Yasadaki adıyla elektronik kart, bilet (e-bilet) uygulaması, futbol müsabakalarında "Passolig" olarak dillendirilmektedir.Neden buna gerek duyulduğu hemen herkesçe malum; sporda şiddeti önlemek için. Konu spor sayfalarını işgal ediyorsa da, spor hukuku açısından değerlendirdiğimizde, pek çok tartışmayı beraberinde getirdiğini görmekteyiz.6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun 5. maddesiyle yeni bir uygulama başlatmış, maç biletlerinin elektronik sistem üzerinden sağlanacağını hüküm altına almıştır. Buna göre, bilet almak isteyenlerle ilgili olarak üzerinde adı, soyadı, T.C kimlik numarası ve fotoğrafı olan bir elektronik kart oluşturulur. Kişinin yabancı olması durumunda T.C kimlik numarası yerine, tabiiyetinde (uyruğunda) olduğu devletin adı ile Türkiye'ye giriş yaptığı pasaportun seri numarası kaydedilir. Bilet satışı kişilere ait elektronik kart üzerinden yapılır. Maça gitmenin başka yolu yoktur. Spor müsabakalarına kişi ancak, adına düzenlenmiş elektronik kartla seyirci olarak girebilir.Ayrıca, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) yaptığı ihale ile elektronik bilet temininde bir bankanın aktif kullanıcısı olmak, bu bankanın belirlediği üç tip karttan birinin sahibi olmak gerekmektedir. Elektronik bilet almak, bu kartlara yüklenen para sayesinde internet üzerinden mümkün olabilmektedir. Bu zorunluluk 18 yaşından küçükler için de vardır. Bu düzenleme Medeni Kanunla(MK) çelişmektedir zirâ, MK hakları kullanma koşullarını açıklarken kişinin ergin olmasını, yani 18 yaşını bitirmiş olmasını aramaktadır. 18 yaşından küçükler banka işlemleri yapamaz ise de, 6222 sayılı yasa aksine düzenleme getirmiştir.Elektronik kart ile alınan bir elektronik biletin başkası tarafından kullanılması da yasaklanmıştır. Bunun denetiminde zorluklar görünmektedir. Özellikle kalabalık seyircili maçlarda e-bilet sahibi kişi ile stada gelen kişinin aynı kişi olup olmadığının tespiti güçtür.Bir başka sıkıntı, elektronik kart bilgilerinin kulüpler adına reklam ve pazarlanması Türk Ceza Kanunu'nun 135 ve 136. maddelerindeki "kişisel verilerin kaydedilmesi ve yayılması" suçlarını oluşturur. Yine ceza hukuku açısından "masuniyet karinesi", yani suçu yargı kararı ile kesinleşmedikçe kimse suçlu değildir, ilkesi geçerli olmasına karşın, henüz soruşturma sürerken seyirden men edilen kişi, suçu sabitmiş gibi cezalandırılmaktadır.Banka kartı alırken ödenen ücret, hesap işletim ücreti, kart aidatı da hukuka uygun gözükmemektedir.Demek ki, şiddeti önleyelim derken bir çok sorun sökün etmekte, Passolig sistemi amaca hizmet edebilirlikten uzaklaşırken seyirciyi de stadlardan uzaklaştırmaktadır.Passoligin bir amacı da kulüplere maddi katkı sağlamaktı oysa, seyirci sayısı yarı yarıya azalmıştır.Kitleleri peşinden sürükleyen, büyük bir endüstri ve reklam dünyasının doğmasına neden olan futbol, ekonomimiz ve spor hukukumuz açısından önemle yeniden değerlendirilmelidir.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023