Gazetelerin yazar kadrolarındaki aciz durumun izahını yapmaya kalksak satırlar yetmez olur. Kimisi birkaç kuruş için, kimisi kendinde zaten hiç olmadığı için, kimisi de "biz gelen her trene biner işimize bakarız" dediği için köşeler vatanın cefası için dolduruluyor. Doğrunun arkasında durmak hele ki böyle bir dönemde hayli zor bir iş?Gazetelerin köşe yazarlarını okurken insan kendinden geçiyor. Allah Allah diyorsunuz. Ülkenin ekranlarına çıkıp entelektüel aydınlar olduğunu savunan anlayışlar bu kadar karanlıklar içinde nasıl ışık yakacaklar. Ellerinde ne kibrit var ne kâğıt var. Bir kalem var ellerinde, onu da bu millete karşı kullanmayı ileride olmaya denk tutmuşlar.Bir örnekle dokunmadan edemeyeceğim. "Ekonomiyi birtakım para oyunlarından ibaret sananlar için de geçerli" diyerek biten yazısında Ahmet Selim, kendinden ileri bir konuyu, ekonomiyi seçmiş. Ziya Paşa'nın "biraz iktisat ilmiyle meşgul ol" sözünden hareketle ekonominin ne Osmanlı'da ne de Cumhuriyet'in ilk yıllarında hiçbir zaman düşünülmediğinden, hâlbuki şimdilerde yani bu hükümetle beraber düşünülebileceğinden bahsetmiş. Bir yazarın bir politik anlayışa sahip olmasına karışmam. Ama tarihi bir tespit yapıyorsa sonunu da bu para teorisine bağlıyorsa orada dur demekte fayda var. Bir de üstüne bu hükümetin iktisada katkısı vardır diyorsanız orada durdurmakta fayda var. Zira milleti kandırmaya dur demek bizim şiarımızdır.Birincisi Osmanlı Ekonomi Tarihi, Amerika'nın örnek aldığı bir yapılanmayla dış borç dönemine kadar dünyanın o günkü düzeni içinde bugün hala kendi okullarında okutulan bir düzenle ilerlemiştir. Hali hazırdaki halimize bakın bir de en yakın rakibimizin hazinesindeki altın miktarının beş katı olduğu o döneme, belki bu hükümetle farkı anlarsınız. Gelelim Cumhuriyet'in ilk yıllarına. Savaşlarla boğuşan bir memleketi ayağa kaldıranlar ekonomik olarak zirveye oynamışlardır ki bu da tarihi bir gerçektir. Şimdi ise dünya ekonomi tarihini değiştiren bir modeli elimizde tutuyoruz. Kaynaklar sınırsızdır sözünü algıladığım zaman gözümde canlanan değişimi hala yaşıyorum. Bunun için ekonomist olmaya gerek yok. Vatanın bekasını, dünyanın kurtuluşunu ve bu milletin şaha kalkmasını isteyen herkesin bu modele evet diyeceği bir gerçektir. Ama bu gerçek köşebaşlarını tapulamış hükümet yardakçısı yazarlara ağır gelmektedir. Zira bu değişim toplumu ayıktıracaktır. Bu ülkenin medarı iftiharı Prof. Dr. Haydar Baş, dünyanın önünü iliklediği bir değişimi ortaya koymuş asrın bilgesidir. Tarihi bilmemek ayıp değildir, ekonomiyi bilmemek de ayıp değildir. Ama bilmediği hakkında sırf hükümete şirin görünmek adına kalem kaydırmak ayıptır. Şükür ki Yeni Mesaj Gazetesi var ki milletimiz bağımsız bir gazete okuyabiliyor. Söz Ziya Paşa'dan açılmışken, bende Ziya Paşa ile bitireyim de adet bozulmasın?Sadıkları tahkir ile red kaide oldu (Sadık olanları reddetmek kural hâline geldi)Hırsızlara ikram ü inayet yeni çıktı (Hırsızlara ikramda bulunmak yeni çıktı)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cüneyt Sezer / diğer yazıları
- Durun demek zor mu efendiler? / 29.07.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009