Türkiye Cumhuriyeti devleti halen daha ve olağanüstü kötü yönetimlere rağmen ayakta kalmayı başarabilmişse bunu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün adımlarını takip eden Türk ordusuna borçluyuz.
Türkiye'de Türk ordusu, adeta fecaat derecesinde kötü ve beceriksiz yönetimlerin ağır bedellerini ödüyor.
Siyaseten yapılan ve telafisi çok zor hataların faturası, sürekli olarak Türk ordusuna çıkarılmıştır.
Türk ordusu 40 yıldır örtülü bir savaşla karşı karşıyadır.
ABD'nin başımıza bela ettiği başta PKK terörü olmak üzere diğer bilumum terör örgütleriyle olağanüstü bir mücadele veren Türk ordusu, aslında NATO ile savaşmaktadır.
Daha doğru bir ifade ile NATO, Türk ordusunu bitirmek için aparat olarak kullandığı terör örgütlerine her türlü desteği sağlamaktadır.
Demek oluyor ki, Türk ordusu aslında 40 yıldır örtülü bir şekilde NATO'nun saldırılarına karşı kahramanca direnmiş ve bu uğurda çok sayıda şehit vermiştir.
Millet olarak Atatürk'ün izinden giden Türk ordusuna çok şey borçluyuz.
Bakınız Suriye'ye.
Bakınız Irak'a.
Bakınız Filistin'e.
Askeri gücü olmayan devletlerin durumunu çok iyi analiz etmeli ve Türk ordusuna sonsuz derecede şükranlarımızı sunmalı ve Allah'a şükretmeliyiz.
Asla unutulmamalıdır ki, bu yüce ordunun başarısında yer alan sır, Mustafa Kemal Atatürk ve onun sarsılmaz devrimleridir.
Orduya asla siyaseti sokmamalı ve bu konuda çok titiz davranılmalıdır.
Atatürk'ün izinden gitmeyecek tek bir personelin bile bu yapı içerisinde olmasına imkân sağlanmamalıdır.
Türk ordusunun komuta kademesinin belirlendiği YAŞ kararlarına, asla siyasetçilerin karıştırılmaması ve bu hususta tek yetkilinin, Türk ordusu olmasına büyük özen gösterilmesi zaruridir.
Bakınız Türk ordusunun yeminine:
"Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada
Her zaman ve her yerde
Milletime ve cumhuriyetime
Doğruluk ve muhabbetle hizmet,
Kanunlara ve nizamlara ve amirlerime
itaat edeceğime ve askerliğin namusunu,
Türk sancağının şanını canımdan aziz bilip
icabında vatan, Cumhuriyet ve vazife uğrunda
seve seve hayatımı feda eyleyeceğime
Namusum üzerine and içerim."
Kahraman Türk ordusu ettiği bu yemine sonuna kadar ve eksiksiz bir şekilde uymaktadır.
Yok, şu tarikattan bu cemaatten orduya personel sızması faaliyetlerine veya siyaseten geçit verilmesine, Türk ordusu tarafından asla izin vermemesi ve direnilmesi lazımdır.
Türk vatanı varsa ve kıyamete kadar ayakta kalacaksa, bu kesinlikle Türk ordusu sayesinde olacaktır.
Ordumuzun 3. Dünya Savaşı'na hazır hale sokulması ve bu konuda dünyada en etkili hangi silahlar varsa, ona göre donatılması bir mecburiyettir.
Milli Savunma Sanayisine ayrılan bütçenin en az 5 misline çıkarılması, hayati derecede önemlidir.
Türkiye'nin nükleer silaha sahip olması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.
Dünyada adaleti tesis edecek yegâne kuvvet ve ordu, ancak ve ancak Türk ordusudur.
Başkalarının elinde nükleer silah insanlık için daima bir tehdittir.
Ancak Türk ordusunun envanterinde olacak bir nükleer silah, sadece ve sadece dünya barışı için bir emniyet olacaktır.
Bugünkü yapısıyla Türk ordusu, dünyanın en disiplinli ve kabiliyetli ordusudur.
Ancak ne var ki, günümüz koşullarına göre silah gücü kabiliyetine sahip olunması bakımından aynı şeyi söyleyebilmek, çok mümkün değildir.
İşte sırf bu yüzden Türk ordusunun tam bağımsız olması şarttır.
Türk ordusunun tam bağımsız olabilmesi, Türk siyasetinin tam bağımsız olması ile mümkündür.
Türk ekonomisinin tam bağımsız olmasına bağlıdır.
Bugün siyaseten ve ekonomik olarak, gırtlağına kadar tam bağımlıyız.
O bakımdan Türk vatanının ilelebet payidar olabilmesi için, Türk siyasetinin tam bağımsız olmasına odaklanılmalıdır.
Türk ordusunun bundan sonraki başarısı ve hatta varlık ve yokluğu arasındaki tek çizgi, tam bağımsızlık ilkesidir.
Türkiye bugün şayet böyle bir ivmeyi yakalamayı başarabilirse, askeri olarak da, ekonomik olarak da dünyanın lideri olur.
Yok, şayet bugünkü gibi ne yana öpücük dağıttığımızın belli olmadığı ve siyaseten intihar derecesinde hataların yapılmasına göz yumulduğu bir Türkiye'de, bizi bekleyen tek bir şey vardır.
Türkiye'nin içeriden kolayca karıştırılması ve ardından son darbenin indirilmesi.
Bu çağda olur mu böyle şeyler diyorsunuz değil mi?
Size Ortadoğu ve Kafkaslar'da son 22 yıldır neler olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım.
Bugünkü modern silahlarla Türkiye'nin işgali, bir hafta bile tutmaz!
Aklımızı başımıza alıp bir an önce tam bağımsız bir Türkiye inşası için hep birlikte el ele vermeliyiz.
Parola: Mustafa Kemal Atatürk.
Reçete: Atatürk ilkeleri.
Sahip olunacak tek şey, bilim ve akıldır.
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025
- “Kürt sorunu” ifadesi ‘SEVR’ in ürünüdür! / 02.04.2025
- TÜRK milletine ters kelepçe! / 01.04.2025
- Türkler Ehl-i Beyt ile akrabadır / 31.03.2025
- Türk’ler Ehl-i Beyt İslam’ını kabul etmiştir / 30.03.2025
- İktidar çok tehlikeli oynuyor! / 26.03.2025
- Suriye için tek çözüm: Atatürk modeli / 25.03.2025
- Ne ekersen onu biçersin! / 24.03.2025
- Muhalefete tarihi görev: TEK ÇATI altında birleşin / 23.03.2025