Stratejik müttefik PKK!

Amerika'da yayımlanan New Yorker dergisinin geçtiğimiz günlerde çıkan son sayısında Seymour Hersh imzasıyla bir haber yayınlandı. Hersh, Pulitzer ödüllü ünlü bir gazeteci. Hersh, haberinde ABD'nin, PKK'nın İran'daki kolu olan PEJAK'ı, İran'a karşı 6 aydır yoğun bir şekilde desteklediği iddiasını ortaya attı.Hersh'in iddiasına göre, ABD ve İsrail, İran'a terör saldırıları düzenleyen PEJAK adlı terör örgütüne her türlü eğitim ve donanım desteği sağlıyor. PEJAK, ABD ve İsrail'den aldığı desteklerle İran'da her türlü eylem düzenliyor. Hersh'in ifadelerinden anlaşıldığı kadarıyla PKK, ABD ve İsrail'in istekleri yönünde PEJAK'ı yönlendiriyor. Söz konusu terör örgütüne İran içinde ABD'yi ilgilendiren hedeflerin bir listesinin de verildiği de Hersh'in haberinde ifade edilmiş.PKK'nın ABD için vazgeçilemeyecek kadar değerli bir terör örgütü olduğunu zaman zaman bu köşede ifade ediyorduk. Bu haber de bunu doğrular nitelikte. İran'a karşı açık açık, Türkiye'ye karşı gizli bir şekilde kullanabildiği bir örgütü, terör örgütü bile olsa ABD gözden çıkarmayacaktır. Zaten gözden çıkarmamıştır.ABD'den PKK terör örgütünü bitirecek bir hamle bekleyenler daha çok bekleyecekler ama böyle bir hamle asla göremeyecektir. Terörle mücadele koordinatörlerinin ilk yaptıkları toplantıda hatırlarsanız, "terörle mücadelede askeri seçenek son seçenek" denilmişti. Bu son seçeneğe böyle giderse hiç gelinemeyecek.  Artık daha net anlaşılıyor ki, her ne kadar Türkiye Başbakan'ı Bush'la BOP'ta eş başkan olsa da Türkiye ile sözde kalan stratejik müttefiklik konusunda ABD, PKK'yla hayli mesafe almış durumda. Öyle ki, donanım desteği bile veriliyor. Sizce PKK aldığı bu donanım desteğini Türk askerine karşı kullanmıyor mu? Son verdiğimiz şehitlerin kaçı ABD ve İsrail'in verdiği donanım desteğiyle vuruldu acaba?Seymour Hersh'e göre ABD'nin PKK ve PEJAK'la olan ilişkisi 6 aydır sürüyor. Bize göre bu ilişki aylara değil, yıllara varıyor ama burada dikkati çekmek istediğim nokta Terörle mücadele koordinatörü Ralston'un geçtiğimiz Ağustos ayında ABD tarafından atanmış olması. Yani ABD koordinatörlük teklifini ortaya attığında PKK'yla olan ilişkisi çoktan başlamış ve hayli ilerlemiş durumdaymış.Adına bu kadar kirli işleri yerine getirdiğinden olsa gerek PKK, kendini Kandil dağında çok rahat hissediyor. Bu rahatlığın verdiği cesaretten olsa gerek, PKK terör örgütünün sözde liderlerinden Saydo Hüseyin Afşin adlı bir terörist, Fransız Haber Ajansı'na (AFP) "Bizi hiç bir kuvvet ve ülke Kandil'den çıkaramaz" şeklinde bir açıklama yapmış. Sonra da "hadi denesinler bakalım" diye de eklemiş.Görüyorsunuz değil mi? Koskoca Türkiye'nin bir küçük adımla tepesine çıkacağı Kandil dağında bir terörist bu kadar cüretkâr konuşabiliyor. Sizce eli kanlı bu terörist, 70 milyon Türkün yanı başında "kendimizi gayet güvende hissediyoruz" şeklinde konuşacak cesareti nereden buluyor?Türkiye Başbakanının eş başkanı olduğu BOP'un öteki eş başkanı Bush'tan mı? Yoksa İsrail'den mi?Türkiye'nin ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin PKK'yı Kandil'den sonsuza kadar sökecek gücü olduğundan zerre kadar şüphemiz yok. Ama bu güçlü orduya rağmen PKK Kandil'den Türk devletine karşı meydan okumaktadır. Bu güne kadar yapılan ne varsa PKK'yı bitiremediği artık ortadadır. Koordinatörlük de Türkiye'yi oyalamadan ibarettir. ABD'nin PKK'ya müttefik gibi davrandığı ortadayken hangi koordinatörlükten bahsedilebilir? ABD'de demokratlar ve cumhuriyetçilerin hem fikir oldukları ABD askerlerinin Kuzey Irak bölgesine konuşlanması fikri gerçekleşirse, PKK'ya müdahale etmeyen Türkiye, hiçbir zaman PKK'ya müdahale edemeyecektir.