ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Ankara ziyaretinde "stratejik vizyon belgesi" hazırlanması kararı alınmıştı.Bu vizyon belgesiyle hükümet, Türk-Amerikan ilişkilerini tanımlanmış bir zemine oturttuğunu ve belgenin oluşturacağı yeni temelle iki ülke ilişkilerinin beklenmedik dalgalanmalardan kurtarılacağı düşünüyordu.Gazeteci Fikret Bila geçtiğimiz hafta Milliyet gazetesindeki köşesinde Dışişleri ve hükümet kaynaklarına dayandırarak söz konusu stratejik vizyon belgesinin 8 maddelik içeriğini açıkladı. Belgenin içeriği şöyle;1- Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün esas alınması ve amaç edinilmesi,ABD'nin Irak ve Afganistan'da sergilediği vahşet ortadayken, Guantanamo ve sayıları bilinmeyen işkence merkezlerindeki insan hakları ihlalleri artık gizli olmaktan çıkmışken demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi kavramların ABD için bir şey ifade etmediği artık anlaşılmış olması gerekirdi. Ayrıca ABD'yi bu sayılan şeylere uymaya kim zorlayabilecek veya uymadığı zaman kim hesap sorabilecektir? AKP'li Türkiye mi? 2- Terörle küresel mücadelede (PKK dahil) ortak tutum ve etkin işbirliği,ABD, PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul etmiş olduğu halde Irak'ın kuzeyinde bu örgüte yardım ve yataklık yapmaktadır. Bugüne kadar Türkiye'nin taleplerine rağmen müdahale etmemiş ve hatta bu terör örgütünü Türkiye ile pazarlık konusu yapacak kadar da alçalmıştır. Bu madde ABD'yi PKK konusunda bağlamaktan çok ABD'nin terörle mücadele maskesi altında uygulamaya koyduğu küresel işgal projesine ortak olma konusunda Türkiye'yi bağlayıcı özelliktedir.3- Uyuşturucu ve insan kaçaklığıyla mücadelede işbirliği,Bunu uygulamak için önce gizli işkence merkezlerinde sorgulanmak için CIA tarafından kaçırılan ve akıbeti bilinmeyen insanları, hala hayattalarsa ABD serbest bırakmalıdır. 4- Ortadoğu'da demokratikleşme sürecine katkı,Görüldüğü gibi bu madde de ABD'yi değil, Türkiye'yi bağlayıcı özelliğe sahiptir. Bu belgeyle Türkiye, ABD'nin Ortadoğu'daki emelleri konusunda katkı sağlamaya söz vermiştir.5- Afganistan ve Orta Asya'da ortak ekonomik alan oluşturulması,Çok tehlikeli bir karar. Bu maddeden de anlaşılacağı üzere Rusya'nın güçlü olduğu merkezlere istediği kadar nüfuz edemeyen ABD, Türkiye'yi kullanarak Türk cumhuriyetlerinde ve Ortadoğu dışındaki diğer İslam ülkelerinde ekonomik hegemonyasını sağlamak istemektedir.Zapsu'nun deyimiyle ABD kullandıklarının ve delikten aşağıya süpürdüklerinin şahsında Türkiye cumhuriyetinin gücünü ve itibarını da kullanmak istemektedir. ABD'ye açılmayan kapılar bu şekilde açılabilecektir.6- NATO zemininde askeri işbirliği ve ortak hareketin esas alınması,Türkiye zaten NATO konusundaki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmektedir. O zaman belgede NATO'ya atıfta bulunulmasının sebebi nedir? Türkiye, NATO kullanılarak İran'la karşı karşıya getirilmek istendiği zaten konuşuluyordu. Bu belgede NATO çerçevesindeki işbirliğine atıf yapılmasının bence en önemli sebebi budur. 7- Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin desteklenmesi,Ucu açık ve tam üyeliğin garanti edilmediği müzakerelerde ABD'nin desteğinin olmasının hiç bir anlamı yoktur. Ayrıca Chirac'ın ifade ettiği gibi Türkiye'nin üyeliğinde son sözü Fransız halkı söyleyecektir, ABD değil.8- Kıbrıs sorununda ortak tutum geliştirilmesi."Ortak tutum" ama nasıl? Hangi zeminde? Türkiye ve KKTC lehine mi, yoksa Rum kesimi lehine mi? Bu çok genel kalmış bir ifade. ABD'nin isteği üzerine 1983 yılında BM Güvenlik Konseyi tarafından çıkarılan KKTC'yi tanımayı engelleyen 542 sayılı kararın kaldırılması istenseydi daha iyi olmaz mıydı? Görüldüğü gibi stratejik vizyon belgesi, Türkiye'yi ABD'ye karşı yükümlülükler altına sokarken, ABD'ye herhangi bir sorumluluk yüklemektedir. AKP hükümetinin ortaya koyduğu bir belgeden başka bir şey beklenemezdi zaten.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024