Mütareke zamanında İstanbul düşmanların elindeydi? O günlerde İstanbul yurdun bir parçasımıydı yoksa müstemleke diyarımı olmuştu? Parçalanmış topraklar, öyle olmalarına rağmen, vatanımız değilmiydi? Bu antlaşmadakiharitaya baktığımızda, Kurtuluş Savaşında kurtarılan vatan toprakları için akan şehit kanları neyi ifade ediyorsa, diğer haklı savaşlarımız için de onu ifade etmektedir?aksini düşünenler ve bunu ifade edenler olsa dahi, bu hakikatler kesinlikle değişimez ve değişmemelidir.
Osmanlının öz yurdu Rumeli
Önce Rumeli'yi ele alalım. Rumeli toprakları Anadolu'nun devamı sayılmaktadır. O topraklar tam 600 yıl Osmanlının elinde vatan olarak kalmıştır. Eskiden padişah sefere çıkarken 3 ordusu vardı. Bunların:
1- Padişahın sağındaki ordu : Rumeli ordusu,
2- Padişah'ın solunda ise Anadolu Ordusu,
3- Ortada ise padişahın kendi muhafız ordusu yer almaktaydı.
Şimdi sorarım size: Müstemleke orduları da böyle mi sıralanmaktadır? Rumeli ordusu Müstemleke ordusu olarak mı padişahın sağında en güvenli ordusu şeklinde yer oluyordu?
Rumeli topraklarında
yapılan Nüfus sayımları
Rumeli Topraklarında yapılan Nüfus sayımları da müstemlekecilikten çok uzak rakamlar vermektedir. 1880 lif yıllarda, şimdiki Makedonya- Güney Sırbistan da, o zamanki Üsküp eyaletindeki topraklarda Müslüman nüfus oranı Hıristiyanlara göre çok daha çokmuş. Bu oran yaklaşık olarak % 65 Müslüman % 40 kadarı ise gayri Müslim'miş. Müstemlekelerde bu oran böyle midir? Yoksa " Sahiplerin" nüfusu ancak % 2- 2.5 mi olur? (Mesela İngiliz Müstemlekelerinde olduğu gibi!) Bu fikirlere saplanırken bu özellikleri de bilmeniz gerekmez mi sayın üst düzey emekliler! Arşivlerden edinilen bilgilere göre de Rumeli'deki Osmanlı eserlerini ele alalım. Müstemlekeler, istismar edilen yerlerdir. O topraklar sadece sömürülür ama pek imar edilmez. Ama belirli yerler eğer vatansa orada her türlü çalışmalar, vatana uygun olarak yapılır! Osmanlı orasını tam bir vatan olarak benimseyip-hatta Anadolu'dan bile daha fazla imara tabii tutmuştur! Bunun bütün tarih kitapları öyle yazmaktadır. Çünkü hakikatler de onu göstermektedir. Yine arşivlere dayanarak, rakamlarla bu eserleri ifade etmeğe kalkarsak şu tablo ortaya çıkmaktadır:
Osmanlının öz yurdu Rumeli
Önce Rumeli'yi ele alalım. Rumeli toprakları Anadolu'nun devamı sayılmaktadır. O topraklar tam 600 yıl Osmanlının elinde vatan olarak kalmıştır. Eskiden padişah sefere çıkarken 3 ordusu vardı. Bunların:
1- Padişahın sağındaki ordu : Rumeli ordusu,
2- Padişah'ın solunda ise Anadolu Ordusu,
3- Ortada ise padişahın kendi muhafız ordusu yer almaktaydı.
Şimdi sorarım size: Müstemleke orduları da böyle mi sıralanmaktadır? Rumeli ordusu Müstemleke ordusu olarak mı padişahın sağında en güvenli ordusu şeklinde yer oluyordu?
Rumeli topraklarında
yapılan Nüfus sayımları
Rumeli Topraklarında yapılan Nüfus sayımları da müstemlekecilikten çok uzak rakamlar vermektedir. 1880 lif yıllarda, şimdiki Makedonya- Güney Sırbistan da, o zamanki Üsküp eyaletindeki topraklarda Müslüman nüfus oranı Hıristiyanlara göre çok daha çokmuş. Bu oran yaklaşık olarak % 65 Müslüman % 40 kadarı ise gayri Müslim'miş. Müstemlekelerde bu oran böyle midir? Yoksa " Sahiplerin" nüfusu ancak % 2- 2.5 mi olur? (Mesela İngiliz Müstemlekelerinde olduğu gibi!) Bu fikirlere saplanırken bu özellikleri de bilmeniz gerekmez mi sayın üst düzey emekliler! Arşivlerden edinilen bilgilere göre de Rumeli'deki Osmanlı eserlerini ele alalım. Müstemlekeler, istismar edilen yerlerdir. O topraklar sadece sömürülür ama pek imar edilmez. Ama belirli yerler eğer vatansa orada her türlü çalışmalar, vatana uygun olarak yapılır! Osmanlı orasını tam bir vatan olarak benimseyip-hatta Anadolu'dan bile daha fazla imara tabii tutmuştur! Bunun bütün tarih kitapları öyle yazmaktadır. Çünkü hakikatler de onu göstermektedir. Yine arşivlere dayanarak, rakamlarla bu eserleri ifade etmeğe kalkarsak şu tablo ortaya çıkmaktadır:
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006