Müslümanlar, bozulmadığı ve yozlaşmadığı sürece birbirlerine düşmemiş, sömürülmemiş ve esir olmamışlardır. Bu sebepten sömürücülerin ilk hedefi, Müslümanların inancını ve o inançtan doğan ahlâkını bozmaktır. Bunu göremeyenler, din adamı olsa bile sömürücülere hizmet etmiş olur. Bu gerçek ister kabul edilsin, isterse edilmesin hüküm ve sonuç değişmez. Bir başka deyişle, Müslümanlar arasındaki çatışmaların esas nedeni, bozulma ve yozlaşmadır. Tarih ve yaşadığımız günler göstermiştir ki, Müslümanların başına ne gelmişse, tefrikadan, fitneden ve ayrılıktan gelmiştir. Müslümanlar, bir ve beraber oldukları her zaman kazançlı çıkmışlar, huzur, refah, mutluluk ve güven içerisinde yaşamışlardır. Hal böyle iken, gel gör ki, Müslümanlar bundan ders almamış ve Batılıların oyununa gelerek birbirlerine düşmüşlerdir. ABD Dışişleri eski Bakanı Candolezze Rice, gizlemeden, saklamadan şu beyanda bulunmuştur: " Ortadoğu'da bulunan 22 devletin rejim, sınır ve haritaları değiştirilecektir." Bu beyan, Müslümanların birbirleriyle çatıştırılacağını açıkça ilandı. Uzun yıllardır şöyle diyorlar: "Müslümanlar, kendi aralarında çatışmalı, aşırı uçları yok etmeli ki, Batı medeniyetine uyum sağlasınlar." Böyle diyerek çıkardıkları çatışma ve fitnenin, ülkemizdeki en büyük tezahürü PKK terör örgütü kanalıyla sürdürülen terördür. Bu gerçek bilinmesine rağmen, maalesef gereği yapılmadı. Gerçeğin bilindiğinin ispatı TBMM Cemil Çiçek'in şu sözleridir: "Terör, Türkiye'nin geri bırakılmasında bazı ülkelerin en çok kullandığı araç oldu. Ben PKK'nın stratejik aklının bu kadar derin olduğunu sanmıyorum. PKK'nın bu kadar uzun süreli yaşamasında Türkiye karşıtı ülkelerin rolü büyüktür. Son yıllarda bu daha da arttı." "Hangi ülkeler bunlar?" sorusuna Çiçek şöyle cevap veriyor: "Terörü en çok kullanan gelişmiş ülkelerdir. Bazen aynı ittifak içinde olduğumuz, bazen komşumuz, bazen de falan yerde birlikte sorumluluk aldığımız ülkelerdir." Açıkça denilemeyen gerçek şudur: Batı dünyası ve lideri ABD, Müslümanları bölmek için terör dâhil her yola başvuruyor, mezhep ve etnik ayırımcılığı kışkırtıyor. Meselâ PKK terör örgütünü etnik ayırımcılık üzerine kurmuş ve geliştirmiştir. Hâlbuki Türkler ve Kürtler, sadece sosyolojik olarak değil, etnik olarak da karışmış durumdalar. Şöyle ki, beş milyondan fazla ortak aile kurulmuştur. Doğan çocukları, hısım ve akrabaları da hesaba katarsanız, Türklerle Kürtleri etnik bakımdan da ayırmanın imkânsızlığı anlaşılır.Türklerle Kürtler, Anadolu'yu birlikte vatan tutmuş Müslüman kardeşlerdir. Selçuklu Sultanı Alpaslan 1071'de Malazgirt'te küffara karşı savaşırken on bin Müslüman Kürt gönüllü olara ordusuna katılmış ve ona destek vermiştir. Bu birlik ve beraberlik, asırlardan beri pekişerek ve kuvvetlenerek gelmiştir. Bunu bozmak için çok uğraşılmış, fakat başarılamamıştır. Kürtleri, Osmanlıya karşı isyana teşvik etmek için İngiliz valisi, Kürt önder Şeyh Mahmud e Berzenci'ye bazı vaat ve tekliflerde bulunmak niyetiyle gider. İngiliz valisi tokalaşmak için elini Şeyh Berzenci'ye uzatır. Şeyh Berzenci, İngiliz valisinin elini iter ve ona şu tarihi cevabı verir: "Müslümanların halifesine savaş açan bir ülkenin valisinin eli necistir." Ne yazık ki, bu şuur ve bu iffet kaybedildiği içindir ki, sömürücülerin, talancıların ve yalancıların, telkin ve tavsiyelerine uyuluyor.Müslümanların aralarında da sorunlar çıkabilir, nitekim çıkıyor da. Bunu çözmenin yolu, yabancıları iç sorunlarımıza karıştırmamaktır. Bu cümleden olarak şunu çok rahatlıkla diyebiliriz: Türklerle Kürtler arasındaki sorunlar, yabancıların etkisi önlenirse, çok kolay çözülür. Dahası, sorun kabul edilen bazı şeylerin gerçekte sorun olmadığı anlaşılır. Öyleyse yapılması gereken iş, kendi inanç, tarih, kültür ve medeniyetimize dönmektir. Bütün sorunlarımızın çözümü, bu kaynaklarımızda mevcuttur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018