Birkaç zaman önceydi. Uğruna dizi filmler başlatılan, "bunlar hükümeti değiştirir, ekonomik gidişatı bunlar belirler" denilen bir dernek vardı. Dernek hala duruyor durmasına ama ortada ters giden bir şeyler var. Geçmişte her olayın için ilk anda gördüğümüz vadinin büyük ağabeyleri olarak tanımlanan TÜSİAD neredeyse süt dökmüş kedi gibi pusmuş oturuyor.Bu sefer ki yüksek istişare toplantılarını da Bodrum'dan yapıyorlar. Belki biraz yüzüp biraz sefa edince dünya başka türlü görünüyordur kendilerine. Toplantının davetlilerinden biri de Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Ngozi Okonjo-Iweala. Şimdi biz TÜSİAD' ın takındığı tavrı ayrıca konuşsak da sanırım bu durgunluk ve şaşkınlık hali herkes için geçerli. Başkan Yardımcısı şöyle diyor:"Türkiye krizler ve belirsizliklere yabancı bir ülke değil. 2001 krizini atlatan Türkiye, bu krizi metanetle karşılamasını bildi. Ancak daha karanlık dönemleri atlatamadı"Ekonomik krizi metanetle! karşılamak ne demektir Allah aşkına. Çok güzel, ekonomiyi öldürmüşsünüz ama bu sefer çok dik duruyorsunuz mu demektir. Şimdi o salondaki TÜSİAD üyeleri dik midir? Güneydoğu için dahi alternatif projeler sunmak adına hükümeti sıkıştıranlar bugün ceplerindeki paralar giderken, ülke bitmişken neden metanetliler.Fazla detaya girmeden düz mantıkla bakıyorum. Ya kriz TÜSİAD'ı teğet geçti, ya da büyük abi "sus" emri verdi. Öyle ya bunlar değil miydi Nisan ayında ABD ile ittifakı güçlendirme raporu hazırlayan. Demek ittifakın diğer ortağı olan ABD bir abi edasıyla aba altından sopayı gösteriyor. "Lamı cimi yok, bu hükümetin arkasında duracaksınız çünkü bana bu hükümet lazımdır" diyor. Ve o çığırtkan TÜSİAD'ın yerinde yeller esiyor. Şimdilerde sessizce Bodrum'da oturup sahildeki taşları sayıyorlar.Başkan Yardımcısının sözlerini tamamlarken kullandığı ifade ise benim tezimi doğrular nitelikte. Şöyle diyor; ""Şimdi önemli olan krizden çıkışta Türkiye'nin yapacakları. Türkiye, bu krizden bölgesel ve dünya lideri olarak çıkmalı. Türkiye, dünya çapındaki önemini yeteri kadar değerlendiremiyor" Türkçe'si şudur ki: "Ey TÜSİAD üyeleri. Para kaybetmiş olabilirsiniz. İşçi çıkartıyor da olabilirsiniz. Ülke batıyor olabilir. Ama abimiz ABD'nin emridir ki şimdi bu hükümeti destekleyeceksiniz." Peki, soruyorum TÜSİAD üyelerine, "Hani siz bu ülkenin kalkınması için vardınız. Her zeminde hükümet ayrımı yapmadan ekonomik çıkarları gözetecektiniz. Ne oldu ekonominin yılmaz bekçilerine. Güneş doğdu bekçiler evlerine mi gitti?" Hayır, ortalık fazlasıyla karanlık üstelik. Ama büyük abi bu gece dışarıda kimseyi görmeyeceğim deyince emir demiri kesiyor. Emre itaat edip AKP destekçiliğine soyunuyorsunuz.Demek ki laf ile olmuyor. Feraseti olmayanlar her ne kadar vatan sevdalısı olmaya soyunsalar de sesleri kendi menfaatlerinin başladığı yere kadar sürüyor. Öyle bir yaftalanmışlık ki artık menfaatleri olmasa da emre itaat ediyor, zira bir kez takmış onu boynuna farkında değil.
Cüneyt Sezer / diğer yazıları
- Durun demek zor mu efendiler? / 29.07.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009