Hükümet, gelinen acı tablodan yola çıkarak açıkladığı planında beklenen etkiyi göremeyince, hediye çeki dağıtmaya karar verdi. ABD başta olmak üzere 40 küsur ülkenin cümle cümle alıntılar yaparak uygulamaya çalıştığı MEM' den faydalanmak üzere ilk adımı atan hükümet, bu açılımın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından önlerine getirildiğini ifade etti.Konu gündem olunca ve birçok gazetenin internet sitesinde okuyucular "bu bahsettiğiniz 500 YTL Prof. Dr. Haydar Baş Bey' in Milli Ekonomi Modeli'nin vatandaşlık maaşıdır" deyince; Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren tepkileri "henüz Ekonomi Koordinasyon Kurulunda tartışıyoruz" diyerek geçiştirmek zorunda kaldı. Halbuki böyle bir komplekse gerek yoktu. Çağ kapatıp çağ açacak bu modelin Türkiye'den çıkması onları daha da rahatlatmalıydı. Ama öyle olmadı ve hiç utanmadan sıkılmadan bu öneri bize TEPAV' dan geldi denildi. Peki, kim bu TEPAV?TOBB' un ön ayak olduğu bu sivil toplum örgütü yine TOBB üyelerinin hibe ettiği 320 bin TL ile kuruldu. Partiler üstü bir örgüt olacağı iddiası ile kurulan kurum, Sayın Başbakan'ın meşhur "istikrar" tekerlemesine atfen "İstikrar Enstitüsünü" kurdu. 31 Aralık 2008 günü aynı enstitü kamuoyuna şu duyuruyu yaptı; "41 ülkede alınan politika tedbirleri mercek altına alındı. Bankacılık sektörüne ilişkin düzenlemeler ile para politikası ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde hayata geçirilen politika tedbirleri ele alındı."Kim bu 41 ülke? Bu 41 ülke MEM'i kullanmak üzere yola çıkan ülkeler. Oysa bu kadar zahmete gerek yoktu. Milli Ekonomi Modeli'nin mimarının kapısını çalmaları yeterliydi.Bağımsız olduğunu da iddia eden kurum 2007'de 100.000 Avro AB hibesi, 1.000.000 Avro da Güneydoğu'da detayı verilmeyen proje için AB hibesini kasasına koydu.Kuruluş amaçlarından biri hükümeti desteklemek olan bu kurumun yaptığı çalışmaları incelerken açlık ekonomisini ortaya koyan IMF yaklaşımlarını bire bir görüyoruz. Peki, nasıl oluyor da bu kurum şimdi para basalım, hediye çeki dağıtalım diyor. 41 Ülke harekete geçince bu akıma dur denilemiyor demek.2007 faaliyet raporunda dahi yer almayan, bu veya buna zerre kadar benzeyen bir madde yok iken geceden sabaha mı böyle bir proje yazdılar. 30 Mayıs 2007 tarihinde ODTÜ salonlarında Oxford üniversitesi ile iş birliği imzalarken "Türkiye Cumhuriyeti henüz kurulurken Avrupa'nın bir parçası olmayı hedeflemiştir" diyerek Mustafa Kemal'e iftira eden Nicolaidis'in önünde el pençe divan duranlar mı yapacak bu işi?Milli Ekonomi Modeli, tam bağımsız Türkiye'nin yol haritasıdır. Tam bağımsızlık ekonomiden geçer. AB'den hibe alarak, müfterilerin önlerinde diz çökerek medet umanların yapabileceği işler değildir bunlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cüneyt Sezer / diğer yazıları
- Durun demek zor mu efendiler? / 29.07.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009