Terör örgütlerinin temel dayanaklarından biri, o örgütlerin parasal kaynaklarıdır. Bu kaynaklar, genelde uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık, haraç ve soygun gibi gayrimeşru gelirlerdir. Söz konusu gelirler, o kadar çoktur ki, terör örgütleri, binlerce elemanı yedirme, giydirme, barındırma ve silâhlandırmanın yanında, büyük miktarda sermaye de biriktirmektedir. 'Terör sermayesi' diyebileceğimiz bu sermaye, küresel sermaye ile göbekten birbirine bağlıdır. Daha doğru bir deyişle, küresel sermaye içerisinde terör sermayesinin payı çok büyüktür. Terör sermayesinin oluşmasında ve kullanılmasında MOSSAD, CIA, terör örgütleri ve mafya birlikte hareket etmektedir. Dünyada uyuşturucudan kazanılan para miktarı yılda 700 milyar dolar, sadece İtalyan mafyasının yıllık cirosu ise 120 milyar dolardır. Bu rakamlar, terör sermayesinin büyüklüğü hakkında, az veya çok bir fikir vermektedir. Küresel sermaye, terör sermayesi ile işbirliği yaparak, kontrol ve denetimden de büyük oranda kaçmaktadır. Bu işbirliğinin bir diğer yansıması da, küresel sermayenin, terör örgütlerinin istekleri doğrultusunda, bazı ülkelere finansal operasyonlar yapmasıdır.Küresel sermayenin, büyük bir kısmının, terör sermayesi gibi kara paradan oluşması ve operasyonlarda kullanılması, en büyük ekonomik sorunların başında yer almaktadır. Bazı ekonomistler, kara paradan yararlanmadan büyümenin gerçekleşmeyeceğini savunmaktadır. Diyorlar ki: "Şirketlerin ve ülkelerin büyümesi için miktarı 2 trilyon doları bulan kara paradan, yani terör sermayesinden mutlaka yararlanmaları gerekir." Bu anlayışı benimseyen birçok şirket ve devlet yöneticisi, kara paradan hukuk çerçevesinde yararlanmak mümkün olmadığından, terör ve suç örgütleriyle hukuk dışı gizli-kapalı ilişkiler kurmaktadır.Alman istihbarat örgütünün eski başkanı Eckort Werthebach'a göre, "Mafya ve terör örgütlerinin sahip olduğu dev boyutlu parasal imkânlar, ekonomik hayatımızı, toplumsal ve kamu düzenimizi etkileyerek, sonuçta devleti işlevini yerine getiremez hale düşürecektir." Görülen o ki, ekonomik savaşta da terör örgütleri büyük rol oynamaktadır. Ekonomik savaş, saldırı ve operasyonlar, özellikle bankalar eliyle yapılmaktadır. Bunun en son örneği Yunanistan'da yaşanan ekonomik krizdir. Yunanistan'da iktidara gelen Aleksis Çipras'ın ilk Maliye Bakanı Yonis Varufokis, yaşadıkları ekonomik saldırıyı şöyle dile getirmiştir: "Darbe esnasında demokrasiyi alaşağı etmek için kullanılan silâh tanktı. Şimdiyse bankalar kullanılıyor. Darbeler artık tanklarla değil, bankalarla yapılıyor." Bu sözler, küresel sermayenin ekonomik saldırıları, öncelikle bankalar aracılığıyla yaptığını çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. İyi de, ekonomik saldırılardan korunmak için ne yapmalıyız? Bunun için yapılması gereken ilk iş, küresel sermayeyi kontrol altına almak ve milli ekonomiyi güçlendirmektir. Terörle kapsamlı, kararlı ve sürekli bir mücadele için bu tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Bir başka deyişle, terör örgütlerinin parasal kaynaklarını kurutmak ve terör sermayesinin oluşmasını engellemek, terörle mücadelenin en önemli ayağını teşkil etmektedir. Bunu göremeyen ve değerlendiremeyen ülkeler, terörle mücadelede başarılı olamaz ve kesin bir sonuç alamazlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018