Bir fotoğrafa bakıyoruz hep beraber. Kimileri için her şey yolunda. Bizim için tuhaf bir normalleşme süreci. Ülkenin her tarafında öğrencisinden, yöneticisine kadar büyülenmiş gibi bir normalleşme süreci. "Kafalar karışık" derdi eskiden haber spikerleri, şimdilerde değil. Gayet berrak. Herkes saldım gitti gibi yaşıyor ve yaşlanıyor emanet bu topraklarda. Birisinin kalkıp durun demeye mecali kalmamış gibi bakıyorlar. Bir gün içinde bir Amerikan Başkanı'nın selamı, aynı gün mecliste mayın telaşı ve Başbakan'ın "dert etmeyin kardeşim millette para çoktur" ifadesi... Hangisine, nereden baksanız fiyasko.Obama' nın selamını almış olanlar açısından bakılırsa hiçbir problem yok, Başbakan her zamanki gibi doğru söylüyor. Yakında bizden birileri de Washington'da istavroz çıkarmaya kalkarsa hiç şaşırmam. Öyle ya her alanda iş birliği var. Diyolog var! O nasıl diyolog ise?Sayın Başbakan ve ahalisi milleti ile diyoloğunu doğru kuramadan daha, dünyaya ılıman mesajlar vermeyi kendine değer biçiyor. Ülkesinde milyonlarca işsizin olduğu bir ülkenin başbakanının ağzına yakışıyor mu bu sözler? Millette para var! Kime sordunuz Sayın Başbakan paranız var mı diye. Eğer banka mevduatlarından yola çıkıyorsanız yabancı para Türk Lirası'ndan daha çok. Yok esnafa bakarsanız kepenk kapatan kapatana. Yoksa Unakıtan'a mı sordunuz, Şimşek, Tüzmen? Onlarda para varsa milletin kendisinde de olmalı değil mi? Şimdi "bazı akıllarda mayın var" diyen Sayın Başbakan'a sormak isterim. Sayın Başbakan, bazı akıllarda mayın var da sizin dilinizde nasıl bir bomba var ki en sıcak gündemlerde patlayıp manşetleri değiştiriyor. Kaset çıkartan meşhur isimler gibi, yasa çıkarken magazin sözlerle bir ülke idare edilir mi?Krize çare aramak için yola çıkanların bırakın krizi dünyaya deva olacak bir modele Milli Ekonomi Modeli'ne sırt çevirmeleri ise tamamen inat olduğunu söyleyebiliriz artık. Neden derseniz. Bakın geçmişte enflasyon baskısı olur diyerek para basamayız diyenler şimdi bir şekilde bunun zeminini hazırlamak zorunda olduklarını görüyorlar. Fakat göremiyorlar ki bu ekonomik değişim sadece para basmakla da bitmiyor. Devletin baba gibi olması gerekiyor. Belki de en çok bu hazmedilemiyordur. Mayınlı arazilerden tutun da, güneydoğuda süren bölücü terör faaliyetlerine, Ortadoğu'da akıtılan kana, Irak'ta dinmeyen ateşe, dünyayı kasıp kavuran açlık ve yoksulluğa kadar kainatın kurtuluşu bir merkezden ışık gibi fışkırıyor. Ama Kahire'de elleri kanlı bir liderin sözüm ona selam vermesiyle coşan yazarlar, liderler ve topluluklar görüyoruz. Devlet baba olduğunda, millet evlat olmaz mı? Yeniden muhabbeti taşımaz mı dünyanın dört bir köşesine. Evet, evet, evet? Aynen böyle olur. Dert bu. Böyle olursa bitecekler. Böyle olursa milletin kanını ememeyecekler.Magazinleşmiş ekonomiyi yaşıyoruz bu günlerde. Ekonomi yönetiminin en düzeysiz yapıldığı dönemleri yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ekonomisinin yerlere düştüğü bir dönemi yaşıyoruz. Bu kadar basiretsiz bir yönetimin bu kadar fütursuz olmasını ise varın siz değerlendirin?
Cüneyt Sezer / diğer yazıları
- Durun demek zor mu efendiler? / 29.07.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009