Koştuk kovaladık, sevdik sevildik, sövdük sövüldük ve yorulduk tabi!Biraz dinlenelim, dinlenirken de tefekkür edelim düşüncesiyle yerimin izni kadar kıssa paylaşmak istiyorum.Birinci kıssam:Eski deyişle Bezirgân yani tüccârın biri, kervanı ile bir şehrin yakınından geçerken olağanüstü bir kalabalık görür.Kervanı muhafızlara emanet ederek özel hizmetlerini yapan Kölesi ile kalabalığa yaklaşır. Neler olduğunu birinden sorarlar:- Padişahımız öldü! Yeni Padişah seçimi için Talih Kuşu uçurulacak! Bu onun kalabalığı derler.O şehrin adetine göre; Padişah öldüğünde, bütün ahâli toplanır ve Talih Kuşu uçurulurmuş! Kuş kimin başına konarsa o padişah olurmuş!Bezirgân da merak ve hevesle bir kenara ilişir. Kendisi yüksek bir kayanın üzerine çıkarak Talih Kuşu'na görünecek hale gelirken, Kölesini kayanın dibine oturtur ve sohbet ederek beklerler:Köle:- Efendim! İnşâAllah-ü Teâlâ, Talih kuşu, sizin şerefli başınıza konarsa ne yaparsınız? Diye sorar:- İnşâAllah öyle bir şey olursa, o kadar adâletli davranırım ki, bu şehrin insanları kendilerini sağken cennette zannederler...Bezirgân da Kölesine:- Allah korusun, kuş senin başına konarsa ne yaparsın? Diye sorar.- Öyle zûlmeder, öyle işkenceler ederim ki Efendim; bu şehrin insanları Cehennemi kurtuluş diye Allah'dan isterler! Der...Bezirgân:- Allah nasip etmesin! Der..Derkeeen talih kuşu gelip Köle'nin başına konar!Bezirgân başta olmak kaydıyla itiraz ederler ve kuş tekrar uçurulur, yine gelir ve Köle'nin başına konar!Yine itiraz ve tekrar uçururlar ve kuş yine dönüp dolaşıp Köle'nin başına konunca; Köle'yi Padişah ederler!Bezirgân eski kölesi, yeni Padişah'ı tebrik eder ve yoluna koyulur.Aradan yıllar geçer.Bir gün Bezirgân aynı şehrin yakınlarından geçerken köylülerden bazıları tanırlar!- Aman Beğim! Medet senden, imdat senden! Sen bizim Padişahı tanırsın! Lütfen bir rica etsen, seni kırmaz! Bizi mahvetti bu adam! Biraz merhamete gelsin! Diye yalvarırlar ve Bezirgân kabul ederek Padişahı ziyarete karar verir.Haber gönderilir ve Padişah, eski patronunu tarifsiz bir hürmet ve ihtiramla karşılar!Yeme-içme, ikramdan sonra Bezirgân:- Adâletli Ulu Padişahım! Elçiye zeval olmaz! Beni sizinle olan samimiyetimizden dolayı elçi olarak gönderdiler! Diyerek halkın şikâyetlerini anlatır.Eski Köle, Yeni Padişah:- Hürmetli Efendim! Talih Kuşu'nun uçurulduğu günü ve o gün aramızdaki sohbetimizi hatırladınız mı? Siz ne yapacağınızı, ben de ne yapacağımı söylemiştim ve Talih Kuşu, üç kere benim başıma konmuştu değil mi? Sizin duyduğunuzu âlemlerin Rabbi duymadı mı? Bu ahâli merhâmete layık olsaydı, Talih Kuşu sizin başınıza konmaz mıydı? Talih Kuşu benim başıma konmuşsa ben de gereğini yapmışsam yanlış mı yapmışım?Deyince Bezirgân, hiç bir şey diyemeden özür dileyerek huzûrdan ayrılır...İkinci kıssam:Seçim sath-ı mâilinde birkaç kere kullandım, tekrarlayacağım:Şam'da devesiyle giden Kûfeli'yi gören biri; "Bu dişi deve benim! Devemi ver!" diye devenin yularına el atar!Kûfeli; "Kardeşim! Deli misin sen? Bu deve benim ve bu deve dişi değil!" derse de Şamlı vazgeçmez. Münakaşa-kavga; mahkeme-kadı derken hadise Muaviye'ye intikal eder.Muâviye önce; "Bu dişi deve, Şamlı'nındır" diye karar verir ve Kûfeli'nin şaşkınlığına aldırmadan, Şamlıların meydana toplanmasını emreder ve toplanan Şamlılara hitâben:- Ey Şamlılar! Bu dişi deve, kimindir? Diye sorar, on bin kişi;- Ya Emir-ül mü'minîn, bu dişi deve Şamlınındır! Diye bir ağızdan bağırırlar!Muaviye; erkek deveyi Kûfeli'nin elinden alıp Şamlı'ya verir ve adama;- Ey Kûfeli! Sen de ben de biliyoruz ki bu deve erkek ve senin! Sen Kûfe'ye dönünce git Ali'ye gördüklerini anlat ve "Muâviye'nin emrinde erkek deveye dişi diyecek on bin kişisi var! Ayağını denk al" de.. Diyerek adamı melûl-mahsûn yola vurur!21.yy.'da erkek deveye dişi diyecek mürâilikte, Şamlıları aratmayan milyonlarla muhatabız!Hadise bu! Netice mi?Allah'ın izniyle hak, mutlaka galip gelecektir! "Allah var, ne gâm var?"Seçim bitti, seçim var!..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017