Seçimlere çok az bir zaman kaldı. Dolayısıyla her partinin kendince yapacağını ilan ettiği vaatler, ağızdan ağza dolaşır oldu. Bazı partiler devletin her türlü imkânını kullanırken, bazıları ise kendi imkânları içinde gösterebildiği gayret ile seçime girecek. Nasıl ki çoğu dersi öğretmensiz geçen bir liseden mezun olan öğrenci ile batıdaki özel bir liseden mezun olan öğrenci aynı üniversite sınavına tabi tutuluyorsa, durum bundan çok da farklı değil. Daha eğitim hayatında adil olamayan bu düzen, elbette ki seçim sathında da adaletli olamıyor. Aynı adaletsizlik, basın organlarında her partiye aynı tanıtım fırsatlarının verilmemesinde de kendini gösteriyor. Bunların dışında bir de Cumhurbaşkanımızın, bir parti lideri gibi meydanlarda boy göstererek halkı yönlendirmesiyle birlikte; aklını ve mantığını kullanmaktan aciz, sorgulama ve hak isteme yeteneğini kaybetmiş bir milletle seçime gidilmek isteniyor.Oysaki haklıya hakkını verme, hadsize haddini bildirme anlayışıyla arasına uçurumlar girmiş bir millet, hiçbir zaman hak ettiği refaha erişemez. Bunca zaman verdiği vaatlerin arkasında durmayan siyasiler; güven kaybına uğramakla kalmamış, insanımızı öğrenilmiş çaresizliği yaşamaya mahkûm etmiştir. Milletimiz vaatler karşısında; "iyi ama nasıl?" sorusunu sormuş ve tatmin edici bir cevap alamamıştır. Fakat bir siyasi lider milletin bağrından kopup, milletinin geleceği için yola çıkmış ve tüm sorulara cevap bulmuştur. İşte o lider Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar BAŞ' tır. O; yapacaklarının bir vaat olmadığının ve bunların Milli Ekonomi Modeli'nin gerekleri olduğunun altını çizmiştir. Kaynakları ise şöyle ifade etmiştir: "3 katrilyon dolarlık yer altı madenlerimizden yıllık elde edilecek 5 trilyon TL, alınterimizin karşılığı olan yıllık gelirimiz 2 trilyon TL, vergiden kazanılacak 500 milyar TL, enerji kaynaklarımızdan elde edilecek 200 milyar TL yani toplam 7 trilyon 700 milyar TL."Hiçbir siyasi liderin açıklayamadığı böylesi bir kaynakla; her ay 1500 TL ev hanımı maaşı vermenin, 250 TL çocuk maaşı vermenin, 15000 TL doğum ikramiyesi vermenin ve 5000 TL asgari ücret vermenin hiç de zor olmadığı gün gibi ortadadır. Bu kaynaklara kulak veren insanımızın öbek öbek Bağımsız Türkiye Partisi saflarına dâhil olduğunu gözlemliyoruz. Elle tutulur, gözle görülür, akla mantığa uygun, uygulanabilirliği ülkelerce kanıtlanmış bir modele sahip olan Sayın Baş, tüm karartmalara rağmen seçmenin tek çıkış yolu olarak görünüyor.Son olarak birkaç gün önce BTP stantlarına gelen Mehmet amcanın sözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Aklına takılan tüm soruların cevaplarını BTP kadrolarında bulduğunu ifade eden Mehmet amca, Sayın Baş ve kadrosunun onun için önemini bir benzetme ile dile getirdi: "Evladım, devletlerin müzelerinde tarihlerini yansıtan bazı objeler vardır ve bunlar titizlikle muhafaza edilirler. O objelerin kıymeti öyle çoktur ki, hem halkın nazarında hem de muhafızların korumasında el üstünde tutulurlar. İşte Haydar Hoca ve kadrosu da verdikleri mücadele ile bu objeler gibi paha biçilmez bir kıymete sahip benim için. Şunu da söylemeliyim ki; ben, sizler için böyle bir kıyasta bulunmaktan utanıyorum. Fakat başka şekilde bu değeri anlatamayacağımı düşündüm." Mehmet amca standımızdan ayrılırken ise şunları söyledi: "Bak evladım, insanın hayatında iletişimde bulunmaması neredeyse imkânsızdır. Fakat tüm bu iletişim ve etkileşimlerde bir duygu vardır, binde bir hissedilir. Bu duygu itminan duygusudur. İşte ben Haydar Hocayı dinlediğimde her defasında gönlümde itminan duygusu zuhur ediyor. Bu duyguyu hissettiren başka bir lider olmadığı için, elbette 7 Haziranda oyumu Bağımsız Türkiye Partisi'ne vereceğim."
Merve Aydın / diğer yazıları
- Ağlanacak olana ağlayalım / 25.10.2015
- Bir kutlu doğum günü / 08.07.2015
- Tek mutlu son / 02.07.2015
- Tek mutlu son / 01.07.2015
- Ramazan ayında kulun Hakka yönelişi / 20.06.2015
- Beşinci mevsim: Haydar Baş / 14.06.2015
- Kurtuluşun yolu belli / 06.06.2015
- Tüm engellemelere rağmen kazanılan gönüller / 31.05.2015
- Bütün ümidim gençliktedir / 21.05.2015
- Duma Duma dum! / 18.05.2015
- Bir kutlu doğum günü / 08.07.2015
- Tek mutlu son / 02.07.2015
- Tek mutlu son / 01.07.2015
- Ramazan ayında kulun Hakka yönelişi / 20.06.2015
- Beşinci mevsim: Haydar Baş / 14.06.2015
- Kurtuluşun yolu belli / 06.06.2015
- Tüm engellemelere rağmen kazanılan gönüller / 31.05.2015
- Bütün ümidim gençliktedir / 21.05.2015
- Duma Duma dum! / 18.05.2015