TBMM'nin gündemindeki "iç güvenlik paketi"ni, sokakta engelleriz, diyen HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş ve de 10 Aralık tarihinde Bütçe görüşmelerinde HDP adına konuşan milletvekili Adil Zozani, aynı sözleri Meclis kürsüsünde tekrarladı.Kobani bahanesiyle toplumun bazı kesimlerini sokağa dökerek 40'ın üstünde insanın ölümüne sebep olan HDP yönetimi, bu 6-7 Ekim olaylarından hiç ders almamışa benzer bir fütursuzlukla yeniden sokak çağrısında bulunabildi. Çözüm müzakereleri tasarısı ve açılım konforunun sonucudur şımarıklıklarının nedeni. Biz de, polis devletinin üstüne tüy diken İç Güvenlik Yasasının karşısındayız ama bunun yolu anayasa yargısından geçer, demokratik protesto eylemlerinden geçer. Kin ve nefretle gözü dönmüş güruhla, yakıp yıkmakla, kanla çözüm olmaz.Başbakan, bir damla kan dökülse sorumlusu Demirtaş olacaktır, dedi. Bunu anlamasına anlıyoruz da, hükümetin yaşanılan olaylardan ders almamasına ne demeli? 50'ye yakın insanın telef olduğu olayların sorumlusu/sorumluları için parmağınızın ucunu kımıldattınız mı? Ahali sokağa dökülmüş, haksız eylemleri ortada, devlete isyan etmişler, cinayet işlemişler. Birkaç şüphelinin peşine düşülmüş, kimisi serbest bırakılmış kimisi gözaltına alınmış. Asıl suçluyu takip etmezsen olayların önünü alamazsın. Nitekim isyanı yönlendiren HDP idi. Anayasa'nın 68. maddesi ve Siyasi Partiler Yasasının 98. ve devamı maddelerine göre bu partinin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçirilmeliydi. Bu yaptırım başlatılmadığı için gemi azıya alan HDP, yine, sokağa çıkın deme cesaretini gösterebildi. Tabii isyancılardan özür dilemiş (Dersim) bir hükümetten, devlete karşı isyanı başlatanlar, yönlendirenler çekinir mi, aldırmazlar bile! "Ya devlet başa, ya kuzgun leşe" noktasına geldik.Kobani olayları ile direnme hakkını karıştırmamak gerekir. Biri terör, anarşi ve şiddet, diğeri demokratik haktır. Çağdaş demokrasilerde insanlar hukuksuzluklar karşısında ifade özgürlüklerini kollektif biçimde miting yaparak, yürüyerek, sloganlarla kullanırlar; yakarak, yıkarak, kan dökerek değil!Hukuk devleti çalışmıyorsa, insanların muhalefet özgürlükleri, düşünce özgürlükleri, toplantı ve gösteri yürüyüşleri, örgütlenme özgürlükleri ve de direnme hakları engelleniyor ve baskı altında tutuluyorsa ne yapılacaktır?Bunun cevabı "sivil itaatsizlik" kavramında aranmalıdır. Örneğini yakında yaşadık "yayın yasağı" konusunda. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet olayını soruşturan Meclis'teki Komisyon çalışmalarının, haber yapılmasını yasaklayan mahkeme kararını "yok" sayıp, haber vermeye devam eden yayın kuruluşları sivil itaatsizlik kavramıyla açıklanabilir.Demokratik itaatsizlik de diyebileceğimiz bu kavram, direnme hakkının görünümüdür. Burada karşı duruş devlete değil, devletin hukuk dışı eylem ve işlemlerinedir.Son yıllarda bazı ülkelerde görülen direnme ve itaatsizlik eylemleriyle gündeme gelen ve tartışılan durum ki, ülkemiz için de geçerlidir bu; ne kadar sivil halk hareketidir, siyasi boyutu var mıdır?Hareketin, direnişin arka planında siyasi faktörler olsa bile aktör sivil halktır. Bu nedenle siyasi itaatsizlikten bahsedemeyiz.Toplantı ve gösteri yürüyüşü, düşünceyi ifade özgürlüğü anayasal haktır; direnme ve sivil itaatsizlik de insan hakları hukuku zemininde bu haklarla buluşmaktadır.Nasıl ki bir müzik eserinin bestecisi, söz yazarı eserin sahibi ise, eseri çoğaltan, yayımlayan da, eser sahibine "komşu hak" sahibidir; direnme ve sivil itaatsizlik de demokrasiye komşu haklardandır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023