logo
09 NİSAN 2025

Suriye olayları ve Arakan'da yaşanan vahşet

30.07.2012 00:00:00
Suudi Arabistan Vahhabi rejimi istihbarat servisine bağlı Sefa kanalı, Müslümanları katleden ve bölgede kaos ortamı yaratan Özgür Suriye Ordusu adlı terör örgütünü Ehlibeytin katilleri olan Ümeyye Oğullarının torunları olarak tanıtması bunların ve yandaşlarının kimliklerini ve Suriye'de iş başına geldikleri taktirde ne tür çirkeflikleri yapacaklarını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Suriye'de her gün günahsız insanları öldüren bu canilerin terör örgütlerinin adları da oldukça dikkat çekici. Peygamber efendimizin evladı ve Ehlibeyt İmamlarının üçüncüsü olan İmam Hüseyin ve ailesinin katledilerek esir alınmaları emrini veren "Yezid İbni Muaviye" ve İmam Hüseyin'in mübarek başını kesen mel'un "Şimr b. Zil Cevşen" isimlerinin bu gruplara verilmesi aslında bir tesadüf değil bir düşüncenin tezahürüdür.
Aslında her şey açık net olarak ortada ve bellidir. Eğer Beşşar Esad İsrail'e karşı Lübnan'ın ve Hizbullah'ın yanında olmasaydı, bugün Beşşar'ın düşmesini ısrarla isteyenlerin yanında Beşşar Esad dünyanın en iyi liderlerinden birisi olmuş olurdu. Böyle olmadığı için onlara göre Beşşar zalimdir, canidir.
Bir depreme bile hazırlıklı olmayan ülkeler ve toplumların varlığını bilmeyen yoktur.  Dört bir yanımızda ve içimizde ateş kıvılcımlarını körükleyenler ve neticesinde gerekirse savaş  yoluyla da olsa Beşşar Esad gitmeli ısrarında olanlar var. Suriye olaylarında Irak'ın, İran'ın, Suriye'nin, Rusya'nın Çin'in bazı ülkelerin siyasi tutum ve anlayışına olan bakışları olumsuzdur. Bir Beşşar gitsin, Suriye'de yönetim değişsin derken sınırlarımızda bağımsız bir devletin kurulmasının temellerini yavaş yavaş atanlar ve her geçen gün hedeflerinde ilerleyenler var. Bunları görüp zararın neresinden dönülürse kardır hesabı ile yeniden komşularımız ile olan ilişkilerimiz gözden geçirilmelidir.
Suriye'de bu anlattığımız şeyler yaşanıyorken dünyanın gözleri önünde Arakan'da birtakım vahşetler yaşanmaktadır.
Bugün eski adıyla Burma yeni adıyla Myanmar'ın Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanlar büyük baskı ve şiddet altında hayat mücadelesi veriyor. Sistematik bir soykırıma maruz kalan Arakanlı Müslümanlar gün geçtikçe artan tecavüzler, diri diri yakılmalar, elleri ayakları bağlanarak nehirlere atılmalar, toplu sürgün ve katliamlarla ülkelerini terk etmeye zorlanıyorlar.
Arakan'daki kan donduran katliamlar karşısında tüm dünya derin bir sessizliğe gömülmüş durumda. Nerede Suriye'ye yoğunlaşan sözde insan haklarını savunanlar. Siz ey sözde mazlumdan ve insan haklarından yana olanlar, sizlere sormak lazım Suriye'de bu güne kadar Beşşar Esad kendi halkını canlı canlı toplu bir halde yaktı mı, kendi halkının ellerini ayaklarını bağlayarak nehirlere attırdı mı. Elbette ki hayır. Bunlar Arakan da Müslümanlara karşı yapılmaktadır bugün. Son bir ayda Arakanda toplu olarak vahşice öldürülenlerin sayısı binlercedir ve bunların suçu ise Müslüman olmalarıdır.
Bu yaşananlara karşı batının, sözde insan hakları havariciliği yapanların ve her fırsatta biz mazlumun yanındayız deyip de zalimlerden yana olanların derin sessizliği ve Suriye konusunda her gün ver yansın edercesine bildiriler ve açıklamalar yapmaları aslında her şeyi ortaya koymaktadır.
Bugün Müslümanlara yönelik yapılan bu vahşet, dehşet verici boyutlara ulaştı. Genç kızlar tecavüze uğrarken, camiler ve evler içlerindeki kadın, çocuk ve yaşlılarla ateşe veriliyor. Binlerce Müslüman'ın zorla göç ettirildiği ülkede, küçük çocuklar elleri bağlanıp nehre atılıyor. Arakan'da sadece bir günde bine yakın insan vahşi yöntemlerle katlediliyor.
Bu olayların temel nedeni Müslümanların "ben" hastalığına kapılıp "biz" kimliğini yitirmeleri, nefsi çıkarları ön planda tutmaları, ahiret kaygısının zayıflaması, temel merkezli birlik ve beraberliğin olmamasıdır. Bugün sözde İslâm Konferansı, Arap Birliği gibi birlikler sadece kâğıt üzerinde vardır ve her yıl birçok maddi külfetler ile yapılan vahdet konferansları da sadece program anında etkili olur. Ancak programda Müslümanların dirlik ve birliğine dair uzun vadeli somut şeyler yapılmaz ve bu konferanslarında etkisi konferansın yapıldığı salonlarda kalır. Bunların yapılması nihai bir çözüm değildir. Bu konuda hangi mezhepten olursa olsun duyarlı, basiretli, şuurlu, ahiret kaygısı olan bütün ilim adamları, kanaat önderleri, akademisyenler, gazeteciler, sanatkârlar, etkin insanlar bir araya gelerek kâğıt üzerinde kalmayacak somut şeyler yapmalıdırlar. Zira biz Müslümanların tamamı bir ve aynı geminin yolcularıyız. Geminin bir köşesinde felaket meydana gelirse bütün yolcuların duyarlı olması gerekir aksi takdirde gemideki tüm yolcuları felaket beklemektedir…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Mehdi Aksu / diğer yazıları
Mart ayında 145 işçi hayatını kaybetti
3 ayda 447 işçi öldü
'Yarın DEM heyetini kabul edeceğim'
Erdoğan TBMM'de açıkladı
Acımasız anne cinayeti itiraf etti
Samsun'da anne vahşeti
Trump, Erdoğan ve Netanyahu iddiası
'Yakında aynı karede görebiliriz'
Bakan’a, ‘yeni bir elektrik zammının olup olmayacağı’ soruldu
İşte Alparslan Bayraktar’ın cevabı
'Ortada ciddi bir belirsizlik var'
'Süreçten hasar almadan çıkmak istiyoruz'
Gazzeli çocukların dramı
60 bin çocuk risk altında
Çin'den ABD'ye rest
'Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz'
İstanbul'da kritik buluşma
ABD - Rusya heyetleri görüşecek
Gümüşhane'de korkutan deprem
Naci Görür'den kritik uyarı
Trump, kömür üretimine yönelik kararnameyi imzaladı
İklim anlaşmasını hedef aldı
Limon da yumurtanın kaderini yaşayacak
Limon ihracatında kısıtlama kaldırıldı
Onlarca kişi hayatta kalamadı!
Survivor'ın çekildiği ülkede büyük felaket
İktidar yine 'sıfır'la çarptı
Meclis'te muhalefet yine saf dışı!
Engin Polat'ta 'halkçı' çıktı
'Onlarca şubemiz kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı'
Mart ayında 145 işçi hayatını kaybetti
3 ayda 447 işçi öldü
'Yarın DEM heyetini kabul edeceğim'
Erdoğan TBMM'de açıkladı
123456789101112131415
Mart ayında 145 işçi hayatını kaybetti
3 ayda 447 işçi öldü
'Yarın DEM heyetini kabul edeceğim'
Erdoğan TBMM'de açıkladı
Acımasız anne cinayeti itiraf etti
Samsun'da anne vahşeti
Trump, Erdoğan ve Netanyahu iddiası
'Yakında aynı karede görebiliriz'
Bakan’a, ‘yeni bir elektrik zammının olup olmayacağı’ soruldu
İşte Alparslan Bayraktar’ın cevabı
'Ortada ciddi bir belirsizlik var'
'Süreçten hasar almadan çıkmak istiyoruz'
Gazzeli çocukların dramı
60 bin çocuk risk altında
Çin'den ABD'ye rest
'Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz'
İstanbul'da kritik buluşma
ABD - Rusya heyetleri görüşecek
Gümüşhane'de korkutan deprem
Naci Görür'den kritik uyarı
Trump, kömür üretimine yönelik kararnameyi imzaladı
İklim anlaşmasını hedef aldı
Limon da yumurtanın kaderini yaşayacak
Limon ihracatında kısıtlama kaldırıldı
Onlarca kişi hayatta kalamadı!
Survivor'ın çekildiği ülkede büyük felaket
İktidar yine 'sıfır'la çarptı
Meclis'te muhalefet yine saf dışı!
Engin Polat'ta 'halkçı' çıktı
'Onlarca şubemiz kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı'
Mart ayında 145 işçi hayatını kaybetti
3 ayda 447 işçi öldü
'Yarın DEM heyetini kabul edeceğim'
Erdoğan TBMM'de açıkladı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.