Son zamanlarda Başbakan R. T. Erdoğan, kimden akıl alıyor bilemiyorum; ama çok yanlış istikametlere saplandığını cümle âlem görüyor.Papazsever Pensilvanyalı Efendi'nin kendisini ve partisini nerelere sürüklediğini hala tam olarak göremeyecek kadar gözleri ve basiretleri bağlanmış bir vaziyet söz konusudur.Erdoğan'ı bitirmek isteyen odaklar, kendisini marjinalleştiriyorlar.Erdoğan, hem bölgemizde, hem de ülkemizde tecrit ediliyor.Barzani bile yan çiziyor.Bölgede İsrail ve Suriyeli ihtilalci isyankarlar dışında selam verebileceği kimse kalmamış.Ülkede PKK teröristleri, Apo ve Tahrirvari muhtemel meydan nümayişlerinde bodygardlık ihalesi almak için cezaevlerinden salıverilmelerini bekleyen radikal-selefilerden başka kimsesi yok.Meydanlara doluşturulan paralı bindirme kıtaların, dipçik karşısında birkaç nümayş dışında "sandıktan çıkmış idareciler"e dahi sahip çıkamadıklarını, Mürsi örneğinde seyrediyor.Türkiye'nin önümüzdeki günlere hesap kuran küresel ve toplum mühendisleri ve onların içerideki distribütörleri, Erdoğan'daki panik ve telaşını, daha büyük yanlış icraatlara adım attırma operasyonuna dönüştürmek istiyor.Bir oldu-bittiyle Türkiye'yi karga-tulumba Suriye ateşinin ortasına atma seferberliğini Erdoğan, AKP ve Türkiye'nin geleceği bakımdan çok riskli buluyorum.Erdoğan ve samimi yakın çevresinin, stratejik derinliklerde karabatak gibi zaman zaman batıp-çıkan Ahmet Davutoğlu'nun kimin aklıyla, kimin ikbal ve istikbaline hizmet ettiğini idrak etmesi gerektiğini düşünüyorum.Davutoğlu, Haçlı ordularını komşumuz Suriye üstüne, bölgemize davet ediyor.BM ve NATO'yu batağa çekemeyince, kendileri uydurma oluşumlar tezgahlıyorlar.Hiçbir Uluslararası mutabakat ve hukuk metninde adı-sanı ve kaydı olmayan Gönüllü Ülkeler Koalisyonu adıyla "küresel mafyavari" bir darbe güruhu uyduruyorlar.Bu oluşum, hukuk dışı bir "küresel darbe" oluşumudur!Davutoğlu'ndaki savaş iştahı ve hırsı, 1096'lı yıllarda Kılıçarslanlar dönemindeki meşhur Haçlı seferlerinde, haçlıları Müslümanlar üzerine salmak için vaaz ve teşvik nümayişleri yapan Papa Urban ve keşiş Piyer Lermit'te dahi yoktu.Bunlar güya hem de darbe karşıtı?Ele veriyorlar talkını, kendileri yutuyorlar salkımı!Meydanları ve ekranları darbe karşıtlığıyla inletiyorlar.Mısır'daki Sisi darbesine güya karşı olanlar, Suriye'de "Darbeci Sisi" olmaya soyunuyorlar.Sisi darbesini telin nümayişi için halkı Cuma meydanlarına doluşturanlar, Suriye'de "kanlı bir darbe"yi gerçekleştirmek için "eli silahlı ihtilalci muhaliflere" hamilik yapıyorlar, ağabeylik yapıyorlar, her türlü lojistik destek ve mühimmatla tahkim ediyorlar.Libya'da benzeri bir hukuksuz darbe ve "insanlık suçu" nevinden halı bombardımanları ve katliamlar yaşandı.Aynı insanlık suçunu Suriye'de gerçekleştirip halı bombardımanlarıyla milyonlarca Müslüman'ın toplu katliamını tezgahlıyorlar. Bu kadro kimler ise, - ben bilmiyorum, Erdoğan bilebilir- Erdoğan'ın da, Türkiye'nin de başına çorap örüyor. Suriye'ye darbe hususunda BM'den karar çıkartamadılar.NATO'yu batağa çekemediler.Rusya, Çin, İran ve Hindistan milyonların katliamına sebebiyet verecek bu türden bir darbeye karşı.Bu ülkeler, Erdoğan'ın meydanlardaki "sandıkla gelen, sandıkla gider" tekerlemesini, hatırlatıyorlar.Fakat İsrail'in bölgede önünü açmayı varlık sebebi sayan bir savaş lobisi ısrarla "darbe ve savaş" çığırtkanlığı yapıyor.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ta 1985'i yıllardan bu yaran bölgemizdeki Haçlı oyunun perde arkasını gösteriyor; son on yılda da ısrarla AKP ve Erdoğan'ın anlayacağı şekilde, İngilizlere maşalık yaparak Osmanlı'ya Hicaz'da kan kusturan Ürdün kralının büyük dedesi "Şerif Hüseyin örneği"ni hatırlatmasıyla tarihi ikazlarda bulunuyor.Gözleri, basiretleri ve kalplerinin yanısıra nasibi bağlı olanlar, bu "dost acı söyler" nevinden ikazını dahi algılayamıyorlar.Bu yanlış oluşumda baş çekenler ve içinde yer alanlar, unutmasınlar ki, Uluslararası bir savaş mahkemesi kurulduğunda, bu gayretkeşlikleri "insanlık suçu ve toplu katliam" dosyaları olarak önlerine konacaktır.Dünyadaki yüce divanları atlatsalar bile, mahşerdeki Ulu Divan'ı atlatamayacaklardır.Dünya saltanatı ve iktidar hırsı uğruna bu büyük riski üstlenmenin aklî, mantıkî ve imanî bir izahı yoktur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019