Kapitalizm, kumarbaz Keynes ile papaz Malthus'un yazdığı ekonomik bir sistemdir. Ülkemizde de uygulanan bu ekonomik sistem, zengini daha zengin fakiri daha fakir yapmıştır. Kapitalizm'in çıkış noktası; kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız kuramıdır. Bu kuramla beraber, sınırlı olan kaynaklara sahip olma düşüncesi ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla para da bir saklama aracı olarak görülmeye başlanmıştır. Parayı kendi idaresi altına alan global güçler, kapitalizmin de hizmet sahasını oluşturmuştur. Esasında bir ekonomik sistemin sağlaması gereken üç kök unsur vardır: Sürekli büyüme, gelir dağılımdaki adalet ve tam istihdam. Bu temel unsurlara çözüm bulamayan kapitalist sistem, insanlığı yeni bir ekonomik sistem arayışına itmiştir.Soluksuz bir arayışa giren insanlık, nihayet Milli Ekonomi Modeli ile can bulmuş, rahat bir nefes almıştır. Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Müslüman bir Türk olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'dir. Sayın Baş'ın yazdığı bu model, kapitalizm ile taban tabana zıttır. Kapitalizm kaynakları sınırlı görürken, Milli Ekonomi Modeli, "kaynaklar sınırsızdır" anlayışına sahiptir. Yine Kapitalizm ihtiyaçları sınırsız görürken, Milli Ekonomi Modeli ihtiyaçları sınırlı görür. Yalnızca ihtirasları sınırsız kabul eder.Devletin halka çalıştığı, halkın da kendine çalıştığı bir sistem olan Milli Ekonomi Modeli, "BABA DEVLET" anlayışını ortaya koymuştur. Üretim eksenli bir yaklaşıma sahip olan Kapitalizm, bir çıkmaza girmiştir. Oysaki Milli Ekonomi Modeli, tüketim eksenli bir analiz olup sürekli büyümeyi, gelir dağılımındaki adaleti ve tam istihdamı sağlayan çağın yegâne ekonomik tezidir.2005 öncesi Rusya'yı hatırlayalım. Savaş tanklarını dahi satan, kapitalizmin batağında çırpınan ve ekonomisi dibe vurmuş bir Rusya vardı. Ne zaman ki Sayın Baş'ın müsaadesiyle Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamaya koydular, işte o zaman içinde bulundukları ekonomik çıkmazdan kurtulmanın en büyük ve ilk adımını atmış oldular. Milli Ekonomi Modeli'nin hayata geçtiği alanların artmasıyla, yeni dönem Rusya'sı, Amerika' ya meydan okur bir düzeye geldi. Prof. Dr. Viladimir Lisiçkin, "Rusya, Sayın Baş'ın modelini uyguluyor" diyerek çözümü Milli Ekonomi Modeli'nde bulduklarına işaret etmiştir. Aynı şekilde Prof. Dr. Victor Minin de, "Prof. Dr. Haydar Baş'ın modeli, yeni dönem Rusya'nın başucu kitabıdır" diyerek tüm dünyaya kapitalizmi çöpe attıklarını, Milli Ekonomi Modeli ile hayat bulduklarını ilan etmiştir. "Milli Ekonomi Modeli, insanlık için bir şans" diyen Prof. Dr. Martin Maier bu modelin Türkiye' de hala uygulanmıyor oluşuna şaşıyor olmalı. Başta Rusya olmak üzere, birçok ülke kapitalizmi ellerinin tersiyle itip, Milli Ekonomi Modeli'ne adeta bir can simidi gibi sarılmışken, Türkiye'deki ekonomistler neden ısrarla kapitalizmden medet ummaktadır? Eğer yüce Türk Milleti, uygulanabilirliği kanıtlanmış olan Milli Ekonomi Modeli ile rahat bir nefes almak istiyorsa, 7 Haziran'da modelin sahibi olan Sayın Baş'ın genel başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidara taşımalıdır. Şayet tercihler kapitalist sistemi uygulayacak olan diğer partilerden yana kullanılacak olursa, kapitalizmin batağında boğulmaktan başka bir akıbet beklenemez!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Merve Aydın / diğer yazıları
- Ağlanacak olana ağlayalım / 25.10.2015
- Bir kutlu doğum günü / 08.07.2015
- Tek mutlu son / 02.07.2015
- Tek mutlu son / 01.07.2015
- Ramazan ayında kulun Hakka yönelişi / 20.06.2015
- Beşinci mevsim: Haydar Baş / 14.06.2015
- Kurtuluşun yolu belli / 06.06.2015
- Tüm engellemelere rağmen kazanılan gönüller / 31.05.2015
- Bütün ümidim gençliktedir / 21.05.2015
- Duma Duma dum! / 18.05.2015
- Bir kutlu doğum günü / 08.07.2015
- Tek mutlu son / 02.07.2015
- Tek mutlu son / 01.07.2015
- Ramazan ayında kulun Hakka yönelişi / 20.06.2015
- Beşinci mevsim: Haydar Baş / 14.06.2015
- Kurtuluşun yolu belli / 06.06.2015
- Tüm engellemelere rağmen kazanılan gönüller / 31.05.2015
- Bütün ümidim gençliktedir / 21.05.2015
- Duma Duma dum! / 18.05.2015