Bugünlerde Tayyip Erdoğan'ın reklamını yapmayan televizyon kanalı çok az. Özellikle Doğan Grubu'nda bir yarış şeklinde devam ediyor bu reklam faaliyetleri. Anlayacağınız bugüne kadar şişirile şişirile seçime ulaşmadan patlayacak olan Erdoğan ve AKP'sinin seçim sonrasına dair projelerini (tabii varsa) duyma imkanına bol bol sahip oluyoruz. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama Tayyip Erdoğan televizyon kanallarında konuşurken, hiçbir somut projeden bahsedemiyor. Bütün bir program boyunca konuşulan şeyler; Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasağının milletvekilliğine engel olup olmayacağı, AKP'nin rejim için tehdit olup olmadığı, CHP ile yapılması arzulanan koalisyon hükümeti, Derviş'in tekrar ekonominin başına oturtulması vesaire vesaire...
Zaten bunlar konuşulmasa, Tayyip Erdoğan'a "biraz da projelerinizden bahsedin" denilse, eminim donup kalacaktır. Buna benzer bir durum bir keresinde bir televizyon kanalında yaşandı. Direk olarak ekonomik projelerinizden bahsedin diye bir teklif gelmedi. Yine IMF ve Kemal Derviş'le ilgili bir sorunun içinde dolaylı olarak ekonomik projelerini anlatması gereken bir an geldiğinde, Tayyip Erdoğan lafı ağzında gevelemeye başladı. Birkaç dakika böyle geveledikten sonra hiçbir şey net olarak anlaşılamazken, IMF'nin politikalarına karşı olmadığı çok net bir şekilde anlaşıldı. Tayyip Erdoğan bir balon misali sadece şişirildi, patlaması da yakındır merak etmeyin. Ne ekonomi sahasında ne de sosyal ve dış politik sahada hiçbir somut projeye sahip değil. Çok sıradan ve alışageldiğimiz beylik birkaç kelamdan öteye geçemiyor. Birikimi olmayan bir insandan proje beklemek de bizim medyaya has bir durum olduğu için adamdan olmayan projelerini anlatması bekleniyor.
Tayyip Erdoğan'ın IMF'ye bakışı malum. IMF'yle yolları ayırmayı düşünmediği gibi IMF'nin Türk toplumuna "öcü" gibi gösterilmesinden şikayetçi bir tutum sergiliyor Erdoğan. Ya Kemal Derviş, ondan da vazgeçemeyeceği anlaşılıyor. Daha doğrusu onun herhangi bir seçme hakkı bulunmuyor. İcazeti aldığı yerden böyle bir talimatı çoktan aldı bile: "Kemal Derviş Türk ekonomisinin başında IMF'ye çalışacak ona göre!" Tayyip Erdoğan'ı düşünen her Türk seçmeninin Kemal Derviş'i de yanına koyarak düşünmesi gerekiyor. Tabii 17 aylık Kemal Derviş'li "kara dönem"i de eklemeyi unutmayın. ABD medyasında bu gizli nikahla ilgili haberler ve yorumlar zaman zaman yeralıyor, merak edenler bakabilir.
Bizler bu gizli nikahı aylardan beri anlatmaya çalışırken, bizleri eleştiren Tayyipsever birkaç gazetenin aklı başına gelmeye başlamış. Bugünlerde dikkat ettim artık Tayyip Erdoğan'ın IMF ve Kemal Derviş'le olan organik bağını sorgulamaya başlamışlar. Ama hâlâ ürkek ve samimiyetsiz. Tabii samimiyetsiz ve refleksif de olsa bu sorgulama Tayyip Erdoğan'ı panikletmeye yetmiş görünüyor. Tayyip Erdoğan aklısıra Türk seçmeninin uyanmaya başlamasından korkarak göz boyamaya çalışıyor. Ekonomiyi Kemal Derviş'e teslim etmeyeceğini söylüyor Erdoğan. Buna havadaki kuşlar bile gülüyor. İnanacak insan bulmanız çok zor. Hem ABD bu işe ne der. Böyle bir seçim yapma lüksünüz ve de hakkınız var mı? Her defasında korku ve endişe ile "Beyaz Saray ile bir sorunumuz yok, ilişkilerimiz gayet iyi gidiyor" açıklamasını size yaptırtan güç ne?
Zaten bunlar konuşulmasa, Tayyip Erdoğan'a "biraz da projelerinizden bahsedin" denilse, eminim donup kalacaktır. Buna benzer bir durum bir keresinde bir televizyon kanalında yaşandı. Direk olarak ekonomik projelerinizden bahsedin diye bir teklif gelmedi. Yine IMF ve Kemal Derviş'le ilgili bir sorunun içinde dolaylı olarak ekonomik projelerini anlatması gereken bir an geldiğinde, Tayyip Erdoğan lafı ağzında gevelemeye başladı. Birkaç dakika böyle geveledikten sonra hiçbir şey net olarak anlaşılamazken, IMF'nin politikalarına karşı olmadığı çok net bir şekilde anlaşıldı. Tayyip Erdoğan bir balon misali sadece şişirildi, patlaması da yakındır merak etmeyin. Ne ekonomi sahasında ne de sosyal ve dış politik sahada hiçbir somut projeye sahip değil. Çok sıradan ve alışageldiğimiz beylik birkaç kelamdan öteye geçemiyor. Birikimi olmayan bir insandan proje beklemek de bizim medyaya has bir durum olduğu için adamdan olmayan projelerini anlatması bekleniyor.
Tayyip Erdoğan'ın IMF'ye bakışı malum. IMF'yle yolları ayırmayı düşünmediği gibi IMF'nin Türk toplumuna "öcü" gibi gösterilmesinden şikayetçi bir tutum sergiliyor Erdoğan. Ya Kemal Derviş, ondan da vazgeçemeyeceği anlaşılıyor. Daha doğrusu onun herhangi bir seçme hakkı bulunmuyor. İcazeti aldığı yerden böyle bir talimatı çoktan aldı bile: "Kemal Derviş Türk ekonomisinin başında IMF'ye çalışacak ona göre!" Tayyip Erdoğan'ı düşünen her Türk seçmeninin Kemal Derviş'i de yanına koyarak düşünmesi gerekiyor. Tabii 17 aylık Kemal Derviş'li "kara dönem"i de eklemeyi unutmayın. ABD medyasında bu gizli nikahla ilgili haberler ve yorumlar zaman zaman yeralıyor, merak edenler bakabilir.
Bizler bu gizli nikahı aylardan beri anlatmaya çalışırken, bizleri eleştiren Tayyipsever birkaç gazetenin aklı başına gelmeye başlamış. Bugünlerde dikkat ettim artık Tayyip Erdoğan'ın IMF ve Kemal Derviş'le olan organik bağını sorgulamaya başlamışlar. Ama hâlâ ürkek ve samimiyetsiz. Tabii samimiyetsiz ve refleksif de olsa bu sorgulama Tayyip Erdoğan'ı panikletmeye yetmiş görünüyor. Tayyip Erdoğan aklısıra Türk seçmeninin uyanmaya başlamasından korkarak göz boyamaya çalışıyor. Ekonomiyi Kemal Derviş'e teslim etmeyeceğini söylüyor Erdoğan. Buna havadaki kuşlar bile gülüyor. İnanacak insan bulmanız çok zor. Hem ABD bu işe ne der. Böyle bir seçim yapma lüksünüz ve de hakkınız var mı? Her defasında korku ve endişe ile "Beyaz Saray ile bir sorunumuz yok, ilişkilerimiz gayet iyi gidiyor" açıklamasını size yaptırtan güç ne?
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012