TBMM'de yapılan 'İsveç, NATO üyesi olsun mu' oylamasına verilen 'evet' cevabının meali, 'ABD'nin rızası, hükmü neyse bizim irademiz odur'. Başka açıklamayı ben kabul etmiyorum.
Yok, 'Türkiye artık küresel bir aktörmüş', yok, 'o emir alan eski Türkiye yokmuş' filan. Geçin bunları!
Neden 'evet' dediniz? ABD'nin rızası için. 'Evet, güç ve kudret sahibi Allah'tır (c.c) ama para ABD'de, ABD'ye rağmen ayakta kalamayız' esaretinden kurtulamadığınız için evet, dediniz.
"Ey muhafazakârlar, Kur'an-ı Kerim yakılmasına müsaade eden İsveç'e evet, dediniz.
Ey milliyetçiler, PKK'ya destek veren İsveç'e evet, dediniz.
Ey Atatürkçüler, Türkiye Cumhuriyeti'ne aleni düşmanlık yapan İsveç'e evet, dediniz.
Yazıklar olsun…"
Bu sözler BTP Lideri Hüseyin Baş'a ait. Aynen katılıyorum; 'Yazıklar olsun'.
Maskeler bir kez daha düştü
Yıllarca milletimizin önünde 'Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz' Hadisi Şerifini dillendirdiler. Bin defa, on bin defa ısırıldılar ama milletimizin karşısına yine aynı nakaratla çıktılar.
BTP Lideri Hüseyin Baş'ın, "Birileri milliyetçiliğin kaymağını yemeye çalışırken, bir diğerleri Atatürkçülüğü suiistimal edecek, öte yandan bazıları dini sömürürken inanıyorum ki siz hepsinin suyunu sıkacak ve hiç birine oy vermeyeceksiniz' çağrısını duy, gerçeği gör artık Türk Milleti.
Şeriatçılar, ulusalcılar, milliyetçiler nerede?
Sahi neredeler? Sokaklarda, ekranlarda birbirine giren bu anlayışlar nerede? Bakın! Başlarınız söz konusu ABD olunca nasıl da omuz omuza verdiler!
Devletimizin, bağımsız bir devlettir ama siyasetçilerimiz, bağımsız değildir. 2003'te 1 Mart tezkeresi ne ise 2004'te 'Çuval' utancı ne ise bugün, İsveç'e evet, odur.
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın, 'ABD ve AB'ye söz verenler bu millete hiç bir şey veremez' sözü bugün bir kez daha tescillenmiştir.
365 gün önce yazmıştım
Baktım! Tam 365 gün olmuş. 25 Ocak 2023'te Erdoğan'ın, NATO'ya (ABD'ye) İsveç resti çektiği gün 'İsveç artık NATO üyesi' başlığını atmış ve şunları yazmıştım;
'Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi?
'Tarih'i "tekerrür' diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?'
Merhum M. Akif Ersoy'un bu dizeleri hem milletimizin, hem de bu milletin önüne geçenlerin özetidir.
Milletin önüne geçenler, tarihten ders almadı. Milletimiz ise idarecilere dersini vermedi. Haliyle aynı tarih, tekerrür ediyor. Son örneği İsveç'te yaşandı.
İsveç'te bir melun kutsal kitabımızı yaktı. İsveç hükümeti 'özgürlük' dedi. Türkiye ayağı kalktı. Ama en çok ayağı kalkan AKP idi.
Bütün kurmayları, vekilleri, trolleri televizyonlara koştular, açıklamalar yaptılar, taglar açtılar, pozlar verdiler.
Özetle, 'İsveç'i en yüksek perdeden kınıyorlarmış, bu şahsın yaptığı kabul edilemezmiş, bu insanlık ayıbıymış, faşistlikmiş, lanetliyorlarmış'. Ama artık yemezler.
Sayın Erdoğan, Ömer Çelik, Numan Kurtulmuş ve tüm AKP camiası! Siz lanetleme, kınama makamında mısınız?
Bırakın, lanetlemeyi, kınamayı biz millet olarak yapalım. Siz icra makamında değil misiniz?
En son AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(İsveç'te Kuran-ı Kerim'in yakılması) Böyle bir kepazeliğe izin verenlerin NATO'ya üyelik konusunda artık bizden bir destek bekleyemeyecekleri açıktır" dedi.
İlginç bir açıklama değil mi? Ülkemizde bir akılsızın, cami hoparlöründen şarkı yayınlamasını günlerce gündemde tutan, en sert ifadelerle bir anlayışa yüklenen, geçmişten örneklerle adeta 'din elden gidiyor' havası veren iktidar, böyle bir alçaklığı 'kepazelik' olarak adlandırıyor ve NATO resti çekiyor.
Biz bu filmin önceki bölümlerini de izlemiştik
2005 yılıydı. Rasmussen, Danimarka başbakanıydı ve Danimarka'da yayın yapan Jyllands-Posten isimli gazete, Peygamber Efendimizin (s.a.a.v) 12 farklı karikatürünü yayınlamıştı.
Aynen bugünkü gibi o günde yüksek perdeden lanetlemiş, kınamıştılar. Rasmussen'de aynen İsveç gibi 'bu fikir özgürlüğüdür' demişti.
Dahası olaya tepki gösteren ve kendisiyle görüşmek isteyen Türkiye dahil 11 Müslüman ülkenin büyükelçileriyle konuyu görüşmeyi bile reddetmişti.
Ve o Rasmussen, NATO genel sekreterliğine aday gösterildi.
Sayın Erdoğan aynen bugünkü gibi 'bu fani bu görevde olduğu müddetçe böyle bir şey mümkün değil' mealinde açıklamalar yaptı. Rasmussen, NATO genel sekreteri oldu…"
Unutma!
"Allah rızka kefildir ama imana kefil değildir." (Hz. Ali)
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025