Seçimlerden sonra gazeteniz Yeni Mesaj anlamlı bir manşet atarak uyarmıştı:
"Bu rüzgar Kıbrıs'ı alıp götürmesin."
Ama korktuğumuz başımıza geldi. Annan boşlukları doldurdu ve Başbakan Erdoğan "Anlaşma tamam, imza atmamız istenmedi yoksa Türk tarafı olarak imzayı atmaya hazırdık" diyerek durumu özetledi.
Gerçekten de Annan, taraflara adeta direktif verircesine, "Ben elimden geleni yaptım, artık anlaşmayı uygulamak sizin göreviniz, halkınızı ikna etmek sizin liderlik yeteneğiniz" diye uyardı.
Yunan ve Rum tarafı "Biz hiç bir konuda anlaşmadık, kararı halkımız verecek" diyerek hala pozisyonunu güçlü tutarak son dakika pazarlığını yürütürken Başbakan Erdoğan'ın tavrı ilginçti.
Erdoğan, adeta imza merasiminin yapılmamış olmasının hüznü ile "Biz imzaya hazırdık ama Annan istemedi" diyerek hayıflanıyordu.
Ama hayıflanmalarına gerek yok, tarih AKP hükümetini son Türk Devletini tasfiye eden iktidar olarak not edecektir.
Ve üzülerek ifade edelim ki, son Kıbrıs devletinin yıkılışında AKP'ye oy veren halkımızın da mesuliyeti söz konusudur.
Bu anlaşma kelimenin tam anlamı ile Kıbrıs halkının azınlık durumuna düşmesi.
Kıbrıs'ta nüfusun üçte ikisinin göçe zorlanması.
Aslında Annan Planı çerçevesinde yapılan anlaşma bir tehcir ve tasfiye anlaşması.
Bunu bir hukukçu ve gazeteci olarak sadece ben söylemiyorum.
Gözleri AB aşkı ile körelmemiş eski dışişleri bakanlarından diplomatlarına ve en önemlisi de Denktaş'a kadar konunun ciddiyetini bilen herkes söylüyor.
AKP iktidarı ve ona destek olan yığınlar ne büyük bir tarihi vebal üstlendiler. Onbinlerce şehidimiz ne hissediyordur dersiniz?
"Bu rüzgar Kıbrıs'ı alıp götürmesin."
Ama korktuğumuz başımıza geldi. Annan boşlukları doldurdu ve Başbakan Erdoğan "Anlaşma tamam, imza atmamız istenmedi yoksa Türk tarafı olarak imzayı atmaya hazırdık" diyerek durumu özetledi.
Gerçekten de Annan, taraflara adeta direktif verircesine, "Ben elimden geleni yaptım, artık anlaşmayı uygulamak sizin göreviniz, halkınızı ikna etmek sizin liderlik yeteneğiniz" diye uyardı.
Yunan ve Rum tarafı "Biz hiç bir konuda anlaşmadık, kararı halkımız verecek" diyerek hala pozisyonunu güçlü tutarak son dakika pazarlığını yürütürken Başbakan Erdoğan'ın tavrı ilginçti.
Erdoğan, adeta imza merasiminin yapılmamış olmasının hüznü ile "Biz imzaya hazırdık ama Annan istemedi" diyerek hayıflanıyordu.
Ama hayıflanmalarına gerek yok, tarih AKP hükümetini son Türk Devletini tasfiye eden iktidar olarak not edecektir.
Ve üzülerek ifade edelim ki, son Kıbrıs devletinin yıkılışında AKP'ye oy veren halkımızın da mesuliyeti söz konusudur.
Bu anlaşma kelimenin tam anlamı ile Kıbrıs halkının azınlık durumuna düşmesi.
Kıbrıs'ta nüfusun üçte ikisinin göçe zorlanması.
Aslında Annan Planı çerçevesinde yapılan anlaşma bir tehcir ve tasfiye anlaşması.
Bunu bir hukukçu ve gazeteci olarak sadece ben söylemiyorum.
Gözleri AB aşkı ile körelmemiş eski dışişleri bakanlarından diplomatlarına ve en önemlisi de Denktaş'a kadar konunun ciddiyetini bilen herkes söylüyor.
AKP iktidarı ve ona destek olan yığınlar ne büyük bir tarihi vebal üstlendiler. Onbinlerce şehidimiz ne hissediyordur dersiniz?
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014