AKP iktidarı, değirmeni taşıma su ile döndürüyor.
Ecnebi kredisi, faizli borç ve Arap sıcak parasıyla millete ağalık yapıyorlar.
Taşıma su ile değirmen döner mi, dönmez.
Nitekim Türk ekonomisi dönüyor mu? Dönmüyor.
Devlet 1 trilyon doları aşkın borca batmış, vatandaşın bankalara olan tüketici kredisi borcu 500 milyar TL'ye varmış?
Devlet ve millet çağdaş faiz kölesi olmuş!
Ülke nüfusunun yüzde 60'ı açlık sınırının altında, yüzde 32'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Geriye kalan bir avuç iktidara yanaşık kesim ise tuzu kuru?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, "açlık-üç aylık ulufeler" kabilinden yapılan 300-500 TL aynî veya nakdî yardımlar bağlamında; 2 milyon 342 bin 946 haneye düzenli, 2 milyon 46 bin 888 haneye ise geçici yardım yaptık açıklaması, toplumun ne derece yokluk ve yoksulluk içinde kıvrandığını gösteriyor? Devletin sosyal devlet olduğunu değil!
Dört kişilik ailenin açlık sınırının 1.637 TL, yoksulluk sınırı ise 5.331 TL olduğu bir ülkede, devlet, anası-dini ağlayıp çalışan vatandaşına 1.603 TL asgari ücreti reva görüyorsa, ne kadar ulufe dağıtırsa dağıtsın, o devleti sosyal devlet yapmaz.
Faizle borçlanarak elde edilen parayı, ulufe kabilinden sosyal yardım diye dağıtmak yahut kamu giderlerine harcamak, devleti de, milleti de batırdıkça batırır?
Bu borçlanmalar, ekonomiye ağır vergi yükü olarak, haraç olarak, zam olarak, can alıcı faiz gideri olarak ve piyasaların kuruması olarak yansır, ekonomiyi toptan berbâd eder.
Türkiye'nin manzarası budur.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Milli Ekonomi Modeli'ndeki milli para formülü ve sosyal devlet projeleri ise devleti de, milleti de, piyasaları da âbad eder.
Nitekim BRICS ülkelerinden AB ülkelerine birçok devlette bir kısım temel esasları uygulanan modelin neticeleri apaçıktır: Dünyanın 4 milyar nüfusluk kesimi Milli Ekonomi Modeli ile şahlanmıştır.
Prof. Dr. Baş'ın tüketim eksenli analizle ortaya koyduğu 1 000 TL vatandaşlık maaşı, 1 500 TL ev hanımı maaşı (ki her bir ev hanımı vatandaşlık ve ev hanımı maaşı olmak üzere toplam 2 500 TL aylık alacaktır), 500 TL çocuk maaşı gibi temel düzenlemeler, dar gelirli kesimin tüketim kabiliyetini güçlendirerek esnaf ve piyasalara para sağlayacak ve ekonomiyi şahlandıracak projelerdir.
AKP iktidarının ecnebiden borçlanma faizli paralarla dağıttığı üç kuruşluk ulufeler, ekonomiyi ve sosyal devleti batırırken; Prof. Dr. Baş'ın milli para formülüyle tesis ettiği sosyal projeler, hem ekonomiyi şahlandırmakta, hem de devleti tam bir sosyal devlet yapmaktadır.
Dünya üzerinde milli paranın yegane ve orijinal tek kaynağı, Milli Ekonomi Modeli'dir.
Milli para, milletin emeğinin, kaynaklarının, tüketim kabiliyetinin ve GSHM'sının karşılığında basılan paradır.
Prof. Dr. Baş, sosyal devlet olarak milli para ile ev hanımı maaşı veya vatandaşlık maaşı verdiğinde, devlet de, vatandaş ta, ekonomi de kârdadır? Borçta ve faiz batağında değil!
Düşünün; Prof. Dr. Baş hükümeti, örneğin aylık 1000 TL vatandaşlık maaşı olarak halka verdiğinde, bu para piyasada yaklaşık 16 kere dolanır. Yani 16 bin TL'lik işlem hacmi oluşur, 16 bin TL'lik alış-veriş olur; esnaf 16 bin TL'lik iş yapmış olur.
Devlet, 16 bin TL'den yüzde 20 gelir vergisi alsa (ki şu an siftah yapmayan esnaf yüzde 30 oranında gelir vergisi ile anası ağlıyor), devletin kasasına 3 bin 200 TL gelir sağlanmış oluyor.
Vatandaş aylık 1000 TL onurlu vatandaşlık maaşını aldı, kârda;
Devlet 1000 TL verdi, 3 bin 200 TL gelir elde etti, kârda;
Esnaf 16 bin TL'lik satış yaptı, kârda?
Böylece milli para ile halkın kesesi, devletin kasası ve esnafın piyasası bereket dolar. Ekonomi şahlanır.
Kaldı ki, 150 bin TL'nin altında geliri olan kimseden vergi alınmayacaktır. Bunun bereket hesabı var.
Milli Ekonomi Modeli hesap, kitap ve sınırsız bereket modelidir.
İşte Prof. Dr. Baş farkı budur, Milli Ekonomi Modeli bereketi budur, sosyal devlet zenginliği budur? 4 milyarlık dünya bu bereketi yaşıyor.
Türkiye'nin de yegane kurtuluşu budur.
Taşıma su ile değirmen dönmez; değirmen, er-geç sahiplerinin başına yıkılır.
Ecnebi kredisi, faizli borç ve Arap sıcak parasıyla millete ağalık yapıyorlar.
Taşıma su ile değirmen döner mi, dönmez.
Nitekim Türk ekonomisi dönüyor mu? Dönmüyor.
Devlet 1 trilyon doları aşkın borca batmış, vatandaşın bankalara olan tüketici kredisi borcu 500 milyar TL'ye varmış?
Devlet ve millet çağdaş faiz kölesi olmuş!
Ülke nüfusunun yüzde 60'ı açlık sınırının altında, yüzde 32'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Geriye kalan bir avuç iktidara yanaşık kesim ise tuzu kuru?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, "açlık-üç aylık ulufeler" kabilinden yapılan 300-500 TL aynî veya nakdî yardımlar bağlamında; 2 milyon 342 bin 946 haneye düzenli, 2 milyon 46 bin 888 haneye ise geçici yardım yaptık açıklaması, toplumun ne derece yokluk ve yoksulluk içinde kıvrandığını gösteriyor? Devletin sosyal devlet olduğunu değil!
Dört kişilik ailenin açlık sınırının 1.637 TL, yoksulluk sınırı ise 5.331 TL olduğu bir ülkede, devlet, anası-dini ağlayıp çalışan vatandaşına 1.603 TL asgari ücreti reva görüyorsa, ne kadar ulufe dağıtırsa dağıtsın, o devleti sosyal devlet yapmaz.
Faizle borçlanarak elde edilen parayı, ulufe kabilinden sosyal yardım diye dağıtmak yahut kamu giderlerine harcamak, devleti de, milleti de batırdıkça batırır?
Bu borçlanmalar, ekonomiye ağır vergi yükü olarak, haraç olarak, zam olarak, can alıcı faiz gideri olarak ve piyasaların kuruması olarak yansır, ekonomiyi toptan berbâd eder.
Türkiye'nin manzarası budur.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Milli Ekonomi Modeli'ndeki milli para formülü ve sosyal devlet projeleri ise devleti de, milleti de, piyasaları da âbad eder.
Nitekim BRICS ülkelerinden AB ülkelerine birçok devlette bir kısım temel esasları uygulanan modelin neticeleri apaçıktır: Dünyanın 4 milyar nüfusluk kesimi Milli Ekonomi Modeli ile şahlanmıştır.
Prof. Dr. Baş'ın tüketim eksenli analizle ortaya koyduğu 1 000 TL vatandaşlık maaşı, 1 500 TL ev hanımı maaşı (ki her bir ev hanımı vatandaşlık ve ev hanımı maaşı olmak üzere toplam 2 500 TL aylık alacaktır), 500 TL çocuk maaşı gibi temel düzenlemeler, dar gelirli kesimin tüketim kabiliyetini güçlendirerek esnaf ve piyasalara para sağlayacak ve ekonomiyi şahlandıracak projelerdir.
AKP iktidarının ecnebiden borçlanma faizli paralarla dağıttığı üç kuruşluk ulufeler, ekonomiyi ve sosyal devleti batırırken; Prof. Dr. Baş'ın milli para formülüyle tesis ettiği sosyal projeler, hem ekonomiyi şahlandırmakta, hem de devleti tam bir sosyal devlet yapmaktadır.
Dünya üzerinde milli paranın yegane ve orijinal tek kaynağı, Milli Ekonomi Modeli'dir.
Milli para, milletin emeğinin, kaynaklarının, tüketim kabiliyetinin ve GSHM'sının karşılığında basılan paradır.
Prof. Dr. Baş, sosyal devlet olarak milli para ile ev hanımı maaşı veya vatandaşlık maaşı verdiğinde, devlet de, vatandaş ta, ekonomi de kârdadır? Borçta ve faiz batağında değil!
Düşünün; Prof. Dr. Baş hükümeti, örneğin aylık 1000 TL vatandaşlık maaşı olarak halka verdiğinde, bu para piyasada yaklaşık 16 kere dolanır. Yani 16 bin TL'lik işlem hacmi oluşur, 16 bin TL'lik alış-veriş olur; esnaf 16 bin TL'lik iş yapmış olur.
Devlet, 16 bin TL'den yüzde 20 gelir vergisi alsa (ki şu an siftah yapmayan esnaf yüzde 30 oranında gelir vergisi ile anası ağlıyor), devletin kasasına 3 bin 200 TL gelir sağlanmış oluyor.
Vatandaş aylık 1000 TL onurlu vatandaşlık maaşını aldı, kârda;
Devlet 1000 TL verdi, 3 bin 200 TL gelir elde etti, kârda;
Esnaf 16 bin TL'lik satış yaptı, kârda?
Böylece milli para ile halkın kesesi, devletin kasası ve esnafın piyasası bereket dolar. Ekonomi şahlanır.
Kaldı ki, 150 bin TL'nin altında geliri olan kimseden vergi alınmayacaktır. Bunun bereket hesabı var.
Milli Ekonomi Modeli hesap, kitap ve sınırsız bereket modelidir.
İşte Prof. Dr. Baş farkı budur, Milli Ekonomi Modeli bereketi budur, sosyal devlet zenginliği budur? 4 milyarlık dünya bu bereketi yaşıyor.
Türkiye'nin de yegane kurtuluşu budur.
Taşıma su ile değirmen dönmez; değirmen, er-geç sahiplerinin başına yıkılır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019