artık eskisi kadar Suriye’ye sert tavır ortaya koymuyor. Diğer Arap ülkelerinin de pek sesi çıkmıyor. Batılı ülkeleri gelince onlar her türlü durumda çıkarlarını korumak üzerine planlarını oluşturdukları için Esad’lı Suriye için de Esad’sız bir Suriye için de planlarının hazır olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Şüphesiz Beşar Esad’ın bu günleri görebilmesinde Rusya’nın tavrı çok önemli olmuştur. Rusya, Libya konusunda olduğu gibi Suriye’de de seyirci kalmış olsaydı bugün Suriye, Libya’nın yaşadığı kaosa çoktan düşmüştü.
Suriye, konumunu güçlendirdikçe ortaya çıkan bir başka gerçek de Türkiye’nin her geçen gün daha fazla yalnızlaştığıdır. Bölgede her şey normale dönse bile normale dönmeyecek olan şey Türkiye ile Suriye ilişkileridir.
Türkiye, Suriye yönetimine karşı bu süreçte hiçbir ülkenin yapmadığı kadar açık bir düşmanlık ortaya koydu. İsyancı güçlerin sözde komutanını muhafaza etti. Türkiye’den Suriye’ye giren isyancı gruplara göz yumdu. Sert söylemlerle kraldan daha kralcı olarak telafi edilmesi imkânsız düşmanlıklar sokuldu iki ülke arasına.
Şimdi bundan dolayıdır ki, Arap Birliği ve diğer ülkeler Suriye ile görüşmelerinde Türkiye’yi dışlıyorlar.
Türkiye, tek başına kalıyor.
Herkesin topun ucunda gördüğü Suriye bile dimdik ayağa kalkarken Türkiye’nin yapayalnız kalması bizim siyasilerin büyük başarısı(!) olarak tarihe geçecek.
Konuşmasında Suriye’nin egemenliğine ters düşmeyen her türlü öneriye açık olduğunu yineleyen Suriye Lideri Beşar Esad, Arap Birliği’ni ve dış güçleri Suriye’nin iç işlerine müdahale etmekle suçladı.
Başbakan Erdoğan Suriye konusundaki konuşmalarında sürekli Esad’ı kendi insanına karşı savaştığı için eleştiriyordu. Beşar Esad, isim vermeden sivillere ateş edilmesi yönünde hiçbir talimat vermediğini ifade etti. Konuşmasında yeni bir anayasa yapılacağını söyleyen Suriye Devlet Başkanı, Mart ayında referandum yapılmasının planlandığını söyledi.
Beşar Esad, konumunu güçlendirdikçe karşısında yer alan başını ABD’nin çektiği blok da kan kaybediyor.
Arap Birliği artık eskisi kadar Suriye’ye sert tavır ortaya koymuyor. Diğer Arap ülkelerinin de pek sesi çıkmıyor. Batılı ülkeleri gelince onlar her türlü durumda çıkarlarını korumak üzerine planlarını oluşturdukları için Esad’lı Suriye için de Esad’sız bir Suriye için de planlarının hazır olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Şüphesiz Beşar Esad’ın bu günleri görebilmesinde Rusya’nın tavrı çok önemli olmuştur. Rusya, Libya konusunda olduğu gibi Suriye’de de seyirci kalmış olsaydı bugün Suriye, Libya’nın yaşadığı kaosa çoktan düşmüştü.
Suriye, konumunu güçlendirdikçe ortaya çıkan bir başka gerçek de Türkiye’nin her geçen gün daha fazla yalnızlaştığıdır. Bölgede her şey normale dönse bile normale dönmeyecek olan şey Türkiye ile Suriye ilişkileridir.
Türkiye, Suriye yönetimine karşı bu süreçte hiçbir ülkenin yapmadığı kadar açık bir düşmanlık ortaya koydu. İsyancı güçlerin sözde komutanını muhafaza etti. Türkiye’den Suriye’ye giren isyancı gruplara göz yumdu. Sert söylemlerle kraldan daha kralcı olarak telafi edilmesi imkânsız düşmanlıklar sokuldu iki ülke arasına.
Şimdi bundan dolayıdır ki, Arap Birliği ve diğer ülkeler Suriye ile görüşmelerinde Türkiye’yi dışlıyorlar.
Türkiye, tek başına kalıyor.
Herkesin topun ucunda gördüğü Suriye bile dimdik ayağa kalkarken Türkiye’nin yapayalnız kalması bizim siyasilerin büyük başarısı(!) olarak tarihe geçecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024